Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı geçtiğimiz günlerde ürünlerin etiketleri üzerinde kullanılması gereken tanımları ve markaların mutlaka uzak durması gereken yasakları içeren bir "etiket rehberi" hazırladığını duyurdu.
Hal böyle olunca biz de hepinizin bu yeniliklerden haberi olsun, alışverişlerde artık nelere dikkat etmelisiniz bilin istedik.
Tüketicilerin, yani aslında hepimizin yanılmadan alışveriş yapmasını hedefleyen bu rehber, bugüne kadar gördüğümüz, aldığımız, tükettiğimiz hemen her ürünü etkileyebilir.
Anlayacağınız, artık üzerinde "organik" ya da "geleneksel" yazan ürünleri çok ama çok zor görecek, ne olduğunu bir türlü anlayamadığınız ürünleri artık çok daha rahat tanıyabilecekseniz.
Umarız ki bu rehber herkes için faydalı olur diyor ve ürünlerde yapılacak değişikliklere hep birlikte göz atıyoruz.
"Gerçek" ve "hakiki" kelimeleri artık yok
Alışveriş yaparken herkesin kuşkuya düştüğü, "Gerçek yazıyor ama acaba ne kadar gerçek?" diye düşünmemize sebep olan bu ifadeler artık ürün ambalajlarında yer almayacak. Gerçek meyveli yoğurt ve hakiki bal gibi piyasada bu şekilde yaygın olarak satılan ürünleri pek yakında raflarda bulamayacaksınız yani, bizden söylemesi.
Bir ürüne "geleneksel" denebilmesi için 30 yıl şartı aranacak
Çok sık karşılaştığımız ve ürünlerin üzerine belki de hiç düşünülmeden, dikkat çeker diye konulan "geleneksel" ifadesi de artık öyle her yerde karşımıza çıkamayacak. Çünkü bakanlık tarafından hazırlanan yeni etiket rehberine göre bir ürünün üzerine "geleneksel" yazabilmek için en az 30 yıl şartı aranacak.
Eğer bir ürün en az 30 yıl boyunca üretilmiş ve üretilirken kullanılan yöntem ve teknikler değişmemişse bu sıfatı ambalajına taşıyabilecek. Ürünün dikey gıda kodeksinde tanımlanmış olması veya Türk Patent Enstitüsü tarafından tescillenmiş olması da aranan şartlar arasında.
Margarin ambalajlarının üzerinde yayık gibi tereyağını hatırlatan görseller kullanılamayacak
Bu sayede alışveriş yaparken insanların yanılgıya düşmesi ya da kafasının karışması engellenecek, herkesin tam da istediği ve ihtiyaç duyduğu ürünü alması kolaylaşacak.
Aynı şekilde meyve/meyveli, sebze/sebzeli gibi kullanımlara sınırlama getirilecek, "aromalı" ifadesi etiketlerdeki yerini alacak
Etiket rehberine göre eğer ürün meyve/sebze aromalıysa ve ürün ambalajında meyve/sebze görsellerine yer verildiyse, görselin bulunduğu yerde "aromalı" vurgusu yapılması gerekiyor. Böylece tüketici, aldığı üründe meyve değil meyve aromasının bulunduğu konusunda bilgilendirilmiş oluyor.
Aynı şekilde yenebilir buz karışımlı yiyeceklerde eğer hiç süt ve süt türevi malzeme kullanılmadıysa ürün etiketinde süt, inek gibi görsellerin kullanılmasına izin verilmeyecek.
"El yapımı" yazma konusunda da ciddi sınırlamalar getirilecek
Bir markete girdiğimizde elimize aldığımız birçok üründe karşımıza çıkan "el yapımı" ifadesi de sınırlama getirilenler arasında. Yapılan yeni düzenlemeye göre bir ürüne "el yapımı" diyebilmek için markaların ürün özelinde düşünmeleri ve ne şekilde hazırladıklarını adım adım takip etmeleri gerekiyor.
Etiket rehberinde verilen örneklere göre, söz konusu bir yufkaysa ve yufkacı hamuru elinde yoğurarak hazırlamıyor ancak yufkası eliyle açıyorsa "el yapımı" ifadesini kullanabilir mesela.
Fakat söz konusu bir yaprak sarmaysa ve bir kısım işlemler elle yapılmış olmasına rağmen sarma işlemi makineler tarafından gerçekleştirilmişse bu yaprak sarmaya "el yapımı" denemeyecek.
"Köy yoğurdu" ve "çiftlik usulü yoğurt" gibi ifadeler kullanılamayacak
Etiket rehberine göre, en sık tüketilen gıdalardan olan yoğurt da düzenlemeden nasibini alanlardan. Buna göre yoğurtların etiketlerinde "köy yoğurdu", "köy tipi yoğurt" ve "çiftlik usulü yoğurt" gibi ifadeler yer alamayacak.
Ancak, ürünün lezzeti ve pişirme tekniği gibi konular olduğunda kullanılan "Edirne usulü ciğer", "Meksika usulü tavuk" gibi ifadeler kullanılabilecek.
Endüstriyel ölçekte üretilen yiyecek ve içecekler için "ev yapımı" ifadesi kullanılamayacak
Tıpkı "köy yoğurdu" ve "el yapımı" ifadelerinde olduğu gibi "ev yapımı" ifadesini kullanmak için de birçok şart aranacak. Endüstriyel ölçekte üretim yapan işletmeleri, "ev yapımı" ifadesini kullanamayacak.
Ancak "anne eli değmiş gibi" ve "anne evi tadında" gibi tanımlamalar tercihe göre değişebileceğinden kullanılabilecek ve karar, tüketiciye bırakılmış olacak.
"Taze" demek için de üreticilerin ürünlerinin özelliklerini iyi değerlendirmesi gerekecek
Bakanlık tarafından hazırlanan etiket rehberine göre bir ürüne "taze" demek de eskisi kadar kolay olmayacak. "Taze" ifadesi ancak ve ancak anlamının açık olduğu durumlarda kullanılabilecek.
Örneğin, taze meyvelerle hazırlanmış olan bir meyve salatasında ya da raf ömrü çok kısa olan ve satış yerlerinde soğukta muhafaza edilen, düşük sıcaklıklarda pastörizasyon işlemine uğramış krema ve kaymak gibi süt ürünlerinde "taze" ifadesine yer verilebilecek.
Pastörize edilmiş içme sütlerinde ise "taze" kelimesi tek başına kullanılamayacak, ancak üretici isterse "pastörize taze içme sütü" tanımını kullanabilecek.
Piyasada UHT (uzun ömürlü) olarak bilinen sütler ve sterilize edilmiş sütler içinse "taze" ifadesi kesinlikle kullanılamayacak.
Yorumlar
0