Çevrenizde tanıdığınız her insanın yemek yapmayı sevmemesi ya da yemek yapmamasının bir sebebi var. Çünkü daha önce de söylediğimiz gibi yemek yapmak yalnızca bir eylemi gerçekleştirmek değil, bir yaşam tarzına ayak uydurma hali.
Bu hiçbir zaman sentetik bir çabadan ya da palyatif bir istekten doğmuyor. İki seçenek var. Ya doğuştan olağanüstü bir yetenek olman ya da olağanüstü çalışman gerekiyor.
Ve tabii bir de halihazırda sende bulunan özellikler...
Yemek yapmayı seven insan, sabırlıdır, zamanın kıymetini bilir
Güzel bir şeye ulaşmak için sabretmek gerektiğini bilir. Tıpkı nefis bir tabağa ulaşmak için mutfakta 2 saat geçirmek zorunda olduğu gibi.
Keyiflidir, bir porsiyon kebaptan da bir dilim peynirden de keyif alır
Yemek seçer seçmesine o başka konu ama sevdiği bir lezzeti bulduğunda, gözlerinden mutluluk, keyif akar. Bu küçük bir zeytin tanesi bile olabilir.
Meraklıdır, hayatta yeni şeyler keşfetmeyi, yeni şeyler öğrenmeyi sever
Nasıl olmasın. Her gün yeni bir tarifin, yeni bir lezzetin peşindedir.
Düzenlidir, mutfağın altını üstüne getirse de 5 dakikada toplamasını bilir
Dağınık ve özensiz bir mutfağın, lezzetli bir yemeğe ev sahipliği yapamayacağı konusunda başından geçmişi vardır.
İnatçıdır, kolaylıkla manipule edilemez
İnatçıdır bir yanı. Canı tas kebabı yapmak istediğinde hiçbir kuvvet ona tavuk sote yaptıramaz.
Yaratıcıdır, mümkün oldukça sıradanlıktan kaçar
Bir yemeğe kendinden bir şeyler katar, olmayanı denemeye çalışır, yapılmamışı yapar. Zaman zaman sıradan olandan kaçar.
Kendini iyi bir şekilde ifade edebilir, bazen bir sözle bazen bir tabakla
Bir ressam kendini resmiyle, şair şiiriyle, aşçı tabağıyla ifade eder.
Takdir edilmeyi sever, bir şeyin hakkının verilmesini ister
Ve bu çok normaldir.
Kuralları vardır, hiçbir şekilde gelişine yaşamaz
Yemek yapmanın da kendi içinde kuralları vardır çünkü. Yemeğin yağını en son atamadığın gibi.
Sosyaldir, içine kapanmayı sevmez
Bir yemek yapıp tüm arkadaşlarını tek bir masada toplamayı sever, yeni bir mekan keşfetmek için cümbür cemaat akşam yemeğine çıkmayı da.
Kendine vakit ayırmayı sever, tek başına keyifli vakit geçirebilir
Bir kahve yapıp ya da bir bardak şarap doldurup güzel bir müzik açtıktan sonra mutfağa girer. Bir şeyler okur ve tabii ki diğer yandan yemek hazırlar. Tek başına keyifli vakit geçirmek budur.
Üreticidir, bir şey üretmeden geçen hayatın eksik olduğunun farkındadır
İnsanoğlu üretmek, öğrenmek ve öğretmek için doğmuştur. Yemek yapmayı seven insan da payına düşeni her gün yeni bir tabakla karşılar.
Paylaşmayı sever, hayatın paylaştıkça daha güzel olduğunu bilir
Sonuçta her seferinde tek kişilik yemekler yapmıyor.
Kendini iyileştirmeyi bilir, düştüğünde tekrar ayağa kalkar
Morali bozuk olduğunda ona en iyi gelecek yerin mutfak olduğu konusunda kesin düşünceleri vardır. İyi de gelir.
Yorumlar
0