Yaptığı sağlık programı onlarca farklı ülkede izleniyor, özellikle kardiyoloji alanında yaptığı çalışmalarla adından sıkça söz ettiriyor, dünyanın neredeyse her yerinde tanınıyor, seviliyor, saygı duyuluyor...
Dünyanın en ünlü, en başarılı doktorlarından Mehmet Öz'den söz ediyoruz. Kendisi Hürriyet'ten İpek İzci'ye verdiği özel röportajla şu sıralar yine çok gündemde.
Hem kendi hayatı hem de yeni yeme-içme trendleriyle ilgili yaptığı açıklamalarsa herkesin öğrenmesi gereken türden.
O zaman sizi daha fazla merakta bırakmadan Mehmet Öz'ün yeme-içme alışkanlıkları üzerine verdiği tavsiyeleri bir bir anlatalım.
"Bu son senelerde ne yediğimizin değil de ne zaman yediğimizin önemli olduğunu öğrenmeye başladım"
Doktor Mehmet Öz'e göre ne yediğimizden çok ne zaman yediğimiz önemli. Bunu kendisinin de son yıllarda öğrenmeye başladığını söyleyen başarılı doktor, yine son yıllarda popüler olan ve adı aralıklı oruç olarak da anılan intermittent fasting diyetinin bunun sadece bir örneği olduğunu söylüyor ve bu beslenme düzeniyle tanışma hikayesini şöyle aktarıyor:
"Hugh Jackman yakın arkadaşım. ‘Wolverine’ rolünü oynamak için bir süre inanılmaz miktarda yemek yedi. Ama rolden sonra öyle dev kalmak istemedi tabii. Aralıklı oruç adında bir teknik kullandı. Bu oruç hem hormonlarınızın seviyesini düzenliyor hem de vücudunuzda fazla şeker varsa, onu düşürüyor. Erken bunamayı geciktiriyor, bağırsakları rahatlatıyor, karaciğer ve şeker hastalıklarına karşı savaşıyor..."
Mehmet Öz'ün de başarılı bulduğu ve son zamanlarda trend haline gelen aralıklı oruç, aslında çok eski zamanlara dayanıyor
Tarihinin 1945'e dek dayandığı bilinen, aslında yıllardır uygulanan bu yöntemi son zamanlarda "moda" haline getiren tabii ki ünlü isimlerin bu beslenme düzenini uygulamasını söylemesi oldu. Peki aralıklı oruç tam olarak nedir derseniz, onu da hemen açıklamış olalım: Aralıklı orucun en temel şartlarından birinin en az 8 saat hiçbir şey yememek olduğu söyleniyor. Bu ilkeye uygun olarak farklı aralıklı oruç türleri bulunuyor.
Örneğin gün içinde sabit zaman aralıkları belirleyerek bu aralıklara göre beslenebilir, günde tek bir öğün yemeği seçecek kadar bu beslenme şeklini katı bir hale getirebilir ya da 5 güne 2 gün kuralını uygulayabilirsiniz. Aralıklı oruç türleriyle ilgili daha detaylı bilgi almak isterseniz Muhtemelen Bu Diyeti Hiç Yapmadınız: Intermittent Fasting (Aralıklı Oruç Diyeti) Nedir? başlıklı yazımıza da mutlaka göz atın deriz.
Doktor Öz'ün aralıklı oruç türleri içinde en sevdiği yöntemse gün içinde belirli zaman dilimleri belirlemekmiş
Aralıklı oruçla tanıştıktan sonra Öz'ün bu çeşitler içinden en sevdiği ve uygun bulduğu ilk yöntem olan belirli zaman aralıkları belirleyerek yeme şekliymiş. Kendisi bunu kısaca şöyle özetliyor:
"Birkaç değişik tarzı var. Seçeneklerden bir tanesi beş gün normal yiyip iki gün kısıtlı zaman diliminde yemek. Ama benim en çok sevdiğim metot, her gün yemek yediğiniz zamanı biraz kısıtlamakla uygulananı... Bunun sekiz saat olması şart değil. 12 saatle başlayın. Diyelim ki sabah 07.00’de kalktınız, akşam yemeğiniz 19.00’dan önce bitmeli. Yaz akşamları herkes dışarıdayken yemekler daha geç yenebiliyor. Akşam yemeğiniz 22.00’de bitiyorsa, sabah kahvaltınızı 10.00’dan önce yapmayın; vücudunuz 12 saat dinlensin."
Aralıklı oruç kilo vermenin de ötesinde hormonların düzenlenmesini sağlıyor
Başarılı kardiyolog Mehmet Öz'e göre bu beslenme şeklinin en büyük getirilerinden biri kilo vermenin de ötesinde: Hormonların düzenlenmesi. Aralıklı oruç, vücudun sindirim ve boşaltımla ilgilenmekten fırsat bulup dinlenmesini sağladığından, bu süreçte hormonlar çok daha sağlıklı bir şekilde salgılanmaya başlayabiliyor, bu şekilde zaman içinde hormonların düzenlenmesi sağlanmış oluyor.
"Saat 19.00'dan sonra yemek yeme" şeklinde yaygınlaşan söylemi de önermeyen Öz, bu konuda da yüz güldüren önerilerde bulunuyor
Birçok beslenme uzmanı, doktor ve ünlü isimden duyduğumuz o "Ben saat 18.00-19.00'dan sonra yemek yemiyorum" ya da "Yemek yemeyi önermiyorum." açıklamaları sizin için de uygulaması neredeyse imkansız bir kuralsa yaklaşın böyle. Çünkü Doktor Öz de hemen hemen sizinle aynı fikirde diyebiliriz.
Bu keskin saat kısıtlamasının uygulaması zor bir yöntem olduğunu söyleyen Mehmet Öz, konuyla ilgili düşüncelerini ve önerilerini şöyle açıklıyor: "Ben bunu önermiyorum çünkü yapmasını çok zor buluyorum. Hiç kimse saat 19.00’dan önce yemeğini bitiremez. Diyet yapmak isteyenlerin büyük bir sıkıntısı var: Yalnız kalıyorlar! Arkadaşları yemeğe çıkıyor, onlar gidemiyor. Akşam arkadaşlarınızla beraber yemek yiyecekseniz, 22.00’den önce bitirin, en az iki saat bekleyip uyuyun."
Mehmet Öz'ün sağlıklı beslenmeye çalışanlaraysa çok açık ve uygulanabilir nefis bir önerisi var
Sağlıklı beslenmek isteyen ama bunu bir türlü başaramayanları da böyle alalım. Çünkü Doktor Mehmet Öz, bu konuda da hem oldukça esnek diyebileceğimiz hem de lezzetli ve mutluluk veren bir öneride bulunuyor ve şöyle diyor: "Yapmanız gereken basit: En sevdiğiniz yemekleri seçin. Hangileri sağlıklıysa onları yiyin. Genelde insanlar tam tersini yapıyor; en sağlıklı yemeklerden en az nefret ettiklerini yiyor. Bu çok sıkıcı!"
Son olarak, Öz'ün tıpkı yemek yeme gibi vitamin alma konusunda da saatlere dikkat etmek gerektiğini söylediğini aktaralım
"Ne yediğinizden çok ne zaman yediğiniz önemli" diyen Öz, bu konuda alınan vitamin takviyelerine de değinmeden geçmiyor ve şöyle bir uyarı ve öneride bulunmayı ihmal etmiyor:
"C ve B vitaminleri, 12 saat içinde vücuttan atılır. O yüzden vitaminin yarısını sabah kahvaltıdan sonra, yarısını da akşam yatmadan önce için. Uyuduğunuz zaman beyin hücreleri arasındaki boşluk açılıyor, o boşluklardan beyin hücrelerini yıkayan sular geçmeye başlıyor. Biz hekimler o suların içinde B ve C vitaminlerinin olmasını istiyoruz. Koruyucu hücrelerimizin bazısı sabah kuvvetli oluyor, bazısı akşam..."
Doktor Mehmet Öz'ün günlük hayatındaki beslenme düzeninden ailesinin yeme alışkanlıklara dek uzanan, İpek İzci'ye verdiği özel röportajın tamamına şuradan ulaşabilirsiniz: Hürriyet
Yorumlar
0