yenilebilir-mantarlar

Bugün de Bunu Öğrendik: Türkiye’de Yenilebilir ve Yetiştirilebilir Mantar Çeşitleri

Favorilerime
Ekle

Kremalısı, sotesi, güveci, salatası, ızgarası ve hatta tatlısı olan mantarı yolda görsek tanırız ancak yemeli miyiz yoksa yememeli miyiz diye düşünürüz. Soframıza gelen kültür mantarlarının dışında aslında lezzetiyle sofralarımızı süsleyebilecek, nasıl hazırlarsak hazırlayalım daima tadı güzel olacak o mantarlar hangileridir ve nerelerde bulunur?

Türkiye'nin ormanlarından çıkan ve kültür mantarından çok daha fazlasını ifade eden yenilebilir mantarlar listemize başlıyoruz. Ancak unutmayalım, mantarlar farklı bölgelerde farklı isimlerle anılabiliyor. Eğer "Bu mantarın adı aslında budur." diyorsanız bize söylemeyi unutmayın.

Gelincik de denir: İmparator mantarı

Güney Avrupa'da en çok sevilen mantarlardan bir tanesi olan ve hatta bilimsel adını (amanita caesarea) Sezar'dan alan gelincik mantarı, turuncu şapkalı ve beyaz sporludur. Türkiye'de Göksü Vadisi, Şile ve Kandıra dolaylarında bulunur. Tadı keskindir ancak oldukça lezzetlidir. Gelincik mantarı ailesinde zararlı yani zehirli mantarlar da yer aldığı için toplarken dikkat edilmesi ve toplandıktan sonra bir uzmana danışılarak tüketilmesi gerekir.

Höbelen de denir: Kuzu göbeği mantarı

Ege, Akdeniz ve Karadeniz'in kıyı bölgelerinde yetişen kuzu göbeği mantarı, halk arasında höbelen ya da döbelen olarak da bilinir. Şifalı mantar olarak da bilinen kuzu göbeği, yenilebilir mantarlar arasında yer almasına rağmen pişirilmeden yenmemesi gerekir. Ekonomik değeri yüksektir ve Fransız mutfağının da en sevilen mantarlarından bir tanesidir.

Çörek de denir: Pestik mantarı

yenilebilir-mantarlar

Çörek mantarı da denilen ve ak, katı ve yumuşak olmak üzere üçe ayrılan pestik mantarı aslında ormanlarımızda gezen en güzel mantarlardan bir tanesidir. Hatta marketlerde satın almak isteseniz yüksek fiyatlarla karşılaşır, bu mantarın İtalyanlara ait olduğunu düşünürsünüz. Çünkü pestik mantarı herkesin havalı ismiyle bildiği porcini mantarıdır. Batı Karadeniz bölgesinde bulunur ve orada ayı mantarı adını da alır.

Geyik de denir: Tirmit mantarı

Gençken sarı olan olgunlaştıkça ise kırmızı renge dönen tirmit mantarı halk arasında geyik mantarı olarak da bilinir. Karadeniz bölgesinde yoğunluklu olarak görülür. Pişirilmesi kolay ve lezzetli bir mantardır. Tuzlu ve baharatlı olarak pişirildiğinde yemeklerin yanına servis edebileceğiniz iyi bir ara sıcak olacaktır.

Geyik sütü de denir: Çam kabara mantarı

İsminden de anlaşılacağı gibi çam ormanlarında çam ağaçlarına tutunarak büyüyen bir mantardır. Diğer mantarlara göre çam kabara mantarı yenirken mutlaka bir uzmana danışılması gerekmektedir. Çünkü alerjik konular söz konusu olabilir. Bazı bölgelerde kendisine tirmit mantarı da denir ancak renk olarak birbirinden farklılık gösterir. Boyabat yöresinde sıkça görülür.

Kayın mantarı da denir: İstiridye mantarı

Kayın, kavak, istiridye ya da yaprak... Bu isimlerle bilinen istiridye mantarı, yumuşak yüzeylere tutunmayı sever. Nadir ve lezzetli bir mantar olması nedeniyle istiridye mantarı yetiştiriciliği ülkemizde oldukça yaygın bir meslek haline gelmiştir.

Trompet de denir: Borazan mantarı

Diğer mantarlardan koyu rengiyle ayrılan ve korku yaratabilecek olan borazan ya da bilinen adıyla trompet mantarı, hem lezzetli hem de pahalı bir mantardır. Kendi ailesinde zehirli mantarlar olduğu için hangi mantarı topladığınızı ve yediğinizi kontrol etmeniz gerekir. Sebzeli sotelerde kullanılabilir. Türkiye'de Ege bölgesinde rastlanılır.

Halı saçağı da denir: Kıvırcık mantar

Saçaklı mantar, çam mantarı ve kedi tırnağı olmak üzere üç farklı türü olan kıvırcık mantar diğer mantar türlerine göre gözle görülür bir şekilde farklıdır. Genellik Akdeniz bölgesinde görülür. Yapısı nedeniyle içinde fazla oranda toz ve toprak biriktirmeye hazırdır bu nedenle yemeklerde kullanmadan önce iyice yıkanması gerekir.

Bal gibidir: Bal mantarı

Üzerindeki sarı renk nedeniyle bal mantarı olarak adlandırılan mantar, hızlıca yetişebilen ve çoğalabilen bir türdür. İstanbul'da Belgrad Ormanı'nda görmek mümkündür. Şekil olarak yediğimiz kültür mantarlarına en çok benzeyen türdür. Ancak yüksek oranda tüketimi tavsiye edilmez.

Turuncu sığır da denir: Sığır dili mantarı

Çiğ haliyle yenilebilecek şekilde olmayan ancak pişirildikten sonra lezzet bombası haline gelen sığır dili mantarı, kayın, meşe, palamut, köknar ağaçlarına tutunurlar. Turuncu sığır olarak da bilinen kardeş türü mevcuttur. Yoğunlukla Karadeniz bölgesinde görülür.

Kara orman da denir: Şitake mantarı

Uzak Doğu ülkelerinin en bilinen ve sevilen mantarı olan şitake mantarı aslında Türkiye'de de rastlayabileceğimiz bir mantar türü. Türkiye'de kara orman mantarı olarak da bilinir. Dünyanın en pahalı mantarlarından bir tanesidir. Trüf mantarları gibi yüksek fiyatlarla satılır. Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz bölgelerinde yetiştirilir.

Etli mi etlidir: Biftek mantarı

Renk olarak çiğ ete benzeyen ve kesildiğinde gerçekten kırmızı bir renkte sıvı akıtan biftek mantarı yenilebilen en lezzetli mantarlardan bir tanesidir. Çınar ve kestane ağaçlarına tutunan biftek mantarı, Mersin ve çevresinde yetişir. Tadı ekşimtraktır ancak yemeklere lezzet verir.

Yemeğin eşidir: Kükürt mantarı

Rengi nedeniyle zehirli mantarlarla karıştırılma riski olan kükürt mantarı aslında lezzetli ve özel bir tada sahiptir. Tavuğa benzeyen tadıyla yemekleri lezzetlendiren kükürt mantarı, karaağaç ve ceviz ağacında sıklıkla görülür. Türkiye'nin sahil kesimlerinde görülür.

Kez be kez yedirir: Cincile mantarı

panoramia - cincile mantarı yenilebilir mantarlar

panoramia - cincile mantarı yenilebilir mantarlar

Bolu ve Karaman yörelerinde kendisini görmeniz mümkün olan cincile mantarı, köknar ve iğne yapraklı ormanlarda yer alır. Özel ve aromatik bir tadı vardır. Oldukça etli bir bir mantar olan cincile mantarının sotesi tercih nedenidir.


Doyamayanlar için bir de videomuz var!

Yorumlar

1

euzun1713 Kasım 2016 20:32
Bal mantarını tattınız mı...Zararları var diyorlar ama doğru mudur...Birde yetişirken etrafındaki canlıları özellikle ağaçları kuruttuğuna dair yazılar var...
Yanıtla

Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha?