Yeme alışkanlıklarınıza yeni bir soluk getirmeye hazır mısınız?
Belki bugüne kadar Instagram'da ya da Facebook'ta karşınıza çıkan o yemek fotoğraflarından hoşlanmıyor, belki insanlar neden her yediklerinin fotoğrafını çekip paylaşıyor ki diye isyan ediyordunuz...
Ama bu araştırmayı öğrenince fikirleriniz değişebilir.
Tabii yediğiniz yemeklerin fotoğrafını çekin ve sosyal medya hesaplarında paylaşın demiyor araştırma, sadece çekin ve gerekli kişilerle paylaşın diyor.
Neden mi?
Buyurun, hemen anlatalım.
Günümüzde diyetlerde en sık kullanılan yöntemlerden biri yediklerini kaydetmek...
Eğer bir diyetisyene yolunuz düştüyse ya da herhangi bir diyet programını uygulamaya başladıysanız mutlaka bu yöntemi duymuşsunuzdur.
Gün içinde yediğiniz içtiğiniz her şeyi kaydetmek hem kendi yeme alışkanlıklarınızı fark etmeniz için hem de danışmanlık aldığınız diyetisyene kendiniz hakkında bilgiler vermek için en doğru yöntemlerden.
Ancak sadece ne yediğinizi bir deftere ya da telefonunuza öylece, gelişigüzel yazmanız size aslında pek de istediğiniz sonuçları vermeyebilir.
Çünkü "1 tabak domates soslu makarna yedim" demek, o makarnanın nasıl bir makarna olduğunu, domates sosun hangi miktarda olduğunu, söz ettiğiniz tabağın nasıl bir büyüklüğü olduğunu açıklamaya yetmez.
Bu da eğer diyetisyene gidiyorsanız onu, bu listeyi kendi kendinize tutuyorsanız kendinizi kandırmaktan başka hiçbir işe yaramaz.
Yeme alışkanlıklarınızı iyileştirmenin yolu yediklerinizin fotoğraflarından geçiyor...
İşte tam da bu yüzden yediklerimizin fotoğraflarını çekmemizin önemli olabileceğini düşünen araştırmacılar, bir dizi deney yapıyor ve aldıkları sonuçlarla fotoğraf çekmenin önemini kanıtlamış oluyor.
Oregon State Üniversitesi'nde çalışan araştırmacılar, prediyabet rahatsızlığı olan bir grup hastadan üç gün boyunca yedikleri-içtikleri her şeyi fotoğraflamalarını istiyor.
Bu sayede diyetisyenler de her bir hastanın diyetinde yeme alışkanlıklarına göre iyileştirmelere gidebiliyor.
Yemeklerinizin fotoğrafını çekerken şu konularda dikkatli olmanız da mühim...
Bu araştırmacılardan Mary Cluskey, konuyla ilgili önemli bir verinin daha altını çiziyor: Doğru fotoğraf çekmek ve o fotoğrafı doğru analiz etmek önemli.
Gün boyu yediklerimizi yazmaktansa fotoğraf çekmemizin daha doğru sonuçlar almamıza destek olduğunu anlayan araştırmacılar, fotoğraflardan en doğru sonucu çıkarabilmek için de kolları sıvıyor ve yediklerimizi nasıl çekmemiz gerektiğini bir bir anlatıyorlar:
"Yemeklerinizin fotoğrafını ayakta durarak ve iyi bir ışık yakalayarak çekin. Fotoğrafı çekerken yemekle kullandığınız cihaz arasında yaklaşık 45 derecelik bir açı yakalamaya özen gösterin."
Yapılan deneylere göre doğru bir fotoğrafla yediklerinizin ağırlığı bile tespit edilebiliyor...
Doğru fotoğraflama tekniklerinin de bulunmasının ardından araştırmacılar son bir deney daha yapıyor ve beslenme uzmanlığında okuyan 114 öğrenciyi denek olarak kullanıyor.
Yakın bir zamanda beslenme uzmanı olacak bu öğrencilerin 2/5'i, gördükleri yemek fotoğraflarının ağırlıklarını bile %10 yanılma payıyla saptayabiliyor.
Bu da bir beslenme uzmanı ya da diyetisyenin fotoğraflar sayesinde yeme alışkanlıklarımızı hızlıca ve en doğru şekilde keşfedebileceği anlamına geliyor.
Sözün kısası, siz siz olun form tutmaya, kilo vermeye çalışıyorsanız ya da bir rahatsızlığınız nedeniyle diyet yapmak zorundaysanız yediğiniz içtiğiniz her şeyin fotoğrafını çekin ve yardım aldığınız uzmana yeme alışkanlıklarınızı somut olarak gösterin.
Böylece kendinize en uygun diyet programını bulabilir, yeme alışkanlıklarınızı sağlığınıza en uygun şekilde değiştirebilirsiniz.
Kaynak: Dailymail
Yorumlar
0