Son zamanlarda hemen herkes ileride girişimci olmak, başarılı bir girişim sayesinde rahat bir hayata kavuşmak istiyor sanıyoruz.
Eminiz ki sizin de çevrenizde "İleride güneye inip x konseptli bir kafe açma hayalim var" diyenler, duyduğu başarılı girişimlerin ardından "... benim aklıma gelmişti" diye yakınanlar vardır.
Bu kadar isteyen var ama gerçekten başarılı bir girişim için nereden başlamak, hangi fikre güvenmek gerekiyor?
Bugün okuyacağınız bu hikayenin ardından belki siz de kendi hayatınız içinden, günlük problemlerinizi çözecek yenilikçi fikirler bulur ve enfes bir girişimin ilk adımlarını atmaya başlarsınız, kim bilir.
Artık kurtulmak istediği bağımlılığına çare olarak geliştirdiği fikirlerle milyon dolarlık bir girişime imza atan kadınla tanışın, hepimizin ondan öğrenecekleri var.
Kara Goldin için her şey, kurtulmaya karar verdiği diyet kola bağımlılığı sayesinde başlıyor
Kara Goldin, 12 yıl önceye kadarki halini, hiç su içmeyen, suyun tadını çok "sıkıcı" bulan ve sırf bu nedenle günde ortalama 10-12 kutu diyet kola içen bir kadın olarak tanımlıyor.
Öyle ki hiç su içmemesi nedeniyle zaman içinde bu durum ona aşırı yorgunluk, olmak istediği kilodan çok daha fazla kilo ve korkunç gözüken akneler olarak geri dönmüş.
İşte tam da bu noktada hayatına bir çekidüzen vermeye karar veren Kara, neler yapabileceğini düşünmeye başlamış.
Beslenme tarzında yenilikler yapan kararlı kadın, bu süreçte olumlu sonuçlar alıyor
En büyük bağımlılığı olan diyet kolayı hayatından çıkaran Kara Goldin, kendini zorlayarak da olsa su içmeye başayınca 3 ay gibi bir sürede yaklaşık 20 kilogram vererek oldukça büyük bir işe imza atıyor. Tabii bu süreçte suyla arasındaki mesafeli ilişkiyi de farklı bir boyuta taşıyor ve suyla aradaki buzları eritmek için farklı yöntemler denemeye başlıyor.
Ne yaparsa yapsın, hangi suyu denerse denesin suyun tadını bir türlü sevemeyen Kara, gün içinde bir türlü istediği kadar su tüketmeyi başaramıyor. Ta ki bir gün içmesi gereken suyun içine frambuaz atana dek...
Kara Goldin, suyunun içine attığı birkaç tane frambuaz sayesinde gün sonunda içmesi gereken suyun tamamını afiyetle içtiğini fark ediyor. Ve bu fikrini her gün uygulamaya karar veriyor. Sadece birkaç frambuaz sayesinde lezzetlendirdiği suyun tadına bayılan kadın, bunu kendisi gibi olan birçok insanla paylaşabileceğini fark ederek kolları sıvıyor.
Kara Goldin, ortaya çıkardığı bu basit fikir için önce bir süpermarket zinciriyle anlaşıyor
Kendi kendine bulduğu bu basit ama etkili fikir sayesinde günde ihtiyacı olan suyu fazla fazla içmeye başlayan kadın, piyasada bulduğu bu boşluğu iyi değerlendiriyor ve kalorisiz, içinde kimyasal olmayan, aromasını meyvelerden alan bu suyu satmanın yollarını arıyor.
İlk önce bir süpermarket zinciriyle anlaşıyor ve evinde üretip şişelediği suları bu süpermarketin raflarına diziyor. işleri tahmin ettiğinden iyi giden azimli kadın, sadece birkaç günde 10 kasa aromalı suyu satıyor.
Her şey istediğinden bile iyi gidince bu fikri tam anlamıyla bir işe çevirmeyi kafasına koyuyor
Ortaya çıkardığı bu basit fikirle herkesin hayatına dokunabileceğini anlayan kara Goldin, ürettiği suları daha çok insanla buluşturabilmek için fikirler geliştiriyor ve tam da o dönem Amerika'da Michelle Obama'nın yürüttüğü "Drink Up" isimli kampanyaya katılıyor. İnsanları daha çok su tüketmeye yönelten bu kampanya için Michelle Obama'ya ulaşmayı başaran kadın, ilk amacını başarıyla gerçekleştiriyor ve suyunu geniş kitlelerle buluşturuyor.
"Hint Water" adını verdiği sularını markalaştırmayı başaran azimli kadın, işlerini daha da büyütüyor
Kimyasal hiçbir katkı maddesi kullanmadan hazırladığı aromalı suları sayesinde geniş bir kitleye ulaşan ve markalaşmayı başaran Kara Goldin, ilerleyen zamanlarda ülkenin en büyük alışveriş zincirlerinden olan Walmart ve Target'ın raflarında da markasıyla boy göstermeye başlıyor.
Hatta herkesin imrenerek takip ettiği Facebook ve Google ofislerinde de Hint Water adlı markasıyla kendine yer buluyor.
70 milyon dolarlık satış hacmine ulaşan markasıyla başarıyı yakalayan kadın, markasını kurarken yaşadıklarını şöyle özetliyor
"Bu pazara ilk girdiğimde ne kadar çok içecek markası olduğunu tam olarak bilmiyordum ve öğrendiğimde gerçekten çok şaşırmıştım. Bu oldukça çılgın bir rekabet ortamıydı ama bu markaların büyük bir kısmı sanıyorum ki 'Ben de bu işte varım' demek için çıkmış ve bir fark yaratmayı düşünmemişlerdi. Oysa girişimci olacaksanız, rakipleriniz arasında fark yaratmadan piyasada sağ kalmanız, sürdürülebilir olmanız ve büyümeniz çok zor."
Yorumlar
0