yeme-prob-kapak

Bir Uzman Psikoloğun Gözünden Yeme Problemleri: Sosyal Medya Dostumuz mu Yoksa Düşmanımız mı?

Favorilerime
Ekle

"Yeni bir güne uyandınız. Güne başlarken en keyif aldığınız şey, sosyal medya hesaplarınıza bakmak. Instagram’da gezinirken sevdiğiniz bir vloggerın fotoğrafını gördünüz. Kendisi çok güzel, harika bir hayatı var... Bu güzel kadın her gün yediği sağlıklı yemekleri, yaptığı sporları paylaşıyor. Bu kadın gerçekten mükemmel görünüyor. Sonra dün akşam yediklerinizi düşünüyorsunuz. Kuru fasulye, yanına da pilav. En sevdiğiniz yemek, size çocukluğunuzu hatırlatıyor, içinizi ısıtıyor. Fakat takip ettiğiniz vlogger kadın bakliyatların da kilo aldırdığını ve asla tüketmediğini söylüyor. Suçlu hissediyorsunuz. Aynaya bakıyorsunuz ve gördüğünüz şey hoşunuza gitmiyor. Geçen sene yaptığınız diyetle epey kilo verdiniz ama sonra hepsini geri aldınız. 15 yaşından beri her sene diyete başlıyor, kilo veriyor, sonra da verdiğiniz kiloları fazlasıyla geri alıyorsunuz. Hemen diyete başlamanız gerektiğini düşünüyorsunuz. “Bu sefer farklı olacak” diyorsunuz. Diyete başlamadan sevdiğiniz her şeyi yemek istiyorsunuz. 2 tabak, 3 tabak derken koca tencere makarnayı bitiriyorsunuz. Sonra gözünüz çikolataya kayıyor. 2 paket çikolatayı mideye indiriyorsunuz. Mideniz çatlıyor, kendinizi berbat hissetmeye başlıyorsunuz. Değersiz, başarısız… Tuvalete koşup yediklerinizi kusuyorsunuz. Günün geri kalanı ise yatakta ağlayarak geçiyor..."

Sosyal medya ve yeme davranışı


Sosyal medya hayatımızın her alanına yayılmış durumda. Anneannemiz de sosyal medya kullanıyor, 8 yaşındaki yeğenimiz de. Günümüzde her alandaki trendleri sosyal medya üzerinden takip edebiliyoruz. Maalesef bu yemekle ilgili trendler için de geçerli. Sosyal medyanın kişilerin yemekle olan ilişkileri üzerine çok büyük bir etkisi var. Sosyal medyada gördüğümüz katı diyetler ve mükemmel vücutlar, her geçen gün daha çok insanın bedeniyle ve yemekle ilişkisini bozuyor, kilo almak kabusumuz haline geliyor. Yüzyıllardır sofralardan eksik olmayan ekmek, hatta içindeki doğal şeker nedeniyle elma bile yasaklılar listesinde.

Sosyal medyada, sevilmek ve başarılı olmak için değişmemiz gerektiğine dair bir algı yaratılıyor. Zayıf ve formda olmak idealize ediliyor ve mutlu bir hayata sahip olmanın tek yoluymuş gibi gösteriliyor.

Bu sosyal medya bombardımanından en çok da gençler etkileniyor. Diyete başlama yaşı 10-11’lere düşmüş durumda. Gençler sosyal medyada egzersiz ve diyet hesaplarını takip ediyor ve duydukları, okudukları bilgileri sorgulamadan kabul edip, uygulamaya çalışıyorlar. Sosyal medyada bilgi akışı çok hızlı olduğundan, bilgi kirliliğinin de önüne geçilemiyor. Bilimsel gerçeklere dayanmayan, sağlığa zararlı bir çok yöntem de gençler tarafından doğru kabul edilip, benimseniyor.

Pittsburgh Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan bir araştırmaya göre, sosyal medyayı yoğun olarak kullanan gençlerin, daha az kullananlara göre beden algısı ve yeme problemleri yaşama oranları daha yüksek.

Nedir bu yeme problemleri?


Yemekle ilgili yaşadığımız her türlü zorluğu yeme problemi olarak adlandırabiliriz. Yemek yemek hayatımızın çok önemli bir parçasıdır. Bazen iştahımız artar, bazen azalır. Ara sıra da yeme alışkanlıklarımız değişebilir. Fakat bazen, çeşitli sebeplerle yemek yemek zihnimizi fazlasıyla meşgul etmeye başlar ve yeme problemleriyle yüzleşiriz. Her yaştan, her cinsiyetten ve her beden ölçüsünden kişi yeme problemleri yaşayabilir.

• Yediğiniz yemek miktarını aşırı derecede kısıtlıyorsanız, yani günlük ihtiyacınız olan kalori miktarından çok daha azını tüketiyorsanız
• Sürekli kalori sayıyor, yediğiniz yiyecekleri tartıyor, gramı gramına yediklerinizi programlıyorsanız
• İhtiyacınız olandan çok daha fazlasını yiyor ve yerken kontrolden çıkmış hissediyorsanız
• Yemek yediğinizin görülmesini istemiyor, yemek yediğinizin görülmesinden utanıyorsanız
• Duygusal zorluklar yaşadığınız dönemlerde çok daha fazla yemek yiyor, kendinize engel olamıyorsanız
• Tek tip besleniyorsanız, örneğin sadece muz veya sadece çorba tüketmek gibi
• Yediklerinizden kurtulmak için çeşitli yollara başvuruyorsanız (kusma, müshil kullanma)
• Yemekle ilgili katı kurallara ve yasaklara sahipseniz

Eğer bunlar ve benzeri deneyimler yaşıyorsanız yeme problemi yaşıyorsunuz demektir.

Ne yapabiliriz?


Yeme problemleri yaşıyorsanız, ya da bir yakınınızın yaşadığını düşünüyorsanız, vakit kaybetmeden bir uzmana başvurmanız gerekmektedir. Her yeme problemi yaşayan kişi yeme bozukluğu tanısı almayabilir, fakat yine de bu konuda dikkatli olunmalıdır.

Yeme bozuklukları psikiyatrik hastalıklar arasında en ölümcül olan rahatsızlıklardır. Bu hastalıklar pek çok hayati organı etkileyerek, kalıcı hasara sebep olabilir ve hatta ölüme yol açabilir.

Yeme bozukluklarının tedavisi birçok alandan uzmanın işbirliğiyle mümkündür. Kişi doğru teşhis için bir psikiyatri uzmanına başvurmalıdır. Tedavinin ilk adımı kişinin hayati riskini ortadan kaldırmaktır. Tedavi sürecinde psikoterapi desteği çok önemlidir. Bir uzman psikolog eşliğinde, hastalığı tetikleyen ve altta yatan duygusal meseleler üzerine çalışılmalıdır.

Tedavi sürecinde sosyal medya kullanımı


Tedavi sürecinde tetikleyici unsurların ortadan kalkması ve destekleyici bir ortam oluşması çok önemlidir. Ailenin ve arkadaşların desteğinin yanı sıra, sosyal medyanın da etkisini düşünmeliyiz. Bu süreçte diyet ve egzersizle ilgili, kendinizi kötü hissetmenize sebep olan hesapları takipten çıkmalısınız. Bunlar yerine yaşadığınız bu zorlukla ilgili size destek olacak, motive edecek, beden algınızı ve öz saygınızı destekleyecek hesapları takip edebilirsiniz. Sizle aynı zorlukları yaşayan kişilerle tanışabilir, destek grupları oluşturabilirsiniz.

Yalnız değilsiniz...

https://www.pinterest.fr/pin/219339444335445593/ | Pinterest

Pinterest


Yeme problemleriyle yaşamak çok zordur. Bu konuyla ilgili yaşadığınız zorlukları itiraf etmekten, biriyle paylaşmaktan, üzerine konuşmaktan ve yardım almaktan utanıyor ve zorlanıyor olabilirsiniz. Fakat bilin ki bu problemi tahmin ettiğinizden daha fazla kişi yaşıyor. Bu kişi iş arkadaşınız da olabilir, komşunuz da, kızınız da olabilir, eşiniz de…
Siz de bugün yaşadığınız bu zorluğu bir sevdiğinizle paylaşın. Size yardım etmesine, sizi bir uzmandan yardım almak konusunda yüreklendirmesine izin verin. Unutmayın ki iyileşmenin ilk adımı paylaşmaktır.


Doyamayanlar için bir de videomuz var!

Yorumlar

0

Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha?