Kabul edelim, ülkece farklı gelenekler, yöresel farklılıklar, özellikle de yemekle ilgili konularda oldukça orijinal bir ülkeyiz. 
İşte bu orijinallikten nasibini almış ve hem eğlenceli hem de lezzetli bir "helva geleneği" başlatmış bir ilçemize konuk olacağız bugün.
Yapmanın değil yemenin zor olduğu öksüz helvasının eğlenceli hikayesini öğrenince hem şaşıracak hem de denemek isteyeceksiniz, eminiz.
Buyurun, rotamızı Antalya'ya çeviriyor ve Alanya'ya özgü yöresel bir tatla sizi baş başa bırakıyoruz.
Alanya'nın yöresel lezzetlerinden "öksüz helvası" hem ismi hem de hikayesiyle şaşırtıyor
Antalya'nın Alanya ilçesine ait bu sıra dışı helva, sadece lezzetiyle değil ilginç ismi ve hikayesiyle de dikkat çekiyor. Kimilerinin "öküz helvası" olarak da andığı öksüz helvasının ismini almasına neden olan hikaye oldukça hüzünlü olsa da günümüzde öksüz helvası bir eğlence kaynağı olarak görülüyor.
İlçede kulaktan kulağa anlatılan hikayeye göre yoksul bir ana oğul, neredeyse her gün yan evlerinde yaşayan varlıklı ailenin mutfağından gelen helva kokuları arasında yaşarmış. O zamanlar şeker pahalı bir ürün olduğundan zenginlik simgesi olarak görülür ve yoksul ailelerin evlerinde olmazmış. Yoksul ailenin oğlu da her gün annesinden helva istemeye başlar olmuş. Bunun üzerine anne, o an evinde olan pekmezi sulandırmış, unla karıştırıp bir helva yapmış. Tadı güzel olmuş olmasına ama oğlu helvayı görünce hemen "Bu helva neden kara, komşunun helvası beyaz" demiş, annesi de "Bu öksüz helvası da ondan" demiş ve o gün bugündür pekmezle hazırlanan bu helva öksüz helvası ismiyle anılır olmuş.
Böyle iç burkan bir hikayesi olsa da öksüz helvası şimdilerde Alanya'da oldukça eğlenerek anılan bir tatlı. Neden mi? Çünkü bu helvayı yapması değil ama yemesi bir hayli zor ve yerken ceza alma ihtimaliniz var!
Misafir ziyaretlerinin olmazsa olmaz helvasını yerkense çok ama çok dikkatli olmak gerekiyor
Pekmezle hazırlanan öksüz helvası, sadece rengiyle değil sunumuyla da dikkat çekiyor gördüğünüz gibi. İşte bu sunumu nedeniyle de oldukça eğlenceli bi geleneğe önderlik ediyor. Eve misafir geldiğinde, ev sahibi hemen bir öksüz helvası hazırlıyor. Hazırlanan bu öksüz helvası servis tabağına yerleştirildikten sonra ortasına bir de havuz açılıyor ve bu havuz kızdırılmış tereyağı ile dolduruluyor.
Herkes aynı servis tabağından birer birer lokmalarını almaya, ortadaki havuzda yer alan tereyağına batırıp yemeye başlıyor. İşte ortadaki bu havuzu yıkan ilk kişiye "öküz" deniyor, ceza veriliyor. Öksüz helvasına "öküz helvası" denmesinin nedenlerinden birinin de bu olduğu söyleniyor.
Cezalı, bir sonraki buluşma günü hem oradaki herkesi evinde ağırlıyor hem de öksüz helvasını hazırlamaktan sorumlu oluyor. Bu sayede bu eğlenceli gelenek eş dost arasında yıllar yılı sürdürülebiliyor üstelik. Mis.
Alanya'da yöresel ev yemekleri yapan Cevdet Görücü de konuyla ilgili şunları söylüyor:
"Pekmez, un ve yağdan yapılan helva, kıvamı tutturulunca geniş bir tabağa yayılır. Helvanın ortasına yağ konulacak şekilde bir de havuz oluşturulur. Öksüz helvasının bu havuzu da kızartılmış tereyağı ile doldurulur. Asıl hikaye de bundan sonra başlıyor. Öksüz helvasını dikkatli tüketmek gerekiyor. Tabağın kenarlarından alınan helva lokmaları, tereyağı havuzuna batırılıp yenerek havuzun olduğu kısma kadar gelinir. Göbeğe yaklaştıkça risk artıyor çünkü bu yağ dolu havuzu yıkan ilk kişi ceza alıyor. Bu ceza da bir sonraki buluşmanın kimin evinde ve helvayı kimin yapacağı oluyor. Aynı zamanda bu havuzu patlatan kişiye 'öküz' deniliyor. Öküz olmamak için de uyanık olmalı. Uyanık adam bu havuzu patlatmaz. Öküz olmamak adına dikkatli olmak gerekiyor."
"Ben de yapmak istiyorum" diyenler için öksüz helvası tarifini de verelim
Bu eğlenceli geleneği siz de denemek ve havuzu yıkıp yıkmayacağınızı görmek ya da bu kadar lezzetli gözüken bir helvayı yapmak isterseniz yaklaşın böyle! Alanya'da nefis yöresel yemekler hazırlayan Cevdet Görücü ve eşi Şerife Görücü'den öksüz helvasının tarifi de geliyor.
"Tencereye konulan pekmeze, bire bir ölçüde su katıyoruz. Sonra bu karışımı kaynatıyoruz. Kaynayan pekmezli suyun bir kısmını başka bir kaba ayırıyoruz. Kaynamaya devam eden pekmezli suyumuza ise unumuzu ekliyoruz. Unumuzu koyarken ayırdığımız kaptaki pekmezi de azar azar ekleyerek karıştırıyoruz. Tenceredeki pekmez ve un lokum kıvamına geldikten sonra tereyağını ekliyor ve karıştırmaya devam ediyoruz. Tereyağını yedirdikten sonra da ortasında bir havuz oluşturacak şekilde tabağa alıyor ve başka bir tavada kızarttığımız tereyağını bu helvanın hem üstüne hem de havuzuna döküyoruz. Böylece yemeye hazır hale geliyor."
Yorumlar
0