Sipariş Verirken Utanç Yaratıp Yüz Kızartan 20 Yiyecek
20 Ocak 2015
Favorilerime Ekle
Türk mutfağı derya deniz, ülkenin her tarafından mis gibi yemekler çıkıyor. Tatlısından tuzlusuna, ana yemeğinden ara sıcağına midemizi bu kadar mutlu eden bir mutfakta bazen yüzümüzü kızartan yemekler de çıkmıyor değil. Bahsettiğimiz yemekler sizi kız ya da erkek arkadaşınızla dışarı çıktığınızda ve sipariş verdiğinizde bir anlık duraksamayla yüzünüzü kızartacak olan yemekler. Bazıları yerel söylemlerin kelimeleri büktüğü, yepyeni anlamlar kazandırdığı, bazılarıysa genel olarak kendi yapılışından ortaya çıkan yemekler.Ancak ne olursa olsun karşınızdakine “Öyle bir dilber dudağı yedim ki aklın şaşar.” demek tamamen “o ölümcül sessizlik.”Yani karşınızdakini hafiften dumura uğratma, söyledikten sonra pişman olma, yemeğe bu ismi verene içten saydırma moduna geçebilirsiniz. Haklısınız. Kim bir mezeye köpoğlu der ki?İşte karşınızda dillere pelesenk olmamasını dilediğimiz 20 yüz kızartan yemek ismi.Vezirin de bu işte parmağı var.
Küfreder gibi... Akşam rakı masanız hazır, mezeler de geldikçe geliyor. Eksik olan bir şey var ancak nasıl söylersiniz bilemiyoruz. Garsona el edip "köpoğlu" deseniz her an dövebilir. Siz en iyisi "Bir de köpoğlu rica edebilir miyiz?" deyin, işi sağlama alın.
Yemesi keyifli ancak ismi bir garip. Kuskus. Akla gelen şeyler hiç iştah açıcı değil ama yemeğin kendisi iştah açıyor. İlk buluşmada tercih edilmemesi gereken bir yemek. Bizce en basit çözüm kuskusu sessiz sakin evde yapıp yemek. Boşuna üzülmeyin.
Hakaretten daha ağır isim. Demir gibi, kurşun gibi. Genç kız rüyası, görüntüsüyle yanlış çağrışımlar yapıyor. Halbuki ne güzel yabancı kardeşlerimiz ona "banana split" demiş. Muzu ikiye bölüp içine her şeyi doldurmuş. Garsona genç kız rüyası istediğinizi söylediğinizde gözlerindeki ifadesizlik sizin suçunuz değil.
Nedir bu kadınların şeflerden çektiği. Kadının etinden size ne, budundan size ne? Olmaz efendim, bu köfte içine pirinç girip üstü yumurtayla kaplanınca kadınbudu olacak, kadının buduna benzeyecek. Ama benzemiyor işte. İmalı yemek ismi bulmuşsunuz, biz de onu afiyetle yiyoruz.
Allah allah, neler duymaya devam ediyoruz. Farklı bölgelerde çıkan mantarlar birbirinden farklı isimlerle anılabiliyor. Biz döbelen ya da höbelen ismine yeni alışmışken erotik çağrışımlı bu mantar neyin nesi? Bir de lezzetli bu meret, yedikçe yediriyor. Izgara üzerine kaşar çok güzel gidiyor.
Ayrımcılık yapmayalım arkadaşlar, öyle şeyler hoş değil. Daha öncesinde bir kere yapılmış, salataya gidip gavurdağ ismi verilmiş. Gözdağı verir gibi gavurdağı. Sipariş verirken durup düşünün, onun yerine çoban salata alın, mercimek salatası isteyin. Tavsiyedir bunlar.
Aşk, ihtiras, dedikodu, padişah, vezir, sultan... Karmakarışıklaşmaktayız. Vezir parmağı kendi içinde bizim gibi "tertemiz" akıllarda farklı çağrışımlar yapabiliyor. Ayrıca bu vezir neyiyle iyi ünlü, neyiyle kötü ünlüydü? Bir düşünmek gerek.
Dudağa da benzemiyor, dilberlikle de alakası yok ancak ilk yapan şef dilber seviyor olacak ki üzerine bir de dudağını katmış. Güzel kadın dudağı olarak da tam Türkçeleyebiliriz kendisini. Güzel kadınların dudaklarını bu yiyecekten sonra incelemeye başlıyoruz.
Durun! Şimdi değil, sipariş verme sırası şıllıkta değil. Ne istedi bu tatlıcağız sizden? Ne diye şıllık dediniz adına. Bazı yerlerde şıllıki dense de çok fark etmiyor zihinde yarattığı şeyler. Zihnimiz karalama defterine döndü, birileri güneşli havada bacası tüten ev çiziyor.
Argoya kaymasak çok daha güzel olabilirdi her şey. Bu kelime argoda kullanılmasıydı belki de daha temiz kalabilirdi şanı. Ayrıca rulo yapılıp labirent gibi döşenen böreğin nesinin kola benzediğini de çözemedik. Hem labirent böreği daha havalı.
Olmayan yerden olmayan icatlar. İçinde göğüs geçiyor, tavuk geçiyor, tatlı geçiyor. Ah pek çok insanın aklından neler geçiyor. Garsona kazandibi demek daha kolay, hem tavuk göğsü söyleniş açısından da zor. Siparişe zeval gelmemesi için kazandibini seçin.
Terbiyesiz. Değil değil, kendisi yöresel olarak şeker pancarına verilen isim ancak yaratıcılık konusunda kıtlık yaşanan günlere denk gelmiş olacak ki çükündür adını almış. Hatta bazıları kendisine çükündürük de diyormuş. Yok daha neler?
Akrabaları bu işe karıştırmadan halletseydik daha iyi olurdu. Yoksa biz de biliriz "baban" demeyi. "Yengeni bir yedim, ilaç gibi geldi." dese birisi ağız burun dalmak isteyebilirsiniz. Ayrıca buradan yola çıkarak kayınçon diye de bir tost üretilmesini istiyoruz.
Akraba yetmedi ailenin içine girdik. Birisi büyük birisi küçükmüş bu hamur topçuklarının diye analı kızlı olmuş. Keşke irili ufaklı olsaydı. Anayla kızını bir araya getirip yemeğe alet etmeseydiniz, analar ve kızları bu yemeği sadece yapıp yeseydi.
Amaaaaan. Ne yaptınız yahu? Maç öncesi, maç çıkışı, içki öncesi, içki sonrası derken adını duysak rahatsız olacağımız tükürük köftesini bir güzel yedirdiniz bize. Afiyet olsun tabii ama arkadaş arasında nasıl diyelim: Canım tükürük köftesi çekti.
Keşke hayat daha steril olsaydı da biz de tırnaklı pide yemeseydik. Küçük çıkıntılara sahip pidenin adı tırnaklı pide olmuş, dışarıda söylemek isteseniz böyle bir fetişiniz var zannedilebilir. Tabii bunların hepsini bilmeyen kişileri baz alarak söylüyoruz. Ya karşınızdaki daha önce hiç tırnak pardon tırnaklı pide yemediyse? Ayrıca kendisine tırnak pide de dendiği oluyor.
Bir vurdum mu! Oturturum. Şu patatesleri de borcama oturtayım üzerine de kabak mabak bir şeyler ekleyeyim. Sinirli bir aşçının elinden çıkmış yemek gibi. Lezzetiyle döver o ayrı ama keşke sizler o ismi oraya "oturtma"saydınız.
Beddua gibisin sevgili yemek. Böyle şey olmaz. Toplum içinde söylenmez. Fakat altın günlerinin favori yemeğisin. Pazar günleri evde yemek yoksa hemen yapılıp afiyetle yenensin. Yine de sen bilirsin, kısır dedirteceksen kendine.
Seviye düştü arkadaşlar, uzaklaşalım. Şeklinden desek şeklinden değil, yapılışından desek yapılışından değil. Neye bağladınız da böyle bir isim verdiniz canım halka tatlısına. Bakınız ne kadar güzel Samantha'yı hatırlatan halka ismi var. Ayıp kelimeler kullanıyorsunuz.
Seviye düşmüşken liste de ancak böyle biterdi zaten. İçinden bağırsakları çıkarılmamış balık, temizlenmemiş midyeyle yapılır. Çok daha lezzetli olduğunu iddia edenler var ama sırf isminden dolayı 3 milyon kişiden 2,5 milyonu yemeyi tercih etmez. Boklu balık da deniyormuş, ne diyelim akıl fikir. Bu yiyecekleri yemeyin demiyoruz, yine yiyin ancak restoranlarda okunuşu zor karizması büyük yemekleri tercih edin.Editörün notu: Bence.
Bu tatlıyı Adana dan Istanbul a ilk getirip yaparak sattıran benim rahmetli babam dır.Adı Adana tatlısıdır.Güney illerinde yapılır.Her yapıldığı ilde kendi şehrinin adını verir.Rahmetli Babam bu tatlıyı üretip satıcılara veriyor hatta tepsiyle kasnağını da kendi temin ediyor.Bu arkadaşlarda gidip bu tatlıyı Genel evin kapısında veya alt yolda satıyorlar.Tahtakalede üretilip Eminönü bölgesinde satılıyordu.Bunun için adı Kerhane tatlısı olmuş.Bunu satan arkadaşlar tatlıları sattıktan sonra tepsiyle kasnağı denize atıyorlar-Yahu Celal ağa..Tatlıları satamadan Belediye elimizden aldı diyorlar..Benim rahmetli Babam onlara inanarak yinede tatlı veriyordu.Pazarlamacılık yeteneği olsa bu ürünü orada değilde dükkanda satabilseydi belkide şimdi adı Kerhane tatlısı olmayacaktı..
O tatlının adı Kerhane Tatlısı değil. Müşebbek tatlısı. HATAY yöresinin meşhur tatlısıdır. Sırf genelevlerde ucuz diye ikram edildiği için öyle bi ad takılmış. Gerçek adı Müşebbektir. Bişeyi paylaşmadan önce araştırın öyle paylaşın. Kerhane tatlısıymışmış.
Şerbetli bir tatlı olan Şıllık tatlısının asıl adı "Şılki"dir. Türkçe "ıslak" demektir. Ancak dilimizdeki çoğu kelime gibi o da günümüze gelene dek böyle bir değişim geçirmiş. Çok yazık! :))
Kerhane tatlısı'na ismi şöyle gelmektedir; zamanında Mersin, Tarsus, Adana, Gaziantep civarı şehirlerde kerhane(genel ev)ler önünde bu tatlıdan satılırmış diğer bir deyişle adı Halka Tatlı olan tatlıyı ve herkes çıkışında buradan bu tatlıyı yemeden geçmezmiş, böyle böyle adı bu şekilde kalmış halk arasında ve dile yerleşmiş. -mış ve -miş eki kullandığıma bakmayın şahit olduğum bir görüntüdür veya birebir yaşayıp anlatanlardan duyduğum bir bilgidir bu yörelerde. :)
Bir de başka şehirlerde uygulanmış mıdır, bilemiyorum...
Sevgiler.
Yorumlar
11