%75'i sudan oluşan insan vücudu düşünüldüğünde, günlük yeterli miktarda su tüketiminin önemi gün yüzüne çıkıyor. Metabolizma hızına ve kan basıncının dengelenmesine olumlu etkileri olan su tüketimi, bu tür avantajlarının yanı sıra son dönemlerde popülerleşen bir diyetin baş kahramanı olarak karşımıza çıkıyor: Su diyeti. Özellikle sosyal medya kullanıcıları aracılığıyla kulaktan kulağa yayılmış ve güncel diyet listeleri arasına girmiş olan su diyeti, bilinçli ve kontrollü bir şekilde uygulandığında kısa sürede egzersize ihtiyaç duymadan kalori yakarak kilo verilmesini sağlıyor. Böylelikle, yalnızca birkaç günde ağır egzersizler uygulamadan fazla kilolarınızdan uzaklaşmaya olanak veriyor.
Su diyeti nedir?
Su diyeti, gün içerisinde bol miktarda su ve sıvı içecek dışında herhangi bir gıda alınmamasına dayanıyor. İlk ortaya çıkışı ve önerildiği tarihe dair spekülasyonlar taşıyan su diyetinin ardında elbette bir teori yatıyor. İnsan biyolojisine dair bilgilerden beslenen bu teoriye ve bunun üzerine yapılan araştırmalara göre, soğuk su içildiğinde suyun sıcaklığının vücut sıcaklığına denk getirilmesi için vücut ekstra kalori yakıyor. Bu da, kilo verilmesini hızlandırarak daha kolay hale getiriyor. Günlük hayatta ihmal edilen su tüketimini geride bırakmaya ve yeterli miktarda su alınmasına yardımcı olan bu diyetle birlikte, böbrekler daha fazla çalışıyor ve vücuttan toksinlerin atılmasına olanak tanınıyor. Eklemleri ve dolayısıyla omurgayı korumaya yardımcı olan su, kan basıncını dengeleyerek vücut sıcaklığının ayarlanmasına da fayda sağlıyor.
Su diyeti nasıl yapılır?
Vücutta detoks etkisi yaratan ve kalori yakımını hızlandıran su diyeti, günlük en az 2 litre su veya sıvı tüketimi ile uygulanıyor. Tokluk hissi veren suyun yanı sıra, kan basıncının düşmemesi ve gerekli besin ögelerinin alınması için tüketilen diğer sıvılara dikkat edilmesi gerekiyor. Sağlık uzmanları, diyetin yalnızca su tüketilerek uygulanmasının son derece zararlı olduğu konusunda uyararak, bol sıvı tüketiminin yanında sıvı içeriği ve besin değerleri yüksek gıdaların öğünlere eklenmesini tavsiye ediyor. Kısa süreli uygulanan su diyetinde sabahları uyandıktan sonra içilecek olan bir bardak limonlu ılık su güne enerjik başlamak ve metabolizmayı çalıştırmak için son derece fayda sağlıyor. Limon, içerdiği C vitamini sayesinde hücreleri serbest radikallerden koruyarak, kalp ve damar hastalıklarını önlüyor. Ayrıca içeriğinde bulunan polifenol antioksidanları yardımıyla kilo alımını azaltıyor ve vücutta leptin hormonunun üretimini dengeleyerek açlık dürtüsünü baskılıyor. Diğer öğünlerde ise vücudun ihtiyaç duyduğu besin maddelerinin eksik edilmemesi için alınan gıdalara önem vermek gerekiyor. Su ve lif içeriği yüksek olan taze meyvelerin diyette yer alması gerekli vitaminlerin alınması açısından fayda sağlıyor.
Kahvaltı:
-1 bardak taze sıkılmış portakal suyu
-6 adet taze çilek ve yulaf ezmesi
Ara öğün:
-Taze zencefil ve kurutulmuş papatya ile demlenmiş bir bardak ılık bitki çayı
Öğle:
-2 bardak su
-2 kase sebze çorbası
-Akdeniz salatası
Ara öğün 1:
-3 adet ceviz
-Yeşil çay
Ara öğün 2:
-2 dilim taze ananas
-1 elma
Ara öğün 3:
-Yağsız peynir ile yapılmış yeşil salata
-1 bardak su
Akşam:
-2 bardak su
-2 kâse sebze çorbası
-1 porsiyon haşlanmış sebze
-1 kase ev yapımı yoğurt
Ara öğün:
-15 adet üzüm
-1 adet şeftali
-1 bardak su
Su diyetinin zararları / dikkat edilmesi gerekenler
Kısa sürede kilo vermeyi vadediyor olması sebebiyle son zamanlarda çok tercih edilen su diyeti bilinçli bir şekilde uygulanmadığında beraberinde birçok sağlık sorununu getiriyor. Su diyetine başlamadan önce yeterli araştırmaların yapılmış olması ve kişinin herhangi bir sağlık sorununun bulunmaması gerekiyor. Gut hastalığı, diyabet ve böbrek rahatsızlıklarına sahip olan kişilerin bu diyetten kaçınması gerekiyor. Uygulanan su diyetinin 3 veya 5 günde sonlandırılması tavsiye ediliyor. 5 günden uzun süreli yapılacak olan diyetin mutlaka bir uzman kontrolünde gerçekleştirilmesi gerekiyor.
Bu yazı genel bilgilendirme amaçlıdır, reçete niteliği taşımaz. Bir beslenme uzmanı ve/veya diyetisyene danışmadan hiçbir beslenme programını ya da diyeti uygulamamalısınız. Ciddi, kronik bir rahatsızlığı olanların kendi doktorlarına da danışmaları gerektiğini hatırlatalım.
Yorumlar
0