Bir güzel müzik açarsın, keyifli keyifli eşlik ederken çarşıdan aldığın balıkları ıslanmış kese kağıdından çıkarır, suya tutarsın. Bir tur yıkayıp kurumasını beklerken, salatanın malzemelerini hazırlarsın. Sevdiğin geldiği gibi kolları sıvar, salatayı yapar, sofrayı hazırlar. Sana da pişirip derya kuzularını, sofrayı tamamlamak düşer.
Böyledir bizde balık akşamları. Seremoni gibi görkemli, tadı gibi lezzetli, sanki ilk kez yiyormuş gibi mutlu.
Üç tarafı denizlerle çevrili topraklarda yaşamanın güzelliği, bereketlidir bizde balık sofraları. Ve balığı tek bir şekilde getirmeyiz sofraya, her çeşidini, her türlü yaparız. Tavalar, ızgaralar, tuzlar selam durur.
Gelin bakalım neler yaparmışız balıkla, nasıl getirirmişiz sofraya.
Önce şunu bir söyleyelim: Balık narindir aslında öyle çok çok pişirmeye gerek yok
Balık da tıpkı tavuk ve kırmızı et gibi et sınıfında yer alır. Ancak denizin bu daimi sakinlerinin vücut yapıları, karada yaşayan hayvanlara göre çok daha farklıdır çünkü balıklar kendi ağırlıklarını yer çekimine karşı kullanmak, güçlü ve çevik olmak zorunda değildir. Suyun kaldırma kuvvetinden yararlanan balıkların kas yapıları ve kas lifleri de güçlü olmak için değil, ani kaçışlar, ani hareketler için anahtardır.
Çünkü karada yaşayan hayvanların etlerini dinlendirme, marine etme ve pişirme esnasında bağ dokularını yumuşatma hedefini taşırız ancak kısa kas liflerine sahip olan balıkları pişirmek için tam da bu nedenle uzun sürelere gerek yoktur. Hatta suşiyi düşünürseniz, Uzak Doğu'da balıkların çiğ de tüketildiğine şaşırmamak gerektiğini de buradan anlayabilirsiniz.
Birçok insan gibi "Biz onu çiğ yemeyelim, tadında pişirelim" diyorsanız pek güzel pişirme yöntemlerimiz var.
Pişirme yöntemlerini nasıl bileceğiz, balığa göre nasıl seçeceğiz, diyorsanız aslında gayet kolay. Her bir balığın birden fazla pişirme yöntemi olabilir. Burada unutulmaması gereken, yöntemin damak zevkine, eldeki pişirme gerecine ve kişisel tercihe ve balığın tipine göre seçilmesidir. Yani somon gibi yağlı bir balığı tavada kızartmamalısınız. Ancak levreği ister ızgara, ister kızartarak tüketebilirsiniz.
O isli tadı sevenlere: Tütsüleme
Tütsüleme yazımızda tüm detaylarını anlatmıştık, biraz burada da bahsedelim. Nefis tadı haricinde bir saklama yöntemi olarak da kullanılan tütsüleme veya fümeleme, en çok da balık, peynir ve ette kullanılır. Aslında gıdayı ateşsiz olarak pişirmek, tütsülemenin tam ve doğru karşılığı. Tütsülemede, gıdanın içerisindeki suyun bir kısmı isleme yöntemiyle uzaklaştırılır. İki çeşit fümeleme tekniği vardır: Sıcak dumanlama ve soğuk dumanlama. Sıcak dumanlama evde, açık alanda ya da bahçede rahatlıkla yapılabilirken, soğuk dumanlama için biraz daha profesyonel teçhizat gerekebilir.
Somon, mersin, alabalık, istavrit, uskumru, lüfer, sardalya ve yılan balığı fümeleme için çok uygundur.
Bu yönteme uygun tarif: Füme somonlu sandviç
Levreğinden hatırlarsınız: Marinasyon
Özellikle son dönemlerde balık restoranlarının yükselen yıldızlarından limonla marinasyon. Meze olarak, özellikle de levrekle pek bir tercih edilir oldu. Neredeyse onsuz sofraya oturamaz hale geldik.
Sanıyorsunuz ki ateşte pişiriliyor, soğutuluyor, masanıza geliyor. Hayır efendim, balığın kolay pişme özelliğinden kaynaklı bir marinasyondan geçer. Balık temizlenir, limon gibi asidik bir narenciyenin suyunda bekletilerek 'pişirilir'. Bu yöntemin kökeni Güney Amerika olmakla birlikte asıl adı da seviçe'dir. Sadece levrekle değil, yağlı balıklarla pek bir güzel olur.
Bu yönteme uygun tarif: Balsamik soslu, kişnişli uskumru marin
Sen diyor gravlaks: Toprağın altında
Gravlaks kelimesinin kökeni İsveççe'den gelme. Grav, İsveççe'de toprak altı demek, laks ise somon balığı. Gravlaks ise toprağın altında (pişmiş) somon balığı demek oluyor.
Tabii şimdi balığı marine edip toprak altında pişirmeye gerek yok, zira artık sıcaktan ya da ekstra soğuktan etkilenmeden balığı marine edip buzdolabında saklamak mümkün. Bunun için ihtiyacınız olanlar: Kafa kısmına yakın bölümden derili fileto somon balığı, 2'şer çorba kaşığı şeker, tuz ve 2-3 kaşık kıyılmış dereotu.
Balığın iki yüzünü de tuz ve şekerle iyice ovup ardından iki yüzünü de dereotuyla kaplayın ve kırmızı kısmına karabiber dökün. Streç filme sarıp cam bir kapta 2 gün buzdolabında bekletin. 1-2 kez tersine çevirin ve balığınız hazır!
Yağlı balıklarda bu yöntemi kullanabilirsiniz.
Bu yönteme uygun tarif: Pancarlı somon gravlaks
Pek de sağlıklı: Buharda pişirmek
Buharda pişirme demek, gıdayı suya temas ettirmeden suyun buharıyla pişirmek demek. Pişirme yöntemleri içinde en sağlıklısı da bu. Ayrıca nem ve su buharında piştiği için diğer gıdalar gibi balıklar da kurumadan, yumuşacık, nemli olarak pişiyor. En önemlisi de besin değerlerini de tamamen koruyor.
Peki ne kadar pişireceksiniz? Bu konuda uzmanlar der ki, çok balığın kalınlığına göre karar verilmeli. Örneğin her bir 2,5 cm için 8 dakika pişirmelisiniz.
Bu yönteme uygun tarif: Buharda somon
Çok sık tercih edilmeyen bir yöntem: Soteleme
Soteleme yöntemini özellikle kırmızı ette ve tavukta sık görürüz ancak kendisi de etin bir çeşidi olarak balık da sotelenebilir. Bunun için balığı temizleyip küp küp doğramanız gerekir. Ardından yapışmaz bir tavada çok az yağla (tercihen tereyağı) soteleyin. İsterseniz içine domates, biber gibi damak zevkinize göre eklemeler yapabilirsiniz. Soteleme için doğraması daha kolay olması açısından büyük balıklar tercih edebilirsiniz.
Bu yönteme uygun tarif: Balık merzane
İşin sırrı az yağda: Sığ kızartma
Normal kızartma yöntemiyle aynı sanıyorsanız yanılıyorsunuz.
Sığ kızartma, adından da anlaşılacağı üzere az yağla balığı kızartmaktır. Bunun için yapışmaz bir tava kullanmalısınız çünkü yağ tavada azaldığında tavanız yapışmaz özellikte değilse balık tavaya yapışmaya başlayacaktır. Birkaç çorba kaşığı zeytinyağıyla balık kızartmak, bu kategoriye girer. Kızartma, somon gibi yağlı balıklarda ağır olacağı için hamsi, istavrit, barbun gibi daha az yağlı balıklar için tavsiye edilir.
Bu yönteme uygun tarif: Dil balığı kızartması
Gelelim en çok kullanılan yönteme: Kızartma
Sokakta yürüyorsun, yukarı aralık olan bir pencereden o bildik ses ve burnundan girip hücrelerine nüfuz eden o koku geliyor, biri balık kızartıyor. Çocukluğunu hatırlıyorsun. Annen mutfakta, kapıyı kapatmış, sıçramasın diye gazeteleri sermiş, kan ter içinde balık kızartıyor. Hepimiz yaşamışızdır bu sahneleri. Çünkü biz sağlıktan önce ağzımızın tadını düşünürüz. Bu nedenle küçük balıkları bir arada, büyükleri de ayrı ayrı bol yağda kızartırız.
Küçük balıkları unlar, büyükleri olduğu gibi tavaya atarız. Hamsileri kuyruktan yapıştırıp çiçek, üst üste koyup hamsi kuşu yaparız. Babanın aldığı büyük büyük balıklar tabağa nar gibi kızarmış olarak gelir. Tabii bu yöntem daha az yağlı balıklarda iyidir. Çünkü yağlı balıklar, yağda kızartılmaz, ağır olur.
Bu yönteme uygun tarif: Palamut tava
Hele ki mangalda olursa of of: Izgara
O köz tadını seviyorsanız, yağ olmadan mis gibi kızarmış balık ızgara ile sofranıza gelir. Piknikte, bahçede, mutfakta kısacası pek çok yerde ızgara balığın keyfine varabilirsiniz. İster şişe geçirip ızgara yapın, ister büyün halinde ızgara teline atın; her hali pek güzel olur. Büyük balıklar ızgara için en uygun olsa da hamsi gibi küçük balıklar da ızgarada lokum gibi kızarıp sofrayı şenlendirebilir.
Bu yönteme uygun tarif: Izgara somon
Şaşırtıcı gelmesin: Rosto veya fırında pişirme
Çok benzediğinden iki yöntemi birlikte aldık. Fırında pişirme 160-180 derece gibi ortalama bir sıcaklıkta, yanında sebze gibi ek malzemelerle balığı pişirme halidir. Ortalama kalınlıktaki bir balık için 2 ila 5 dakika yeterli bir süredir. Tabii bu, fırınınıza ve seçtiğiniz balığa göre de değişir.
Rosto ise yanında hiçbir şey olmadan balığı 230-250 derece gibi yüksek bir sıcaklıkta pişirmektir. Bu pişirme tekniği, döküm demirde et mühürlemeye çok benzer aslında. Çünkü tıpkı mühürleme gibi rosto tekniği de doğru uygulanırsa dışı çıtır çıtır, içi yumuşak bir et sunar size. Bu yöntemler, büyük balıklar için daha uygundur.
Bu yönteme uygun tarif: Kağıtta levrek
Biraz şov katalım: Tuzda pişirme
Restoranlarda pek sık görmeye başladığımız, işin şov tarafıyla pek bir sevilen bir yöntem. Sadece balık değil tavukta da çok kullanılmaya başlanan bir pişirme yöntemi.
Bu yöntemi sadece restoranlarda değil, evinizde kendiniz de yapabilirsiniz pekala. Üstelik eti sıvadığınız tuz ete nüfuz etmediği için kesinlikle tercih edilebilir. Nasıl yapılacağını merak ediyorsanız, sizi tuzda balık tarifimize alalım. Yöntemi gereği, levrek gibi büyük balıklarla nefis bir yemek hazırlayabilirsiniz.
Bu yönteme uygun tarif: Tuzda balık
Veda bonusu: Hangi balık hangi mevsimde ve nasıl yenir?
Yukarıdaki infografik size her şeyi anlatacaktır.
Şimdiden afiyet olsun.
Yorumlar
0