Malumunuz bu akşam Lady Gaga'nın konseri var. Nereden baksan marjinal olan başarılı sanatçı, sahne şovlarıyla, demeçleriyle, giydikleri ve giymedikleriyle günlerce kendinden söz ettirecek.
2010 MTV Video Müzik Ödülleri'nde giydiği et elbiseden sonra Lady Gaga'dan beklentiler büyük. Kendisinin bu beklentileri sol kulak memesiyle bile karşılayabileceğinden şüphemiz yok ama naçizane öneriler vermekten de geri durmadık.
İki gece bekletilmiş et döner
NŞA'da döner bir gün bekletilir ama biz Lady'mizin ortalama bir dönerle sahneye çıkmasını istemeyiz. Gelelim tasarıma, bildiğimiz et döneri, alt tarafı etek vazifesi görmesi için ters çevirerek giydiriyoruz. "Biraz sade olmadı mı?" dediğinizi duyar gibiyiz. Daha bitmedi. Bodrum döneri misali etin arasına sebze koyuyoruz. Broş tadında. Sanatçının tasarıma daha rahat ayak uydurması için göbek kısmını da bacon'la sarıyoruz. Kafanızda bir hayal edin. Biraz pokemon'a benzemiş olabilir ama sansasyonel olduğu kesin.
Mumbar dolması
Hiç "ıyy kokar o demeyin", sirkesini, sarımsağını bol kattık mı koku falan kalmaz. Yani kalır da aroması farklı olur en azından. Gelelim tasarıma, Lady Gaga'yı ilk önce bir 6-7 kişi tutuyoruz. (Abi marjinallik de bir yere kadar, kadını mumbara sarıyoruz, istemeyebilir, sıkı tutun) Diz kapaklarından göbek deliğine kadar mumbarla çift kat sarıyoruz. Göbek deliği açıkta kalacak şekilde, göğüs kısmını da tek kat sarıyoruz. Atanamamış Zeyna'ya benzemesini önlemek için de başından aşağı iki tas işkembe çorbası döküyoruz. Sahnede terle atar onu zaten.
Lahmacun
Baştan söyleyelim, fındık lahmacun değil. Onu başına, bandana tadında takacağız. Gelelim tasarıma, bilekten diz kapağına, diz kapağının 7 cm üstünden göbek deliğinin 3 cm altına ve göğüs ucunun 2 cm altından çeneye kadar lahmacunla sarıyoruz. Lahmacunlar acılı. Bir kola göbek, diğer kola soğandan yapılma bilezikler hazırlıyoruz. Eline de şöyle sağlamından bir fırıncı küreği veriyoruz. "Bu lahmacunlar İbrahim Tatlıses ile aranızda bir şey olduğunu mu ima ediyor Gaga Hanım?" diyen ilk muhabirin vursun kafasına.
Sucuk zarı
Yok artık demeyin dostlar. Sucuk zarını hanımefendiye versek, kendine gelinlik yapar biz o kadar yapmayacağız. Gelelim hemen tasarıma, bu kez olabildiğine sade, olabildiğine yalın ilerliyoruz. Lady Gaga'nın suratı hariç, geri kalan her yerini, Allah ne verdiyse sarıyoruz. (boğmayın kadını 5 kat yeter) Az biraz bir şeye benzememiş olabilir ama kozasından çıkınca kelebek olacak, sabredelim.
Çiğ köfte
Öncelikle 20 kadar çiğ köfte ustası bulalım. Bir varil etli çiğ köfte yapacağız çünkü. Gelelim tasarıma, çiğ köfteleri yoğurduktan ve dinlenmeye bıraktıkan sonra kuliste Lady Gaga'yı karga tulumba yakalayalım, mavi bir hortum aracılığıyla güzelce ıslatalım. Zeytinyağına ekmek banarcasına 6-7 kez çiğ köfte variline bandıralım. Dondurmanın üzerine çikolata dökülmesi misali üzeri ne kadar çiğ köfte tuttuysa kıyafeti o olacak.
Kokoreç
Mahalleden 3 seyyar kokoreççi abiyi "Maça gidiyoruz" diyerek ikna edelim. İTÜ Stadyumu'nun kale arkasına saklayalım. Artık bir şekilde kandırdığımız Lady Gaga'yı da kale arkasına alalım. Gelelim tasarıma, henüz pişme işleminden geçmemiş kokoreçleri sanatçının ayak bileğinden, V yaka tişört olacak şekilde bütün vücuduna saralım. Sonra kokoreçleri sanatçıyla birlikte şişe dizip, pişirelim. Kimyonu, pul biberi dökelim. Ekmekleri keselim. Yanımızda getirdiğimiz şalgamları açalım. Afiyet olsun.
Not: Bir yerde bir yanlışlık var ama dur bakalım.
Gözleme (kıymalı)
İki kilo yağsız çekilen kıymalarımızı pişirelim, yine mahalleden gözleme konusunda 2 kez Emmy ödülü kazanmış teyzelere 42 adet gözleme yaptıralım ve 3 kilo zeytinyağını hazır edelim. Gelelim tasarıma, 5'er gözlemeyle kol ve bacakları, 20 gözlemeyle de gövdeyi saralım. Kalan iki gözlemeyi de küçükken bando takımında çaldığımız büyük bando zilini vururcasına, iki kulağa yapıştıralım. Püf noktası: Zeytinyağı konusunda pinti olmayalım.
Osmanlı macunu
Eee buralara kadar gelmiş dünya yıldızını tarihimizin lezzetleriyle buluşturmasak olmazdı. Hemen gelelim tasarıma, Lady Gaga'nın sahneye çıkmasını bekleyelim. Giydiği kıyafetten bağımsız, özel olarak hazırlattığımız Osmanlı macunu fırlatma makinesi aracılığıyla sanatçının üstüne var edelim macunu. O bir yarım saat Üsküdar Musiki Cemiyeti gibi hareket etmeden şarkı söylemek durumunda kalacaktır. Sonra artık imza mı istersiniz, iki çubuk alıp "Hanidir de Osmanlı macunu yemiyordum" mu dersiniz, sizin bileceğiniz iş.
Yorumlar
0