Sonbahar geldiğinde mutfakların en sevdiği besinlerden biri olan “bal kabağını” da beraberinde getiriyor. Kimisi klasik kabak tatlısını hemencecik hazırlıyor, kimisiyse kafelerden bal kabağı aromalı kahveler, kurabiyeler alıyor. Yüzlerce tarifte yer almasının yanı sıra ilginç hikayesi, efsaneleriyle dikkat çekiyor ve adına bir festivali bile mevcut. O zaman gelin, o kocaman bal kabağının biraz daha derinine inelim ve bakalım oralarda daha saklı neleri varmış
Bal kabağının ortaya çıkışı
Yapılan çeşitli çalışmalar sonucunda arkeologlar, bal kabağının 7500 yıl önce Orta Amerika’da ortaya çıktığını söylüyor. Bu topraklardaki çalışmalar sonucunda ilk evcil bal kabağı tohumları, Meksika'nın Oaxaca yaylalarında keşfediliyor. Bal kabağı sarıdan turuncuya çalan rengi ve sert kabuğuyla yuvarlak bir görünüme sahip. Bu leziz meyve, Kuzey Amerika'daki insanların tüketimi için yetiştirilen ilk besinlerden. Bu meyvenin sıklıkla kullanılması kabuklarının sert olmasına ve etlerinin bol olmasına dayanıyor. Sert kabuklu bu meyveler özellikle soğuk havalarda kolaylıkla muhafaza edilip, kontrol edilebiliyor. Böylece kıtlık gibi dönemlerde rahatlıkla tüketiliyor. Bu meyveyle hazırlanan yemekler Amerika’da Şükran Günü'nün de vazgeçilmez geleneksel yemekleri arasına giriyor. Bu kabakla yapılan yüzlerce tarif var. Birbirinden güzel ve farklı bal kabağı tatlıları hazırlamak isterseniz şu yazımıza bir bakın deriz.
Bal kabağı meyve mi sebze mi?
Bal kabağı içerisinde; demir, potasyum, protein, sodyum, kalsiyum, A vitamini gibi çeşitli vitamin ve mineralleri barındırıyor. Kansızlığa iyi gelmesinin yanı sıra özellikle gelişim çağındaki çocukların kemikleri için oldukça faydalı. Peki, bu lezzet ve sağlık dolu gıda, bir meyve mi yoksa sebze mi?
Botanikçiler tarafından bal kabağı çiçekli bitkilerin çekirdekli yapısının bir ürünü olduğu için bir meyve olarak kabul edilir. Turuncu ve sert kabuğunu doğru bir şekilde kestikten sonra içerisinden eti bol bir meyve çıkıyor. Bir besinin sebze olabilmesi için ise bitkilerin yenilebilir; yaprak, çiçek, sap, kök, yumru, soğan gibi kısımlarının olması gerekiyor. Yeşil kabak gibi kabaklar bal kabağına nazaran sebze olarak kabul ediliyor. Bal kabağının nasıl pişirildiğini merak ediyorsanız şu yazımızı inceleyebilirsiniz.
Jack O’Lantern ve bal kabağı hikayesi
Amerika'daki ortaya çıkışı, festivallere konu olan büyüklüğü, besin değerleriyle nasıl bir meyve olduğundan bahsettik. Gelin, biraz da birçok filme, kitaba ve kültüre etkisi olmuş Jack O’Lantern’in hikayesine bakalım. Amerika'da Cadılar Bayramı geldiği zaman korkutucu yüzlere sahip ve içi mumlarla aydınlatılmış bal kabakları evlerin bahçelerini süsler. Bu aslında bayramın bir işaretidir. Bu gelenek, Amerika'da çok popüler olsa da aslen "Cimri Jack" adında İrlandalı bir halk masalından geliyor. İrlanda'dan Amerika'ya göç eden göçmenler bu geleneği Amerika'ya taşıyorlar ve zamanla Jack O’Lantern'leri cadılar bayramının ayrılmaz birer parçası oluyor.
Efsaneye göre, "Cimri jack" adında biri, şeytanı birlikte içki içmeye davet eder. Cimri bir insan olduğu için de içkilerin parasını ödemek istemez ve şeytanı kendisini metal bir paraya dönüştürmesi için ikna eder; böylece Jack, içkilerin parasını onunla ödeyebilecektir. Jack bu parayı saklamaya karar verir ve cebine atar. Ardından, şeytanın onun ruhunu, öldükten sonra almaması ve bir yıl boyunca onu rahatsız etmemesi şartıyla serbest bırakır. Jack öldükten sonra Tanrı onu bu çirkin olaydan dolayı cennetine kabul etmez. Şeytan da her ne kadar istemese ve ona kızgın olsa da verdiği söz yüzünden cehenneme almaz. Jack'i yolunu aydınlatması adına elinde yanan bir parça kömürle karanlık geceye yollar. Jack ise bu kömürü oyulmuş bir şalgamın içerisine koyar ve dünyanı dolaşmaya başlar. İskoçya ve İrlanda'daki insanlar Cimri Jack ve kötü ruhları korkutmak adına patates, turp ve şalgam gibi meyveleri oyarak kapıları ve bahçelerine yerleştirirler. Bu gelenek Amerika'ya yayıldıktan sonra Amerikalılar tarafından bal kabağı kullanılarak devam ettiriliyor.
Son olarak herkesin küçükken muhakkak dinlediği veya izlediği bir hikaye olan Külkedisi'ndeki bal kabağı hikayesinin bir deyime etkisinden bahsedelim. Bu hikayede külkedisinin gece 12'den sonra eve dönmezse arabasının bir bal kabağına dönüşeceği söylenir. Hikaye yazıldıktan sonra "bal kabağına dönüşmek" İngilizcede bir deyim olarak kullanılmaya başlanıyor. Toplu taşıma yasalarına, ebeveynlere veya yerel yasalara göre çok geç olduğu zamanlarda bir kişinin dışarıda bulunduğu süre zarfı sonunda, geç saatlerde ulaşım için başka birine bağımlı olacağı zamanı tanımlarken kullanılıyor.
Bal kabağı her yönüyle eşsiz bir meyve olduğunu kanıtlar nitelikte. Bu anlattıklarımızdan sonra canınız bal kabağı tatlısı çektiyse şu tarifimize bir göz atın deriz.
Yorumlar
0