Yaz yaklaşıyor heyecanıyla bu aralar spor salonları ve koşu yapılabilen her türlü açık alanı hıncahınç dolduruyoruz. Koşu yapmanın muhteşem faydalarıyla zayıflayabileceğimizi, vücudumuzun formunu koruyabileceğimizi ve daha sağlıklı bir hayata adım atacağımızı biliyoruz.
Ama iş çıkışı, okul sonrası, hafta içi ya da hafta sonu demeden gidip kendimizi koşuya verdiğimiz bugünlerde bilmemiz gereken başka önemli konular da var. Koşunun sonradan eziyete dönüşmemesi için hem psikolojik hem de fiziksel olarak kendimizi önceden hazırlamalıyız. Peki, nasıl?
Büyük pişmanlık: Koşudan önce çok fazla yemek yemek
Koşu yapmaya niyetlendikten sonra kendinize yapabileceğiniz en büyük kötülük, çok fazla yemek yemek olacaktır. Çünkü o yemek, yerken düşündüğünüzün aksine size enerji sağlamayacak, mide ağrıları ve yanmalarına neden olacaktır. Koşmaya başlamadan önce yemek yemeniz gerekiyorsa hafif ve sağlıklı atıştırmalıkları tercih edebilir, bunun için de daha önce hazırladığımız spor öncesi tüketildiğinde size enerji patlaması yaşatacak yiyecekler listemizden yardım alabilirsiniz.
Koşamazsın, koşturmaz: Çok fazla su içip tuvalete gitmeyi unutmak
Spor yapacağınız günler yemenize, içmenize ayrı bir dikkat etmeniz çok güzel. Bol bol su içmeye özen gösterdiyseniz hele çok iyi. Ama içtiğiniz su ne kadar çoksa o kadar çok tuvalete gitmeniz gerektiğini de unutmayın. Aksi takdirde koşunuzu "En yakın tuvalet nerede?" arayışına dönüştürebilirsiniz, motivasyon kalmaz.
Her şey kararında güzel: Sudan uzak durmak
Çok su içerseniz tuvaletiniz gelir, koşunuz telaşa dönüşür dedik ama su içmeyin de demedik. Koşu yapmadan önce, koşu sırasında ve hatta sonrasında bol bol sıvı tüketmeniz önemli. Çünkü vücudunuzun ihtiyacı var. İçmediğinizde koşmaya başlar başlamaz boğazınız kurumaya başlar. Sonra ara ki bir çeşme, bir sebil, böyle bir sucu falan çıksın karşına. Genelde de çıkmaz, söyleyelim. Kendinizi çölde gibi hissetmeye başlarsınız ve koşu bir anda son bulur.
Yapmıyorsunuzdur ama biz yine de söyleyelim: Alkollü içecek tüketmek
Alkollü içecekler vücutta dehidrasyona, yani vücudunuzun aşırı su kaybetmesine yol açar. Bu da koşunuzu sekteye uğratır. Çünkü yukarıda da söylediğimiz gibi vücudumuz koşu sırasında suya her zamankinden daha çok ihtiyaç duyar. Siz en iyisi bol bol su için, gerisini boş verin.
Ayaklar önemli: Koşu ayakkabıları almamak ya da onlara alışamamak
Koşu yapmaya kararlıysanız öncelikle bir koşu ayakkabısı edinmelisiniz. Eğer koşu sırasında koşmaya uygun bir ayakkabı tercih etmezseniz korkunç ağrılar çekebilir, yaralanmalar yaşayabilirsiniz. Ama koşu ayakkabısı almakla da bitmiyor, ayağınıza uygunluğunu da test etmeniz gerekiyor. Aldığınız koşu ayakkabısına uzun süre alışamazsanız sorun var demektir. Bu nedenle koşu ayakkabısı alırken mutlaka bu konuda deneyim sahibi insanlardan yardım almalısınız.
Hazırlıksız olmaz: Isınma hareketlerini ihmal etmek ve statik ısınma hareketleri yapmak
Koşuya başlamadan önce ısınma hareketleri yapmanız sonrasında ağrı çekmemeniz için oldukça önemli. Hangi hareketleri yapmanız gerektiğiyse daha önemli. Örneğin, ayak parmaklarınıza dokunmaya çalışmak gibi statik ısınma hareketlerini koşudan önce değil sonra yapmanız gerekiyor. Koşudan önce ise daha çok kas sürtünmelerinizi azaltıp kalp atışlarınızı hızlandıracak dinamik ısınma hareketleri yapmalısınız.
Motivasyonu yok eder: Yeni bir diziye veya filme başlamak
Koşu için bol bol suyunuzu içtiniz, tuvalete gittiniz, koşu ayakkabılarınız da tamam. Şöyle bir takip ettiğiniz diziye göz atıp çıkacaksınız birazdan. İşte bu hata. Göz atmak diye başladığınız dizi bir bakarsınız 3 sezon izlenmiş. Anlayamazsınız. O yüzden ne yapıyoruz, koşmaya karar verdiğimiz andan itibaren güzel bir plan yapıp dizilerimizi, filmlerimizi koşu sonrası dinlenmesine kadar düşünmüyoruz. İnanın, pişman olmazsınız.
Oyalamayın bizi: Mesajlaşmaya veya konuşmaya başlamak
Koşmak üzere evden çıkmak üzeresiniz ya da çıktınız. Tam o zamanlarda mutlaka telefon çalar veya mesaj gelir. Bu durumda telefonuza bakın ve önemli bir durum olmadığı sürece cevap vermemeye çalışın. Aksi takdirde attığınız bir cevap, en iyi ihtimalle yarım saatlik bir yazışmaya dönüşecek. Siz de konuşmayı ortasında kesemeyeceğiniz için koşunuzu ertelemek zorunda kalacaksınız. Yazık olacak o kadar hazırlığa, koşunuza, sağlıklı hayatınıza...
Başarısızlığın anahtarı: Kendinize güvenmemek
İster bir maratona katılacak olun ister tek başınıza koşuya çıkacak... Hayatınızın her anında kendinize güvenmeniz gerekiyor. "Spor salonuna gitsem kesin herkes bana bakar", "Deniz kenarında koşsam bütün insanların dikkatini çekerim" diye diye ertelediğiniz koşular, kendinize güvenmeyerek yapmış olduğunuz en büyük kötülük aslında. Bu yüzden kendinizi vazgeçirip bahaneler üretmeyi bırakın. Kendinize güvenerek alacağınız sonuçlardan çok memnun olacaksınız çünkü. 
Yorumlar
0