Diyetlere Karşı Çıkan, Yiyerek de Kilo Verileceğini Söyleyen Beslenme: İçgüdüsel Beslenme
17 Temmuz 2018
Favorilerime Ekle
Bugün sizin de tanışmaktan çok keyif alacağınızı tahmin ettiğimiz bir beslenme çeşidi var radarımızda. Diyet kavramına, tüm diyet listelerine karşı çıkan ve istediğinizi yiyerek kilo verebileceğinizi söyleyen bir beslenme o, karşınızda: İçgüdüsel beslenme!
Şimdiden merak etmeye başladığınızı biliyoruz, öyleyse detaylar için sizi şöyle aşağıya doğru alalım.
İçgüdüsel beslenme yediğiniz yiyecekleri kısıtlamanın kilo vermek için etkisiz ve sağlıksız bir yöntem olduğunu savunan bir beslenme biçimi. Diyetisyenler ve beslenme uzmanlarının "Şeker tüketmeyin", "Meyve ağırlıklı beslenin", "Hamur işinden uzak durun" gibi tavsiyelerinin gereksiz ve işe yaramaz olduğunu savunan bu beslenme tam olarak diyet zihniyetine karşı çıkıyor.
İçgüdüsel beslenmenin temelinde ise insanın kendi vücudunu dinlemesi ve onun ihtiyaçlarına göre hareket etmesi yatıyor. İçgüdüsel beslenme savunucularına göre vücudumuz zaten neye ihtiyaç duyduğunu biliyor, neyi ne kadar yiyeceğini, ne zaman doyduğunu bize zaten anlatıyor. Bu yüzden vücudun ihtiyaç duyduğu besinlere karşı bir savaş başlatmak hiç doğru değil. Hatta bu savaşın uzun dönemde bize zarar vereceğini ve yeme bozukluklarına yol açacağını söylüyorlar.
Kısacası "İçgüdülerinize göre beslenin, vücudunuzun sesine kulak verin" diyen bu sıra dışı beslenme biçimi bu sayede fazla kilolarımızdan da kurtulabileceğimizi söylüyor. Hatta bu yöntemle ciddi kilolar verenler var ve oldukça da ses getirdiler. Tıpkı istediği her şeyi yiyerek tam 22 kilo veren Profesör Steven Hawks gibi...
İçgüdüsel beslenmenin temel prensipleri onu daha yakından tanımanıza yardımcı olabilir.
İçgüdüsel beslenme nasıl uygulanır?
İçgüdüsel beslenme kavramını ilk ortaya atan Evelyn Tribole ve Elyse Resch'e göre içgüdüsel beslenmenin temel prensipleri şöyle...
Diyet zihniyetini tamamen reddedin
İçgüdüsel beslenmeye göre tüm diyetler faydasız ve dünyada hiçbir diyet size yardım edemez. Bu anlayışa göre tüm diyet çeşitleri kendimizi yetersiz hissedelim diye varlar. Diyet yapıp kilo vermemeniz sizin suçunuz değil, diyet zihniyetinin suçu.
Bu yüzden beslenmenizin üzerindeki dış kontrollerin hepsini reddedin ve sadece içinizdeki gücün sizi kontrol edebileceğini kabul edin.
Açlığın sesini dinleyin
Bu inanca göre acıktığınızı hissettiğiniz anda yemek yemelisiniz. Açlık seviyenizin artmasına izin vermeyin çünkü bu normalden daha fazla yemenizden başka bir işe yaramaz. Yiyecekler sizin için sadece açlığınızı tatmin edebilecek araçlar olmalı.
Tokluk hissine saygı duyun
Yemek yerken bedeninizi dinleyin ve gerekli olduğunu düşündüğünüz anda durun. Tokluk hissi sizi rahat hissettirmeli, "tıka basa doyup" kendinizi rahatsız hissetmemelisiniz. Bu işareti anlamak içinse yemek yerken küçük molalar verin. Tabağınızda yemek kalmış olsa bile kendinizi doymuş hissettiğiniz anda onu bırakın, vücudunuzu zorlamayın.
Ne yiyeceğinizi, ne yemeyeceğinizi kontrol etmeyi bırakın
Koca bir dilim çikolatalı pasta yediniz diye kendinizi suçlamayı bırakın. Aynı şekilde günlük kalori sınırınızı geçmediniz diye böbürlenmeyin. Yemeklerin sizin düşmanınız değil dostlarınız olduğunu anlayın. O an canınız ne çekiyorsa tam olarak onu yiyin.
Yiyeceklerle dost olun
Vücudunuzun ihtiyaç duyduğu besinlerden kendinizi uzak tutup onları kendinize düşman bellemeyin. Bırakın vücudunuz size neye ihtiyacı olduğuna dair işaretler göndersin ve siz de o yiyeceği vererek onu ödüllendirin.
Eğer canınızın çektiği şeyi yememek için her seferinde kendinizi tutarsanız ileride bu kontrol edilemez bir takıntıya dönüşebilir. Böylece tadına bile bakmaya korktuğunuz şeyi porsiyon porsiyon yiyerek kilo üzerine kilo alabilirsiniz.
Lezzetli şeyler yemekten korkmayın
Diyetlerin dayattığı tatsız, tuzsuz yiyecekleri bir kenara bırakın. Lezzetli şeylerden vücudunuza mahrum bırakmayın. Yediğiniz her lokmanın keyfini çıkarın. Sevdiğiniz bir şeyi yediğinizde hissettiğiniz tatmini vücudunuz da algılayacak ve tokluk hissi daha hızlı oluşacaktır.
Duygusal sorunlarınızı yemek yiyerek çözmeyin
Canınız sıkkın, moraliniz bozuk, streslisiniz diye yemek yemeye yöneliyorsanız orada durun. Duygusal sorunlarınızı yemek yiyerek çözemezsiniz. Bunun yerine yürüyüş yaparak, eğlenceli bir film izleyerek ya da sevdiğiniz hobilerinize daha fazla zaman ayırarak bu hissin üzerinden gelin.
Vücudunuzu olduğu gibi sevin
Son zamanların trendi beden olumlama içgüdüsel beslenmenin de önemli bir parçası. Vücudunuzu eleştirmek ve ondan nefret etmek size hiçbir şey kazandırmaz. Aksine onu olduğu gibi sevin ve onurlandırın.
Keyif aldığınız fiziksel aktivitelere zaman ayırın
İçgüdüsel beslenme fiziksel egzersizlerin kilo vermek için yapılıyor olmasına karşı. Bu inanca göre bu aktiviteler sizi enerjiyle doldurmak ve ruh halinizi iyileştirmek için varlar. Nefret ediyorsanız spor salonuna gitmek zorunda değilsiniz ya da spor yapmadığınız için kendinizi asla suçlu hissetmemelisiniz. Bu yüzden sadece sizi mutlu eden aktivitelere yönelin ve yaptığınız şeyden keyif alın. Zorla yaptığınız hiçbir şey size fayda olarak dönmeyecektir.
Sağlığınızı ikinci plana atmayın
İçgüdüsel beslenmenin temelinde vücudunuzun sesini dinlemek ve ona saygı duymak yatıyor. Bu yüzden onu sağlıklı tutmak da sizin elinizde. Hem lezzetli hem sağlıklı yiyecekler seçmeye özen göstermeli, vücudunuzun gönderdiği işaretleri dinlerken bunu da aklınızda tutmalısınız.
Önemli Uyarı
Bu yazı genel bilgilendirme amaçlıdır, reçete niteliği taşımaz. Bir beslenme uzmanı ve/veya diyetisyene danışmadan hiçbir beslenme programını ya da diyeti uygulamamalısınız. Ciddi, kronik bir rahatsızlığı olanların kendi doktorlarına da danışmaları gerektiğini hatırlatalım.
Yorumlar
0