Şimdi sizleri Derek Nance isimli bir kardeşimizle tanıştıracağız. Derek 2008 yılından bu yana, ismini paleolitik(taş devri) dönemden alan paleo diyetini uyguluyor.
Bu diyet esasen, düşük karbonhidrat, orta düzey protein ve yüksek hayvansal yağ tüketimini öneren 'sağlıklı' bir diyet. Baklagiller, süt ve süt ürünleri, kuruyemişler başta olmak üzere, antioksidan etki göstermeyen meyvelerin tüketimi de paleo diyetinde önerilmiyor.
Paleo diyetinin felsefesi aslında kısaca, işlenmiş her türlü besinden uzak durulması ve tıpkı taş devri insanları gibi beslenilmesini savunuyor. Dört ayağıyla avcısından kaçan av hayvanları, dalından toplanabilen meyve ve sebzeler bu diyetin temel besin kaynaklarını oluşturuyor.
Uzmanların insan kimyasına en uygun diyet' olarak tanımladığı bir diyet taş devri diyeti. Yiyeceklerin az pişirilmesi öneriliyor, özellikle sebzelerin. Fakat Derek'in yöntemi biraz daha 'sert'.
Bu adam eti çiğ yiyor, afedersiniz VAMPİR gibi lıkır lıkır kan içiyor!
youtube
Fazla söze gerek yok, doğru okudunuz.
Not: Bu aşamada sizleri uyarmalıyız. İzleyeceğiniz görüntü pek de hoşunuza gitmeyebilir.
Diyete başladıktan sonra, fiziksel olarak güçlendiğini ve daha iyi hissettiğini söyleyen Derek'in ilk adımları hiç de kolay değilmiş. Bundan yedi yıl önce sürekli kusan, sürekli kendini hasta hisseden modern mağara adamımız her türlü diyeti denemiş, hatta bir ara vegan dahi olmuş.
Ne var ki sonunda, taş devri diyetini denemeye karar vermiş ve kendi deyimiyle 'çaresizlikten' bu yönelime karar vermekten başka şans göremiyormuş.
Yalnızca çiğ etle beslenen Derek'in sevgilisi bir vejeteryan
Derek'in kız arkadaşı Joanne, Derek ile aralarındaki fikir ayrılıklarını konuşarak halledebildiklerini, Derek'in sağlık sorunlarından ötürü böyle bir yolu benimsediğini anlayabildiğini söylüyor. Derek'in ailesi ise Joanne kadar ılımlı değil. Anne-baba çocuklarıyla yemekli toplantılarda görüşmek istemediğini belirtiyor.
Taş devri diyeti sağlık açısından ne kadar uygun?
Uzmanlar çiğ et tüketimi ile ilgili, 'Pişmiş ete nazaran içerisinde canlı birçok mikrop barındıran çiğ eti yemek vücudu gerçekten büyük bir savaşın içerisine itmek gibidir. Hazmı da pişmiş ete kıyasla çok daha zor olan çiğ etin içerisinde granulosus adı verilen bir bakteri bulunmaktadır. Bu bakteri ise birçok hastalığa resmen davetiye çıkarmaktadır. Sonucu ölüme varabilecek birçok hastalığa sebep olan çiğ eti yemenin lezzet açısından da pek hoş olduğu söylenemez.' diyorlar.
Fakat, çiğ etin hazmının zor olması hem metabolizmayı hızlandırıyor hem de uzun süre tokluk hissedilmesine yarıyor. Yani, evet bu diyet kilo verdiriyor.
Yine de Derek'in tercih ettiği beslenme biçimi, hiçbir durumda bizim damak tadı ve kültürümüze uygun değil. Kendisine 'Ateş bulundu farkındasın değil mi?' 'Ocak yanmayınca doğal gaz faturaların azaldı mı?' gibi sorular yöneltmek istesek de fazla suyunu çıkarmadan 'Hayatta başarılar!' deyip uzaklaşıyoruz.
Yorumlar
0