kilo-vermek-kendinize-odaklanin

Yeni Yıl Kararlarının En Bilineni: Yeni Yıldan Yeni Bir Beden Beklemek

Favorilerime
Ekle

Yeni yıl ya da aslında yeni yıl ruhu, Aralık başı gibi girmeye başlıyor hayatlarımıza. Yılbaşı ağaçları, ışıklı caddeler ve hediye paketleri sarıyor etrafımızı. Yılbaşının gelmesini bekliyoruz, üzerine düşünüyoruz, plan yapıyoruz, heyecanlanıyoruz ya da kaygılanıyoruz. Rutinlerimizden çıkıyoruz, hayatımızı gözden geçiriyoruz.

Yeni yılın sembolik anlamı, kişiden kişiye değişse de, temelde hayallere odaklanmak ve yenilenmek olarak çıkıyor karşımıza. Hayalleri geleceğe, zor ve problemli meseleleri geride kalan yılda bırakıyoruz. Buraya kadar her şey iyi güzel hoş.

Problem, Ocak ayının sonlarına doğru ortaya çıkıyor. Çünkü tam da bu dönem yeni yıl kararlarımızın büyük bir kısmını çoktan çiğnemiş oluyoruz. Ardından kısa süreli bir hayal kırıklığı yaşayıp, bir dahaki Aralık ayına kadar ne istediğimizi pek de düşünmüyoruz.

Yeni yıldan en büyük beklenti: Kilo vermek

kilo-kontrolu-saglik-beslenmek

Yeni yılın anlamının kişiden kişiye değişebileceğini söylemiştik. Aynı durum yeni yıl kararları için de geçerli, burası da kişisel bir alan. Ancak burada bir istisna var: Beden ve kilo meseleleri.

Araştırmalar en popüler yeni yıl kararlarının (yıllardır) kilo verme ve zayıflama odaklı kararlar olduğunu söylüyor. Sağlıklı beslenme, 5-10 kilo verme, dolaplarımızda bekleyen kıyafetlerin içine girebilme, diyete başlama, spora başlama, şekeri hayatlarımızdan çıkartma gibi gibi...

Kilo verme kararının bu denli popüler kılan elbette ki pratiğe dönüşememesi. Peki, ne oluyor da istediğimiz kiloya bir türlü ulaşamıyoruz? İdeal kilo denen şey neden hep bir hayal olarak kalıyor?

Öncelikle, şunu kabul etmek gerekiyor ki; bugüne kadar yaptığınız şeyler aslında işe yaramadı. Diyetler belki kilo verdirdi ama aynı kiloları tekrar almanızı engelleyemedi. Spor yapmakta yarım kalan işler listesine dahil oldu. Ayda bir diyete başlayıp bozmak, zaman içerisinde metabolizmanızı yavaşlattı. Sürekli tartılmak, kilo vermenizi değil kendinizi kötü hissetmenizi sağladı. Bitkiler-ilaçlar yemekle olan ilişkinizi bozdu, sizi yıprattı.

Biliyorsunuz, kilo verme yöntemlerinin sonu yok, her yıl yeni bir tanesi trend oluyor zaten. Ancak bunca sayısız yöntem size istediğiniz bedeni sadece vadediyor. Her yeni yöntem yemekle ve bedeninizle olan ilişkinizin doğallığını biraz daha bozuyor. Hiçbiri uzun vadede işe yaramıyor! Çünkü sıkıcı, yorucu, gerçek hayattan uzaklar. Bu yüzden dönüp dolaşıp kilo vermek istiyoruz.

Kilo verme konusunda meseleye tersten bakıyoruz

Tüm bu yöntemlerin ortak sorunu meseleye tersten bakmaları. Bütün kaynaklar size nasıl kilo verebileceğinizi söylüyor. Halbuki asıl mesele nasıl ve neden kilo aldığınız. Size bedeninizin ihtiyacı olandan fazlasını yedirten sebep(ler) ne? Çocukluğunuzdan gelen alışkanlıklarınız, bugünkü beslenme düzeninizi nasıl etkiliyor? Ya da stresli durumlarda beslenme düzeniniz değişiyor mu? Öfke, üzüntü, hayal kırıklığı yaşadığında aşırı yediğiniz olur mu? Yoksa, hayat yolunda gitmediğinde hemen diyete mi başlarsınız?

Bu sorulara vereceğiniz cevaplar yemekle olan ilişkinizi anlamlandırmanız adına çok önemli. Çünkü kilo vermenizi sağlayacak olan şeyin cevabı dışarıda değil, içeride bir yerlerde. O yüzden dışarıdan gelen müdahaleler kalıcı çözümler sunamıyor. O yüzden bu yıl bir değişiklik yapıp içeriye odaklanmak anlamlı.

Vermeye çalıştığınız “fazla” kiloların hayatınızda bir işlevi var. Sürekli diyet yapmanın, zayıflamak istemenin de. Hiç düşündünüz mü fazla kilolarınız neyi kapatıyor, sizi neden koruyor? Belki de ortada öyle çok da bir kilo yok verilmesi gereken. Ama “sağlıklı” olmak için kilo vermek lazım. Ne kadar zayıf o kadar sağlıklı mı demek sizin için? Gerçekte sağlıklı olmak mı istiyorsunuz zayıf olmak mı? Yoksa zayıf olmak mı sizi daha değerli kılacak?

Duygusal faktörler beslenme biçimini belirler, kendinize odaklanın

yeni-yil-kararlari-kilo-verme

Diyet yaparak yarattığınız suni kontrol hissi, beslenme alışkanlıklarınız ve bağımlılıklarınızı aslında değiştirmez. Kilo ve bedenle ile ilgili sürekli uğraş ve kaygılar, yiyeceğin ödül ya da ceza olarak kullanımına sebep olur. Ödül olarak algıladığınız yiyecekler genelde pek de “masum” olmadıklarından, suçluluk duygusu ile özdeşleştirilir. Bu durumda kendi içinde birçok çıkmaz yaratır. Beslenme biçimlerinizi belirleyen duygusal faktörler kişiseldir, hiçbir diyet kişisel faktörleri size anlatmaz.

Sağlıklı zayıflamada bir diğer önemli unsur da motivasyonu koruyabilmek. Buradaki temel nokta kilo verme istediğinin gerçek nedenini bulmakta yatıyor. Kilo vermenin sonucunda ulaşılmaya çalışan yerde. Kilo verdiğinizde nasıl biri olacaksınız, neler yapacaksınız? Zayıflamak hayatınızda neleri değiştirecek? İdeal kilo ve ideal beden size ne kazandıracak? Hedeflerinizi ve hayallerinizi kilo vermeye mi endeksliyorsunuz yoksa? Beklentilerinizi anlamak motivasyonunuzu korumanızı sağlar. Çünkü önemli olan ideal bedene ulaşmak değil, onu koruyabilmektir.

Hadi gelin, bu yıl bir değişiklik yapın. Cevapları ve çözümleri dışarıda değil de içeride bir yerlerde aramaya başlayın. Yeme alışkanlıklarınıza, duygularınıza ve hayallerinize dair farkındalık yaratın. Bedeninizi değiştirmeniz, üzerine çalışmanız gereken bir proje olarak değil; içinde güvenle yaşadığınız yer olarak görmeyi deneyin. Ruhumuzu da, bedeninizi de aç bırakmak yerine beslemeye odaklanın.


Doyamayanlar için bir de videomuz var!

Yorumlar

0

Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha?