thespruceeats

Bugüne Kadar Büyük İhtimalle Hiç Duymadığınız Özellikleriyle Dünden Bugüne Dolma

Favorilerime
Ekle

Biber dolması, kabak dolması, kuru patlıcan dolması, enginar dolması ve daha neler neler...

Evet, doğru tahmin ettiniz, bugünkü konumuz dolma! Buzdolabında, artık gelenekselleşmiş bir şekilde dondurma kutularının içinde görmekten hep mutluluk duyduğumuz, evde hep olsun, hiç bitmesin dediğimiz, bir tanesiyle tıka basa doyursa da daha çok, daha çok yemek istediğimiz dillere destan dolmaların hiç bilmediğiniz yönlerini keşfedeceğiz bugün.

Türk mutfağının en güzel yanlarından biri olan, hemen hemen her sebze, meyve hatta et ile hazırlayabildiğimiz nefis dolmaların hikayesine davetlisiniz.

Dolma hakkında bugüne dek büyük ihtimalle hiç duymadığınız bu hikayeleri duyunca çok şaşıracaksınız, eminiz. Hatta dolmalara olan hayranlığınız en az iki katına çıkacak, öyle de iddialıyız.

İşte karşınızda afiyetle yediğiniz, bir tencere dolusu olsa da hepsini bir oturuşta yemek isteyeceğiniz nefis lezzet dolmanın dünden bugüne hikayesi!

Dolmanın izinde acıkma garantili bir yolculuğa çıkmak isteyenleri hemen bu videoya doğru alabiliriz

"Dolma" kelimesinin kökeni Eski Türkçede "doymak, dolu olmak" anlamına gelen "tol" sözcüğünden geliyor

Zaman içinde "dolma" olan bu sözcük eskiden "tolma" yani "dolu olan" anlamında kullanılıyordu.

Eskiden dolma hazırlamak için ihtiyacınız olan ilk malzeme biber, kabak gibi malzemeler değil, kıymaymış aslında

Kıyma ise Moğol İmparatorluğu zamanında yazılan bir yemek kitabında "Türk yemeği" olarak geçiyor, bu nedenle dolmanın da bir Türk yemeği olduğu kabul ediliyor.

Geçmişte kıymayla hazırlanan harç için önce birçok sebze üzerinde deneme yapılmış, ardından sıra meyvelere geçmiş. Bitti sanıyorsanız yanılıyorsunuz, bunların sonrasında kıymalı harcın değiştirilmesiyle elde edilen iç harç şimdilerde de bildiğimiz üzere, kuzu, kaburga, kuzu gömleği gibi malzemeleri doldurmak üzere kullanılmış. Şimdi mutfağımızda her biri apayrı lezzetler sunan etli ve kıymalı dolmalar işte böyle ortaya çıkmış.

Zeytinyağlı dolmalara gelince, onların hikayesi Osmanlı İmparatorluğunda hakim olan bir inanışa dayanıyor

Osmanlı, büyük bir İmparatorluk bildiğiniz gibi, yani içinde birçok farklı ulus ve inanışı barındırıyor. İmparatorluktaki bir inanışın bazı aylardaki perhizi nedeniyle dolmaların içeriği de değiştiriliyor ve farklı bir zenginlik kazanıyor. O dönemlerde dolmanın içinde et ya da kıyma çıkarılmış, bunun yerine fıstık ve kuş üzümü kullanılmış. Pişirirken de zeytinyağı kullanılınca ortaya bugün de afiyetle yediğimiz, pek sevdiğimiz zeytinyağlı dolmalar çıkmış.

Anlayacağınız etli dolma çok daha uzaklardan gelirken zeytinyağlı dolma bu topraklarda hayat bulmuş.

Dolma, Osmanlı İmparatorluğu zamanında o kadar çok geliştirilmiş ki sebzeden meyveye, balıktan sakatata kadar her şeyin dolması yapılıyormuş

Osmanlı mutfağında bu kadar çok sevilen dolma o dönem yabancıların da dikkatini çekmiş ve birçok seyyahın anlattığı bir yemek haline gelmiş

İmparatorluğu anlatırken mutlaka dolmadan söz eden seyyahlar sayesinde dolma Avrupa'ya taşınmış

Avrupa topraklarında dolma tarifi ilk defa 17. yüzyılda bir İngiliz yemek kitabında verilmiş

Bu kitapta hem yaprak hem lahana dolması şeklinde 2 tarifle anlatılan dolma, o dönem İngiliz topraklarında pek sevilmemiş

Oralarda dolmanın rağbet görmemesinin nedenininse sarma tekniklerinin pek bilinmemesi ve sarmak için ip kullanmaları olduğu söyleniyor

Ama İsveç mutfağında kendine yer bulan "Dolmades Kalmodarin", yani lahana dolması Avrupa yolculuğunu oldukça farklı bir şekilde yapmış

Onu İsveç'e götüren sebep İsveç Kralı 12. Karl'ın, namıdiğer Demirbaş Şarl'ın Ruslara yenildikten sonra Osmanlı'ya sığınması

Osmanlı'da 5 yıl yaşayan kral ülkesine dönünce, kralın borçlarını tahsil etmek üzere İsveç'e giden Osmanlı askerleri lahana dolması gibi birçok Türk lezzetinin oraya taşınmasını sağlamış

Bazı kaynaklara göre İsveç'e kralın Osmanlı İmparatorluğuna olan borçlarını tahsil etmek üzere giden askerler bir daha İsveç'ten hiç dönmemiş. Bu sayede başta Türk kahvesi ve lahana dolması olmak üzere birçok Türk lezzeti İsveç mutfağında da çok sevilen lezzetler arasında yerini almış.

Amerika'nın keşfinden sonraysa 3 önemli dolma çeşidi daha ortaya çıkmış: Kabak, domates ve biber

Sakız kabağının gelişiyle kabak o kadar sevilmiş ki yabancılar Dolmabahçe Sarayı'nın arazisinin eski bir kabak tarlası olduğunu, saraya bu ismin bu yüzden konduğunu öne sürmüşler

Dolmanın bu kadar sevilmesi nedeniyle Osmanlı'nın ileri gelenlerinin mutfağında aşçılara ek olarak bir de dolmacılar çalışırmış

https://twitter.com/ottomanarchive/status/1038360389178806272 | twitter

twitter

İşte dolmanın dünden bugüne başından geçenler böyle.

Sizi bilmiyoruz ama biz dolmanın her türlüsüne bayılıyoruz! Sahi sizin favori dolmanız hangisi? Yorumlarda buluşalım.

Kaynak: Araştırmacı Yazar Kutsi Akıllı


Doyamayanlar için bir de videomuz var!

Yorumlar

0

Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha?