Pilav, Türk yemeklerinin en vefakar yancısı, en kadim dostudur. Yanında pilav olmayan sulu bir yemek, yalnızdır, eksiktir adeta diyettedir.
Her ne kadar pilavı yemeğin yanına aksesuar gibi düşünsek de pilav, sadece bir yancı değil bir çoğu zaman yemeğin ta kendisidir; nohutlu pilav, etli pilav, midyeli pilav...
Her gün bardaklarca pirinçten pilav yapan ev hanımları için pilav yapmak, gözü kapalı bile yapılacak bir iş olduğundan, pilav yapımı küçümsenen ve "amaan altı üstü pilav" diye bakılan bir iş. Peki o zaman neden bütün pilavlar tane tane, bembeyaz ve lezzetli olmuyor?
Aslında pilav yapımı, tecrübe ister, bilgi ister, emek ister. Sizinle paylaşacağımız püf noktaları sayesinde sizi yüzüstü bırakan pilavlarla barışacak, tabaklara tel tel dökülen pilavlarla koltuklarınız kabaracak.
Su berrak akana kadar pirinçler yıkanmalı.
Pirinç içeriğindeki nişasta sebebiyle yıkanadan pişirildiği takdirde kendinden soslu gibi yapış yapış olur. Dünya mutfağında risotto gibi bazı yemeklerde bol nişastalı ve yıkanmayan pirinçler kullanılır ki bu yemekler bizim tane tane pilavımızdan oldukça farklıdır. Pirinç ne kadar iyi yıkanırsa nişastasından o kadar kurtulur ve yıkandıktan sonra akan su o kadar berrak olur.
Doğru su oranı, pilavın lapa olmasını engeller.
Bu adımda 2 önemli nokta var; biri pirincin cinsi, diğeri önceden suda bekletip bekletmediğiniz. Sürekli aynı pirinci kullanmak, belli bir ölçüye alışmak ve risk almamak açısından çok önemli. Mesela baldo veya osmancık pirinçlerini kullanıyorsanız 1 bardak pirince 1,5 bardak su(mümkünse sebze veya tavuk suyu) yeterli olacaktır. Ama eğer pirinci önceden suya koyarsanız hali hazırda bir miktar şişeceğinden su miktarını biraz azaltmaya özen gösterin ki pilavınız lapa olmasın.
Yorumlar
0