Hatay mutfağının ünü tüm ülkeye yayılan, hatta ülke sınırlarını bile aşan tanınırlığıyla artık herkesin en sevdiği tatlılardan biri haline gelen künefe bugünkü konuğumuz.
Ama bu kez genelde restoranlarda alışık olduğumuz bu nefis lezzetin ev yapımı tarifini vermeyeceğiz. Çünkü onu daha önce şurada anlatmıştık zaten: Künefe tarifi.
Bugün künefenin dünden bugünlere nasıl geldiğini öğrenecek, onu çok daha yakından tanıyacağız. Köklü tarihi ve bugüne dek büyük ihtimalle hiç duymadığınız özellikleriyle künefeyi tanıyınca daha çok seveceksiniz, eminiz.
O zaman buyursunlar, künefeleri soğutmadan başlayalım.
Künefenin izinde lezzet dolu bir yolculuğa çıkmak isteyenleri izlerken acıktıran bu videoya doğru alalım öncelikle
Künefe kısaca üzerine sıcak şerbet dökülmüş, tel kadayıf arası erimiş tuzsuz peynirdir
Künefenin atasının ince bir yufkayla yapılan bir Arap tatlısı olduğu biliniyor
Türkler tel kadayıfı keşfettiklerinde bu güzel lezzeti kendi buluşlarıyla harmanlayıp bugünkü muhteşem haline getirmişler
Araplar bu durumdan o kadar memnun olmuşlar ki bugün bile Arapçada "künefe" kelimesinin anlamı "tel kadayıf"
Bildiğimiz haldeki künefe Güneydoğu Anadolu'da, rivayetlerin çoğuna göre de Hatay'da keşfedilmiştir
"Filistin'in Nablus kentinde bulunmuştur, hatta bu yüzden adı "kunafa Nabulsia" diye anılır" diyenler olsa da bu pek akla yakın gözükmüyor
Çünkü yukarıda da belirttiğimiz gibi ana malzeme Türk kökenli.Yani tel kadayıf bulunmadan künefenin yapılabilmesine olanak yok.
Genel çizgileri bilinse de Mersin, Adana, Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır ve Mardin'de künefe farklı şekillerde yapılır
İçine konan malzemeden üzerine konan malzemeye, hazırlandığı tepsiden yenildiği sıcaklığa kadar, her bir yerde ufak farklılıklar oluşturulmuştur.
Dürrizade Nurullah Mehmed Efendi de 18. yüzyılda yazdığı Ağdiye Risalesi'nde "Kadayıfın bir sürü pişirme şekli vardır, lakin Arabistan'da buna "küneyfe" ve yassıya kadayıf" derler" demiş ve eklemiştir
"Tel tel kadayıfı sarayda, taşrada ve bazı hanelerde farklı pişirirler ve Şam-ı Şerif'te dahil bir türlü pişirip "kuteyfe" derler."
İstanbul ve Şam'da yapılan "kuteyfe"nin ilk tariflerinden biri Dürrizade'nin kitabında yer alır
Bu tarifte tatlı, şeker yerine bal ile yapılıyor ve şehriye pilavı gibi tabağa yığılarak sunuluyormuş
Şimdilerdeyse alta bir kat kadayıf yerleştirildikten sonra araya peynir konuluyor, üzerine de bir kat daha kadayıf yerleştiriliyor bildiğiniz gibi
Bir taraf kızarınca şeklini bozmadan maharatle ters çevirme ve son aşamada üzerine dökülen şerbet de olmazsa olmazlarından tabii.
Yorumlar
3