Türk mutfak tarihinin her yılı detaylı incelense, en çok mekan açılan yıl kuvvetle muhtemel son birkaç yıla tekabül eder mesela. Mutfak kurslarının açılma oranının artması, üniversitelerin gastronomi bölümlerini açmaya ve daha çok sahiplenmeye başlaması ve çevrenizdeki aşçı, şef sayılarının artması da bu son yıllara tekabül eder. Çok anormal olmayan bu durumun aslında çok keyifli bir açıklaması var: Tüm insanlık olarak biz de mutfakta daha çok çalışıyoruz. Her zaman tarifleriyle boğuştuğumuz yemekleri çok daha lezzetli yapmak için uğraşıyoruz. İyi ki de böyle güzel şeylerin peşindeyiz.
İşte bu uğurda konuşacağız bugün. Sütte beklettiğinizde, süte yatırdığınızda özetle süte dokunduğunda çok daha nefis olan yiyecekleri söyleyeceğiz.
Mutfakta daha fazla harikalar yaratmak isteyenlere duyurulur.
Daha güzel patlıcan, daha güzel yaz: Patlıcan
Eğer bir memlekette yaz gelebiliyorsa, oraya patlıcan da gelmeli. Yazın geldiğini patlıcanla anlamalıyız. Neyse, konumuz o değil. Konumuz, en lezzetli patlıcan yemeklerinin, patlıcanları pişirmeden önce soğuk sütle yıkayıp ondan sonra kurulayıp öyle yapılıyor olması. Deneyin.
Kuru böreklere son: Yufka
Özellikle hazır yufkalarla yapılan böreklerin maalesef kuru olma gibi şımarıklıkları olabiliyor. Mutfakla sıkı fıkı olanlar bilir. Lakin bunun da önüne geçmek mümkün. Yatırın yufkaları kısa bir süreliğine süte. Bakın bir daha kuruyorlar mı.
Undan önce süte batırın: Balık
Balık kızartmak terapi gibi eylem. Balığı yıkıyorsun, una batırıyorsun, belki una batırmadan önce unu istediğin baharatlarla süsleyip karıştırıyorsun, sonra kuyruğundan tutup kızarmakta olan yağın içine atıyorsun, onun çıtır çıtır sesi gelirken acıkmaya başlıyorsun. Of. İşte bu hikayede küçük bir eksik var. Una batırmadan önce, süte batırın o balığı. İnanın, çok daha güzel olacak.
Yarım saat süte yatırın: Ciğer
Ciğer Survivor'daki Semih gibi yiyecek. Ya çok seviyorsun ya da hiç sevmiyorsun; görmek dahi istemiyorsun. Sevenlerin daha çok sevmesi, sevmeyenlerin fikir olarak alışması adına yapılacak şey ciğeri yarım saat süte yatırmaktır. Görün, çok daha lezzetli olacak tabağınızdaki ciğer.
Olur da kurursa: Kaşar
Sevilen yiyecekleri kurutmamak, bayatlatmamak, bekletmemek, hemen gömmek gibi özelliklerimiz var ülke olarak. Pasta, çikolata, kebap, lahmacun gibi yiyecekler masaya konduğu anda yutulur. Kaşar, sucuk falan da kahvaltıda anında yenilenlerden. Ama olsun, olur da kaşarınız dışarıda kalıp kurursa siz yatırın süte. Süt banyosu gibi gelecek ona, yumuşayacak.
Daha yumuşak daha lezzetli: Kalamar
Kalamarı evde yiyen az miktardaki kalamarsever olarak (kalamarseverler az değil, evde kalamarseverler az) mutfağın abecesi şeklinde bilmemiz gereken bir şeyden bahsediyoruz şimdi. Olay basit: Kalamarı kızartmadan önce süte batırıyoruz.
Daha güzel sosis mümkün: Sosis
Sosisi ızgaraya ya da fırına koymadan önce soğuk süte batırıyorsun, sosisler patlamıyor ve çok daha lezzetli oluyor. Kısa ve öz. Bitti.
Suyuna süt katma bonusu: Karnabahar
Karnabaharseverler olarak az değiliz işte. Toplansak ülke kurarız. Ve hepimiz karnabaharın haşlanma suyuna bir miktar süt dökünce karnabaharın daha beyaz olduğunu ve kokusunu olmadığını bilmiyoruz. Bilelim.
Bonus gibi bonus: Bayat ekmek
Bayat ekmeği dilimledikten sonra, üzerin az biraz süt serpiyorsunuz. Sonra yağda kızartıyorsunuz. Artık dünya üzerindeki bütün sandviçlere ev sahipliği yapabilecek bayat ekmeğiniz var, hayırlı uğurlu olsun. Çünkü bayat ekmekler çöpe gitmesin, tüketilebilesin.
Yorumlar
0