"Manken dediğin sıfır beden olur" dayatmasıyla günde 500 kalorilik bir diyetle beslenen ve bunun sağlığını tehdit ettiğini anlayınca kariyerinin zirvesinde mesleği bırakan başarılı bir eski modelle tanıştıracağız sizi bugün.
İsmi, Liza Golden-Bhojwani.
Onun hikayesi toplum ve meslek baskısıyla aynı durumda olan herkese ilham versin.
Sektörün dayattığı sıfır beden vücut ölçüleri ve mutsuz bir kadın...
Liza Golden, moda dünyasının aranılan yüzlerindendi. Moda haftalarında podyumda esiyor, birçok marka onunla çalışmak için can atıyordu. Liza, kariyerinde zirveye tırmanıyordu ancak çok sevdiği mesleğinin onun hayatını mahveden bir yanı da vardı: Sektörün vücut ideallerine uymalıydı, gerekirse hiçbir şey yemeden yaşamalı ama asla kilo almamalıydı.
Ama tüm bunlara rağmen Liza, moda sektörünün zorla kabul ettirmeye çalıştığı vücut ölçüleriyle savaşmayı tercih etti ve mesleği bırakarak o sıfır beden vücuduyla vedalaştı. Şimdi oldukça dolgun ve kıvrımlı bir vücuda sahip ve söylediği şey çok mühim: "Hayatımın hiçbir döneminde bu kadar mutlu olmamıştım."
Bir gün açlıktan düşüp bayılınca Liza'nın hayatı değişiyor
Liza'nın Instagram hesabı üzerinden paylaştığı öncesi-sonrası fotoğrafı ve hikayesi oldukça çarpıcı.
17 yaşından beri modellik yapan Liza, mankenlik kariyerinin onu en heyecanlandırdığı dönemlerde bir gün evinde çok düşük kalorili yemeklerinden birini hazırlarken düşüp bayılıyor. Bu, onun hayatını değiştiren an oluyor. Sağlığını kaybetmeye başladığının farkına varan Liza günde 500 kaloriyle sınırlı olan diyeti bırakıyor.
Ama diyeti bırakır bırakmaz yıllarca kendinden esirgediği o tüm yiyecekleri canı çekmeye başlıyor ve kendini sürekli yemek yerken buluyor. O sıralarda hala mankenlik yapan ve defilelere çıkan Liza'nın aldığı kiloları haftalarca kimse fark etmiyor. Ancak bir gün Milan Moda Haftası'ndayken kalçalarının genişlediği konusunda olumsuz yorumlar almaya başlıyor.
http://cdn.yemek.com/wp-content/uploads/2014/06/koyun-gozu-hangover-domates-suyu.jpg |
Liza yavaş yavaş mesleğinden ve sektörün onun üzerindeki baskılarından soğumaya başlasa da modellikten bir türlü vazgeçemiyor. Yeniden diyet yapmaya başlıyor. Ancak bu sefer kendini daha önceki gibi aç bırakmıyor, düzenli spor yapıyor, günlük tutuyor ve aldığı kalorileri not ediyor. Açlıktan bayıldığı o dönemde günde 500 kalori alan Liza, bu diyetle günde 800-1200 kalori almaya başlıyor. Oldukça fit bir vücuda kavuşuyor ancak yine de çoğu marka onu yeterince zayıf görmüyor.
Bir gün mücadele etmekten vazgeçiyor ve bedeniyle barışıyor
Sonra bir gün Liza, Hindistan'a bir seyahat yapıyor. Burada şimdi kocası olan adamla tanışıyor. Evlenmeye karar veriyorlar. Liza da yaşadığı şehri terk ederek mesleğini tamamen bırakıyor.
Buna rağmen hala kilo vermek için mücadele eden Liza bir gün "Neden bedenimle savaşıyorum ki?" diye düşünüyor ve her şeyi bırakarak direksiyonu bedenine teslim ediyor. Zamanla ona zorla kabul ettirilen vücut ölçülerinden çıkıp "doğal" vücut ölçülerine kavuşuyor ve onlarla mutlu olmayı öğreniyor.
Liza şimdi dolgun ve kıvrımlı vücut hatlarına sahip ve hiç olmadığı kadar mutlu
Son sözü Liza'ya bırakalım:
"Şu anda vücudum kusursuz değil, Victoria's Secret defileleri için uygun değil ama ben buyum ve ruhum artık çok mutlu. Haftanın beş günü spor yapıyorum ama yaralandığımda ya da seyahate çıktığımda yapmadığım günler de oluyor.
Ve tüm bunların hepsini kendim için yapıyorum, mesleğim için değil. Ne istersem yiyorum ve hiç suçluluk hissetmiyorum. Ve bu bana kendimi iyi hissettiriyor. Belki dergilerin kapaklarında olmayacağım, en ünlü ve en büyük markalarla çalışamayacağım ama benim de bu hayatta olmamın başka sebepleri var. Ben mutlu olmayı hak ediyorum. Hepimiz hak ediyoruz. Belki benim hayatımın amacı da bu deneyimleri yaşamak ve zayıflamak için mücadele eden tüm kadınlara bedenleriyle barışmaları, onu sevmeleri mesajını vermektir."
Yorumlar
0