Dünya üzerindeki bütün öğrencilerin iki ortak noktası var. Bir tanesi derse girmeleri, bir diğeri de benzer mutfak tercihleri. Ekonomik, pratik ve elden geldiğince lezzetli.
Haklılar da.
Çünkü istisnalar dışında bütün öğrenciler sınırlı kaynakla hayatına devam etmek durumunda. Ev kirası, faturalar, arada sırada arkadaşlarla çıkılan akşamlar; bunlar hep masraf çünkü.
Hal böyleyken öğrenciler de mutfağa girdiklerinde tercihleri kendini belli ediyor: Mümkün olduğunca ekonomik.
Peki bu tercihler gerçekten ekonomik mi?
Hangi öğrenci evinde yapılmadı ki: Tavuk sote
Pratikliği ve ekonomikliği sebebiyle tavuk sote ve hatta tavuk, öğrenci evlerine final notlarından fazla uğrar. Eğer amaç ekonomik olmaksa, muhtemelen de yanlış dersin notu gelmiş demektir. Çünkü tavuk sote, tahmin edilenden çok fazlasına gelir. Tavuğa bir sürü para ödenir. Daha bunun domatesi, soğanı, sarımsağı, yeşil biberi, kırmızı biberi vardır.
Çok da ekonomik değildir: Tavuk sote tarifi
Bu kadar malzemenin menemen olması da biraz şov: Kaşarlı menemen
Menemen öğrenci evlerinin emniyet kemeridir, çok açıldıktan sonra geri dönülen limandır, çok para harcanan günlerin ardından inzivaya çekilmektir. Daha doğrusu öyle düşünülendir. Bir menemen yapmak için neredeyse bütün manav eve gelir. Lezzeti daha kabul edilebilir olsun diye, dönerken kaşar da alınır. Domates, yumurta, biber, kaşar derken yine memlekete telefon edilir...
"Anne babama söylesene param bitti": Kaşarlı menemen tarifi
"Yine mi makarna dememek" için sosis eklersin: Sosisli makarna
Makarna diye bir şey vardır, düz makarna diye bir şey yoktur. En kötü ihtimalle ketçaplıdır, en kötü ihtimalle yoğurtludur. Kulağa mantıklı gelir ama daha ikinci sınıfta kendinden soğutmaya başlar ketçap. Makarnada gurmelik aramaya başlanır. İlk fırsat sosise gidilir. Dünyanın en kötü sosisinin alınmaması gerekir...
Artık makarna eskisi gibi masum değildir: Sosisli makarna tarifi
Öğrenci evine de misafir gelir: Ton balıklı makarna
Öğrenci evine misafir geldiğinde hiçbir öğrenci bu geceyi tavada antrikotla geçirmek istemez. Biraz renkli hala ekonomik olmak gerekir. Biraz şık hala samimi olmak gerekir. Çare ton balığı diye düşünülür. Sadece makarna ve ton balığı yetersiz kalır. Haşlanmış mısır, zeytin, fesleğen, domates gibi desteklere başvurulur...
Sonra sipariş verilmediğine pişman olunur: Ton balıklı makarna tarifi
Burs yatınca: Izgara köfte
Ayın 3 günü çok zengin, diğer günleri tasarruflu olan insana öğrenci denir. Çünkü o üç gün, bursun yattığı ya da evdekilerin para yolladığı günlere tekabül eder. Hanidir gidilmeyen kafelere gidilir, o çok sevilen gömlek alınır eve dönerken de gözler karartılıp yarım kilo kıyma alınır...
Her şey bittiğinde artık çok geçtir: Izgara köfte tarifi
Öğrencilik tarihinin en büyük halüsinasyonu: Sucuklu kaşarlı tost
Akla ilk geldiğinde ince bardak çayla, ekonomik lezzetlerin başkenti olduğu düşünülse de sucuklu kaşarlı tost, nerede yenirse yensin, düşünüldüğü kadar uygun değildir. Alınan şeyin gerçekten sucuk olduğuna inanmak için biraz para harcamak gerekir, kaşar hiçbir zaman dünyanın en ucuz şeyi değildir. Alt tarafı tost yenecektir, cepten çıkan para fark edildiğinde...
Hiçbir şey bir daha eskisi gibi olmaz: Sucuklu kaşarlı tost tarifi
Yorumlar
6