www.wisegeek.org

Durum Sandığınızdan Daha Ciddi: Türkiye'de Kırmızı Et Neden Pahalı?

Favorilerime
Ekle

Mangal ateşinden ağır ağır pişen kebabın güzelliğini biliyoruz milletçe. Çeşit çeşit etli tencere yemeği yapışımızdan, köfteyi tek bir biçimle sınırlamıyor oluşumuzdan belli ete olan aşkımız. Lahmacunu, kebabı, dolması... Eti, özellikle kırmızı eti çok seviyoruz.

Ancak kırmızı et sofralarımıza lüks bir yiyecek gibi uğrar oldu. Kırmızı eti bu kadar seven bir millet olmamıza rağmen fiyatlar cebimizi yakıyor, dolayısıyla et tüketimi konusunda giderek düşüş gösteren bir grafik çiziyoruz. Dünya üzerinde birçok ülkeden daha pahalıya et tükettiğimiz de bir diğer gerçek.

Akıllarımıza hep şu soru takılıyor haliyle: ''Kırmızı et neden bu kadar pahalı?'' Aslında işin birkaç ciddi sebebi var...

Dünya ortalamasındaki en pahalı etlerden birini yiyoruz

www.aljazeera.com.tr

Kırmızı et, sofralarımıza gelene kadar üç el değiştiriyor. Üretici, tedarikçi ve kasap, market gibi satıcılar. Her aşamada işin karı üzerine biniyor, vergiler devreye giriyor. Bu kar işletmeden işletmeye, üreticiden üreticiye değişiyor. Vergiler sabit.

Herkes kendince haklı, herkes emeğinin karşılığını almak ve kazançlı çıkmak adına bu şekilde bir yol izliyor. Sonuç olarak etin üzerine kar biniyor, vergi biniyor, maliyetler biniyor ve sofralarımıza dünya ortalamasının üzerinde bir fiyata geliyor. Ancak o aşamadakiler de durumdan şikayetçi.

Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ Al Jazeera'ya verdiği açıklamada durumu şu cümleyle özetliyor: ''Yüzde 10 kar görsek, şapkamızı havaya atarız.''

Dünya geneline bakalım. ABD, kıymanın kilosunu 22, Almanya 15 liraya tüketirken Türkiye ortalama 27 liraya tüketiyor. Ki bu rakam gün geçtikçe artıyor ve sadece ortalaması. Maliyetler bunun ilk nedeni diyebiliriz.

Talep var, üretim yok

agriculturewire.com

Dediğimiz gibi eti çok çok seven bir milletiz. Etsiz sofraya oturmayanlarımız dahi var. Bunlar göz önünde tutulduğunda ise talebi karşılayacak kadar bir üretim olmayışı eti pahalıya tüketiyor olmamızın temel nedenlerinden biri olarak sayılıyor.

İşin biraz derinine inelim.

TÜİK verileri 2010 yılının ilk çeyreğinde üretilen taze ya da soğutulmuş koyun eti miktarını 27.036 ton iken, 2016'ın son çeyreğine gelindiğinde bu sayı 15.474'e kadar düşüyor. Bu düşüşün ilk göze batan sebeplerini ise şehirden çıkıp köylere doğru indikçe anlıyoruz. Et üretiminin en çok olduğu yerlerin başında köyler geliyor.

Köylerde büyük, küçük ya da kümes hayvancılığı ile geçimini sağlayan birçok insan, yetersiz kaynak ve maddi geçim sıkıntısı nedeniyle bu işi bırakmış. Büyük kente göçmüş. Haliyle üretim kısmında ve kalite kısmında ciddi düşüşler yaşanmış ve yaşanmaya da devam ediyor. Göçün ve hayvancılık sektöründe çalışan insanların azalmasının doğal bir sonucu var. O da et fiyatlarının yükselmesi.

Sadece bu değil, desteklenmeyen üretici, meraların azalması gibi diğer faktörler de var. Onları ilerleyen maddelerde ele alacağız.

Kısacası; talebi karşılamayan üretim, maliyetlerin ve fiyatların artmasına neden oluyor. Üretmiyor, sadece tüketiyoruz.

Üretici maliyetlerden şikayetçi

fenyem.com.tr

Talebi karşılamayan et üretiminin bir diğer nedeni ise üreticinin maddi anlamda yeterince teşvik edilemiyor olması. Köyden kente olan ciddi orandaki göç, işi bilen insanların bu işleri bırakması ve maddi kaynakların yetersizliği dolayısıyla hayvan üretimini de desteklemiyor. Göçün önüne geçilemiyor, yeterince çalışma yapılmadığı iddia ediliyor.

Hayvan üreticiliği yapmak isteyenler ise maliyetlerden ve yeterince desteklenmediklerinden yana isyanda. T.C Gıda ve Tarım Hayvancılık Bakanlığı her ne kadar teşvik primleri ortaya çıkarsa da, üretici bunların yeterli olmadığını savunuyor.

Mesela yem maliyeti...Besi yemi 2008 yılında ortalama 508 TL iken, bu fiyat 2015’in ocak ayına geldiğimizde 740 TL’ye kadar artış gösteriyor. Bu da üreticiyi maddi anlamda zorlayan unsurların başını çekiyor. Bunların dışında üretilen et, sürekli el değiştirerek son tüketiciye ulaşıyor. Bu nedenle kardan bahsetmek biraz zor. Mazot fiyatları malumunuz. Bunun dışında hayvanların bakımı, aşısı gibi maliyetler de mevcut.

Yeterince destek görmeyen, üretim için herhangi bir teşvik görmeyen hayvancılık sektöründe de azalmaların önüne geçilemiyor.

Hal böyle olunca da fiyat grafiğimiz giderek yükseliyor.

Et ithal ediliyor

Ne yazık ki fiyatların kontrol altında tutulabilmesi için et ithalatı gerçekleştiriliyor. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan nüfus açısından zengin bir ülke iken, meraların ve hayvancılıkla uğraşanların giderek azalmasıyla yükselen fiyat grafiği piyasa dengelerini de etkilemiş durumda. Bir nedeni daha var. Ülkemizde süt ve süt ürünleri üreten hayvanların besiciliği ön planda. Etinden faydalanılan hayvanların üretimi ve yetiştirilmesi diğerlerine nazaran daha az.

Bu etkilerin sabit tutulabilmesi için ise ülke dışından et ithalatı hız kazandı. Sadece et değil, besili ırkın üretiminin artırılması adına canlı büyükbaş hayvan da ithal edildi. Ancak uzun vadede bakıldığında dengeleri koruyabilmek adına üreticinin teşvik edilmesi gereken yerde, et ithalatına sürekli çözüm olarak sarılmaya başlandığında et fiyatları giderek arttı. Her artışta ithal edilen et, az kalitede pahalı et tüketmemize neden olmaya başladı. Son dönemlerde doların yükselişi ise dolaylı olarak et piyasasını vurdu. Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, fiyatlardaki dalgalanmaların sebebini dolar artışıyla birlikte yem fiyatının artışıyla açıklamıştı.

Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Özden Güngöri yaptığı bir açıklamada şu gerçeğin altına çizdi ve "Kırmızı ette arz sıkıntısı, ithalat ile yeni bir boyuta taşındı. Ülkemiz sığır ithalatında rekor kırdı. Yaklaşık 4.5 milyar dolarlık canlı hayvan ve karkas et ithalatı yapılmasına rağmen et fiyatları düşmedi" dedi.

Bunun yanında genel anlamda bir kayıt dışılık ve kaçakçılık da söz konusu. TÜRMOB'un bilanço raporunda kaçak et, 75.000 kilo olarak açıklandı. Kayıt dışı yapılan ithalat ve ihracat piyasada haksız rekabete yol açarken, fiyattaki dalgalanmalar da ciddi bir sebebi olarak karşımıza çıkıyor.

Tüm bunlar beraberinde fiyatların yükselmesine neden oluyor.

Meraların tahribatı söz konusu

tigem.gov.tr

Diyelim ki üretici olmak istiyorsunuz. Hayvanlarınızı besleyebilmek ve sağlıklı bir biçimde büyütebilmek adına meralara ihtiyacınız olacak. Ancak yeşilin, yaşamların üzerine moloz yığınları dökülüyor olduğu gerçeği de var. Ziraat Mühendisleri Odası'nın meraların korunumu ve kullanımı üzerine yaptığı bir araştırmaya göre 1980 yıllarında mera alanı %27 iken, bu yıl 2002 yılında %17'e kadar düşmüş. Rakam giderek de düşmeye devam ediyor.

Tabloda ne yazık ki yaşam alanları yok edilen hayvanların durumuna tanıklık ediyoruz. Meraların bu şekildeki tahribatı üreticinin hayvanları besleyecek doğal alanı bulamamasına eden oluyor. Hayvanların yaşama alanının azlığı, sağlıklı ve verimli şekilde yetiştirilememeleri de hayvan azlığının temel sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.

Hayvan azlığı demek, fiyat artışı demek. Doğaya ve onların yaşam alanlarına saygının önemini bir kez daha görmüş oluyoruz.

Bunların bir de sonucu var: Tüketim alışkanlıkları değişti

foodsafetybrazil.wordpress.com

İşin bir de ekonomik boyutu var. Yukarıdaki tablolarda kişi başına düşen gelirden de bahsediliyor. Bu gelir aynı zamanda alım gücü de demek. Maliyet yüksek, fiyatlar yüksek. Bunun tam karşıtı olarak da alım gücümüz düşük.

Sofralarımıza her ne kadar et taşımak istesek de alım gücü nedeniyle tüketmekte zorlanıyoruz. Bu nedenle farklı alternatiflere yöneliyoruz.

Bunun en bariz örneklerinden biri olarak beyaz et üretimindeki artışı ele alabiliriz. 2014 yılında açıklanan verilere göre, geçen yılki aynı döneme nazaran bu yıl %5,8 oranında bir artış yaşanmış. Bu artış her sene düzenli olarak yükselmeye devam ediyor. İnsanımız daha düşük maliyetlerde olduğu için kanatlı tüketimine yöneldi.

Bu da kırmızı et üreticisini hevesini kıran bir başka neden olarak karşımıza çıkıyor. Tüketim alışkanlıklarının bu denli değişmesi dolayısıyla kırmızı et fiyatlarını yükselten bir başka etmene dönüşmüş durumda.

Bu gerçeklerin bize şöyle bir gelecek tablosu çizme ihtimali var. Kırmızı et tüketiminin ve alımın azalması tüketim alışkanlıklarımızı geri dönüşü zor bir sürece sokabilir. Önemli bir B12 ve protein kaynağından uzak kalmak uzun vadede de değişimlere sebebiyet verebilir. Aman dikkat!

Neler yapılırsa kırmızı et fiyatları düşer?

www.wisegeek.org

Durum sadece sofralarımıza etin gelmiyor oluşundan, fiyatların cebimizi yakıyor oluşundan ibaret değil. İşin çevre ve doğa boyutu var. Hayvanların yaşam alanlarının yok olması, bu işten geçimi sağlayan binlerce ailenin maddi sıkıntısı var. Ekonomik anlamdaki ciddi dalgalanmalar da söz konusu. Başta devletin, kurum ve kuruluşların, toplumun kısacası hepimizin el birliği ile bir şeyler yapması gerek. Örneğin;

- Süt üreten ırk yerine etinden yararlanılacak hayvan üretimini teşvik etmek ve artırmak atılması gereken başlıca adımlardan. Bu şekilde en az süt ve süt ürünleri sektörü kadar zengin ve geniş bir et yelpazesi elde edilmiş olur.

- Üreticinin köylerde kalmasını desteklemek adına, daha kaliteli et üretmeleri adına teşvik primleri, krediler verilmeli. Bu konuyla ilgili daha çok eğitim yapılmalı, halk elimizde bulunan potansiyelin daha çok farkında olmalı.

- Meraların amaç dışı kullanımına yönelik ciddi yaptırımlar uygulanmalı. Mera alanları tahribatının önüne geçilmeli ve alanlar genişletilmeli. Böylelikle hayvancılık yapılacak alanlarda üretimin önü açılacak.

- Kaçak yollarla hayvan ihracatının önüne geçilmeli. Kayıt dışılık en aza indirilmeli.

Bunlar ideal ortamın birkaç altın kuralı. Bu hedefler sağladığında, ekonomik olarak da alım gücümüz yükseldiğinde et fiyatları düşer, daha kaliteli ve daha ucuza et tüketebiliriz.

Kaynakça:

Yazımızda geçen ilgili kaynaklara tıklayarak detaylı olarak verilere ulaşabilirsiniz:

- ZMO Genel Başkanı Açıklaması

- TUİK et üretimi istatistiği

- Ziraat Mühendisleri Odası mera alanlarına dair veriler

- Kalite Sistem Grubunun bülteni

- Yem fiyatları istatistiği

- Hayvancılık üzerine devlet destekleri

- Kanatlı et üretimine dair veriler

- Mera kullanımına dair veriler

TÜRMOB'un raporuna ''Et kaçakçılığı raporu'' diye aratacak ulaşabilir, PDF dosyası olarak indirebilirsiniz.

Konu üzerine yapılmış geniş kapsamlı haber


Doyamayanlar için bir de videomuz var!

Yorumlar

0

Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha?