Kruvasan yılların tartışmalı konularından biri haline geldi, hem Fransa hem İtalya bu çıtır çıtır hamuruyla bizlere lezzet şöleni yaşatan ay çöreklerinin kendisine ait olduğunu söylüyor. Hem Fransa'da hem İtalya'da hatta gözlemlediğim kadarıyla tüm Avrupa'da kahvaltıların vazgeçilmezi haline gelmiş durumda. Bizim ülkemizde ise son birkaç yıldır marketlere kadar ulaştı. Tabii hal böyle olunca mekanların yeni favorisi haline geldi; neyse bırakalım tüm Avrupa tartışsın, çünkü bir diğer rakipleri Moda'dan geliyor. 
Bu kruvasan cenneti mekanın hikayesinden bahsedecek olursak, Can Akdaşlı’nın bölgeyi canlandırma fikriyle başlamış her şey ve Kadıköy’ün Yoğurtçu Parkı'nda açılmış Brekkie. Bir üst sokağında kendi fırının yer aldığı mekanın en önemli özelliği ise, kaliteli ve lezzetli kruvasanlarıyla İstanbul’a yepyeni bir Fransız usulü kahvaltı anlayışı getirmiş olması.
Sıkı durun bu mekandaki samimiyet sizleri bir miktar huzura boğabilir. Oturunca kalmak istemeyeceğiniz, kahvenizi yudumlarken belki 3 - 4 çeşit kruvasan denemek isteyeceğiniz bir mekan burası. Hem mekanın çalışanları sıcacık insanlar, hem de dekor olarak da samimiyeti iliklerinize kadar hissedeceksiniz.
Ürünlere gelecek olursak, tüm ev yapımı reçelleri ve sosları kendileri yapıyorlar. Mottolarında ise "Kruvasan marketten alınan yağlar ile yapılıyorsa , o kruvasan olmamıştır". Bu yüzden Tire’den özel bir tereyağı getirtip kullanıyorlar, sizce de çok özenli değil mi? Yapım teknikleri ise Fransa'dan geliyor. Hazırlanmaya başlanmasından itibaren üç gün bekletiliyor, üç gün sonunda size servis edilmeye tam olarak hazır hale geliyorlar.
Ben öncelikle tuzlu tercih ettim, brunch saatinde gittiğim için kahvaltı, öğle yemeği aynı anda beni doyuracak bir tercih olsun istedim ve Cro Brekkie ile başladım: yumuşacık hamuru ile füme et, füme kaburga, dana jambon , cheddar ve mozeralla ile birleştirilmiş dolu dolu bir lezzet aldım, aşırı doyurucuydu malzemelerin birbiriyle uyumu, yanında gelen farklı soslar, her şeyiyle muhteşem bir seçimdi.
Tatlı seçiminde ise tercihimi lotustan yana kullandım, benim tercihim kapak fotoğrafında olanlardı. Bir kruvasanı ikiye bölüyorlar, bir tarafı muzlu bir tarafı çilekli iki ayrı lezzeti deneyebiliyorsunuz. Muhteşem kremaları var benden söylemesi.
Sizler de bu kruvasanın İstanbul şubesinde lezzete boğulacaksınız. Bu arada dip not olarak 09:00 ile 19:00 saatleri arasında açıklar; menülerine ise aşağıdaki görselden ulaşabilirsiniz.
Yorumlar
1