Her ne kadar kendini "gurme" olarak tanımlamasa da ülkece onu yemeğin iyisinden gerçekten anlayan, soğana bir bakışta "Bu elle kesilmemiş" diyebilecek kadar başarılı bir gurme olarak bağrımıza bastık biz onu.
Vedat Milor'den bahsediyoruz.
Özellikle televizyon programlarında her şeyi büyük bir iştahla yiyip sunulan tüm yiyeceklere aynı ilgiyle yaklaşan Vedat Milor'un da aslında hepimiz gibi ön yargılı yaklaştığı ve "Asla yemem" dediğim bir yiyecek var.
Üstelik bu yiyecek hepimizi şaşırtacak türden...
Gönlümüzün gurmesi Vedat Milor'un çocukluğuna, gençliğine bir yolculuk
Gönlümüzün gurmesi, bize şimdiye kadar çok şey öğretmiş olan, açık sözlü ama bir yandan da oldukça mütevazı bir isim olan Vedat Milor'un yemediği yiyeceğe geçmeden önce onun biraz geçmişinden de bahsetmekte fayda var. Zira bu yiyeceği sevmemesinin nedeni de tam olarak çocukluk anılarına dayanıyor Milor'un.
1955 doğumlu olan Vedat Milor'un annesi ve babası o 5 yaşındayken ayrılmışlar ve bu yüzden Vedat Milor'u deyim yerindeyse babaannesi ve dedesi büyütmüş. O da hayattan kaçmak istedikçe okul üzerine okul bitirmiş, tanıyıp tanıyacağınız en dolu dolu, en bilgili insanlardan birine dönüşmüş böylece.
Zira Milor'un eğitim defteri oldukça kalabalık. Ülkenin görüp görebileceği en iyi CV'lerinden birine sahip olan Vedat Milor bir yandan da akademisyen, ekonomist ve avukat da. Ama dedik ya açık sözlü bir adam olduğundan kurumsal hayatta tutunamayacağını anlıyor ve yemek sektörüne yöneliyor. Nasıl da iyi, nasıl da harika bir seçim yapıyor...
Yorumlar
0