kutadgu-bilig-sofra-adabi-shutter

Kutadgu Bilig'den Sofra Adabına Dair Tadımlık Bilgiler

Favorilerime
Ekle

Kim demiş Türkler kaba saba millettir diye... ‘Türk’ kelimesini kültürel sığlıkla eşanlamlı sayanların ardına saklandığı gerçek, maalesef ki Türk Halklarının ve ortak dilleri olan Türkçenin, edebi ve dilsel tarihinin az bilinmesinden ya da hiç bilinmemesinden kaynaklanmaktadır. Türk halkları bilindiği üzere uzun yıllar Orta Asya Coğrafyasında dilsel bir federasyon şeklinde yaşamışlardır. Bu federe birliktelikler, komşu halklarla kültürel alışverişi de beraberinde getirmiştir.

Bu bağlamda Türk boyları günlük yaşam şekillerini sürdürürken ticari anlamda alışverişin yanı sıra kültürel birikim olarak da pek çok değişime kucak açmışlardır. Örneğin; Karahanlılar Dönemi’nde Yusuf Has Hacib tarafından XI.yy'da yazılan Türk dili tarihinin en önemli ve başlangıç eserlerinden sayılan ‘Kutadgu Bilig’ ,Türklerin İslamiyet'i kabul etmesi sonrasında yazılan ilk eserdir. Mesnevi tarzında yazılan bu eser, edebi değerinin yanı sıra yazıldığı dönemin yaşayışını, kültürel ve sosyolojik özelliklerini de yansıtırken aynı zamanda Orta Asya Türk kültürü ve yaşayışı hakkında da ayrıntılı birikimler içerir.

Kutadgu Bilig'i hazırlayan ve günümüz Türkçesine çeviren Reşid Rahmeti Arat, eser için "Türk Kültür tarihinin en önemli eseridir ve hala el sürülmemiş bir abide olarak karşımızda durmaktadır." der. Genel anlamda "mutluluk veren bilgi" anlamına gelen eserde, dört ana karakter üzerinden (Kün Toğdı, Ay-Toldı, Ögdülmiş, Odgurmuş) devlet yöneticilerinde bulunması gereken özellikler anlatılmaktadır.

Eski Türk geleneklerinden bahseden bu eserde dikkati çeken ve R.R.Arat’ın da sözlerine sebep olan asıl husus, günümüz sofra literatürüne dahi referans olabilecek adabımuaşeret bilgilerinin XI.yy'da bu eserde yer almasıdır.

Edebiyatımızın ilk nasihat kitabı olan Kutadgu Bilig'de Türklerin ziyafet yemekleri, düğün, sünnet, ölü aşı ve unvan alma durumlarında yabancılara verilen yemekler olmak üzere beş tür yemekleri olduğundan söz edilir.(Önler ;2008) 
4575- Bunlardan biri düğün ziyafetidir; biri de bir oğlun doğumu ya da sünneti dolayısıyla verilen ziyafettir. 4576- Bir de eş, dost ya da arkadaş, ahbap, büyük veya küçük, yakın veya kardeş ziyafete çağırır. 4577- Ya da bir ölü için yapılan yog aşı olur ya da bir bir rütbe alınca başkalarına ziyafet çeker. 4578- Bu ziyafetlerden hangisine gitmek, hangisine gitmemek gerektiğini bilmeli.

Yazar eserde sadece ziyafetin tanımını yapmakla da kalmaz, aynı zamanda bir ziyafete nasıl gidilmeli, ziyafet daveti nasıl olmalı, davete icabet konusunda nasıl tedbirli olunmalı, davetteki oturma düzeni (bugünkü protokol) vs. hakkında manzum tarzda öğütler verir. Öyle ki bu öğütler, sonrasında Osmanlılara da yol göstermiş, kültürel bağlamda devlet erkanına ışık tutmuştur.

Osmanlı'da da Karahanlılara benzer olarak Kutadgu Bilig'de yer alan ve sofra adabında hoş karşılanmayan kuralların bulunduğu bilinir. Örneğin; yemeğe ev sahibinden önce başlamak, yemek yerken ağzını şapırdatmak, yemeği büyük lokmalar halinde yutmak gibi…Bu bağlamda Kutadgu Bilig, bir öğütler kitabı olmanın yanı sıra bir kültür abidesi olarak yerlemsel açıdan ardsüremli bir toplumun değer yargılarını oluşturmak ve değer sahibi bireylerin yaratılmasında bir poetik hazine olarak başucumuzda bulunması gereken kült bir eserdir. 

Kaynakçalar:

 -Önler, Z. (2008). Kutadgu Bilig’de Toplumsal Kabul ve Geleneklerden Yansımalar. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 9(15), 441-455. --T. C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI KÜTÜPHANELER VE YAYIMLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Ekitap.ktb.gov.tr


Doyamayanlar için bir de videomuz var!

Yorumlar

0

Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha?