İçine kabak giriyor, çok seviyoruz. Patlıcan mücveri oluyor, yemelere doyamıyoruz. Kereviz bile yakışıyor kendisine. Konumuz mücver, konuğumuz ise seveninin tutkuyla sevdiği, sevmeyenin ismini duyunca koşarak uzaklaştığı pırasa... Hiç pırasa yememiş bir insana afiyetle yedirebileceğiniz, içindeki malzemeyi duyunca küçük çaplı bir şok dahi yaşayacağı tarifimizi anlatalım biraz.
İşin sırrı pırasanın beyazlarını incecik doğramakta ya da rendelemekte. Bir de onu biraz kabakla daha da lezzetli kılmakta. Ardından bildiğimiz mücver malzemeleriyle buluşuyor kendisi. Pişirme aşamasında da kızgın yağ yerine fırınlanıyor, usul usul pişiyor. Sonuç; mideyi yormayan, sonrasında pişmanlık hissine kapılmayacağınız, üstelik sizi pek mutlu edecek bir akşam ya da öğle yemeği.
Pırasa sevmeyen kimse kalmasın diye tarifimize bekliyoruz.
Yorumlar
2