Sandviç Tarifleri

Tamamen Tesadüf Eseri Keşfedilen Günlük Hayattan 12 Çok Sevdiğimiz Yiyecek

Favorilerime
Ekle

Kahvesiz güne başlayamayız, zayıflamak istediğimizde gevrek yer, yaz gelince dondurmasız yapamaz, yemeğin yanında yoğurt ararız.

Hayatımızda bu kadar yer eden yiyeceklerin nasıl ortaya çıktığını hiç merak ettiniz mi? Hiç öyle sandığınız gibi türlü araştırmalarla filan değil. Kimi zaman tesadüflerle, kimi zaman başka niyetlerle yola çıkarken yan yola saparak.

Daha fazla uzatmayalım, gelin yeni hikayeler öğrenelim.

Oyun devam etmeli: Sandviç

Bu kadar sevdiğimiz sandviçin, bir kumar masasında ortaya çıktığına inanabiliyor musunuz? Hem de tamamen tesadüfen. Basit bir karın acıkmasıyla. Hemen konuya girelim.

1700'lerde yaşayan Kont John Mantagu ile ilgili iki rivayet var. En çok bilineni, kumar masasında oyun uzun sürünce karnı acıktı ve hizmetçisinden hızlıca yiyebileceği bir şeyler istedi. Tabii ki yiyecek bir şeyler derken kast ettiği etti. Etin iki dilim ekmek arasına konulması hem ellerinin temiz kalmasını, hem de hızlı yemesini sağladı. Diğer rivayet ise Montagu'nun kumar masasında değil, çalışma masasında hâlihazırda çalışıyor olduğuydu. Bilemiyoruz tabii.

Hindistan'dan İngiltere'ye: Worcestershire sosu

seriouseats.com

Sir Marcus Sandys desek tanıdık gelmeyecek ama Worcestershire sosunu bulan kişi desek daha yakın gelebilir. 1838 yılında hem de. Sandys, Hindistan ziyaretinde görüp tattığı bu sosu çok sevdi. İngiltere'ye döner dönmez de İngiliz baharatçılar Lea ile Perrinsden'den de bu baharata çok yakın bir sos hazırlamalarını istedi. Tabii bu hazırlık tamamen tesadüfen olacaktı çünkü bambaşka bir sos keşfettiler.

İçinde et suyundan sirkeye, ançuezden karanfile çok çeşitli malzemeler olan bu sosun malzemeleri, yaratıcılarının aklına nereden geldi bilinmez ama çabalarına değmiş ki sos, yüzyıllar sonra bile hala çok tüketiliyor.

Şansa bak: Tofu

Tofu bizim mutfakta çok da yaygın değil henüz. Yavaş yavaş yayılıyor. Seveni kadar, sevmeyeni de çok. Ve fakat bu lezzet tarih öncesine uzanacak kadar eski ve köklü. Milattan önce 200'lü yılların Çin'indeyiz bu sefer. Kesin bilgiye sahip olmamakla birlikte yine rivayetlere göre, bir aşçı pişmiş püre soya fasulyesine tat versin diye nagari eklemiş. Ortaya da tofu çıkmış. Keşke herkes bu kadar şanslı olsa.

Baş ağrısı şurubuymuş: Kola

coca-colacompany.com

Formülü hala tam olarak bilinemeyen kolanın ortaya çıkışı ise formülüyle ilgili ipuçları veriyor. Bundan bin küsur yıl önce yani 1886'da Atlanta'da bir mayıs günü. Hava ılık, baharın son demleri. Eczacı Dr. John S. Pemberton, üç ayaklı pirinç çaydanlığında bu kez çay değil, çığır açacak bir şuruba imza attı. Şarap ve koka özünün karıştırıldığı bu leziz şurubun adı "Pemberton's French Wine Coca" idi ve baş ağrısına iyi geldiği söylenirdi. Pemberton bir değişiklik yaptı ve karışıma karbonatlı su ekledi. Ardından çılgıncasına tüketilen kola ortaya çıktı.

Denemekten ne çıkar demiş: Çikolata parçalı kurabiye

bettycrocker.com

Çikolatalı kurabiyeye ba-yı-lı-yo-ruz! Hele ki o parça çikolatalarını yakalayacağız diye kurabiyesini minik minik ısırmak yok mu, tadına doyulmaz. Ve biliyor musunuz bu lezzet de tesadüf eseri ortaya çıkmış.

1930'ların Massachusettes'inde mekan sahibi Ruth Graves tarafından. Burada iki rivayet var. Birincisi kakao kalmayınca kakao yerine alternatif olarak çikolata kullandığı şeklinde. İkinci rivayetse tamamen "Acaba erirler mi? Denesem mi?" diyerek çikolata parçalarını kurabiye hamuruna katmayı düşünmesiyle ortaya çıktı. Çikolata erimiş ve çikolata parçalı kurabiye nihayet ortaya çıktı. Yaşa sen Graves!

Tahıllarla deney yapıyormuş meğer: Kahvaltılık gevrek

sipsandnoms

Çocukluğunda süpürge satan W. K. Kellogg, 1980'li yıllarda erkek kardeşinin aracılığıyla hizmetli olarak girdiği hastanede kardeşiyle birlikte hastaların sağlıklı beslenmesi amacıyla tahıllarla deney yapıyordu. Bu minnoş düşünceyle denemeler yaparken birkaç porsiyon pişmiş buğday dışarıda kalınca tane tane kurumuş gevreklerle karşılaştılar. Gerisi mi? Gerisini market raflarından biliyorsunuz zaten. Kellogg dünyaca ünlü bir adam, ürünleri ise neredeyse bütün marketlerin raflarında.

Bir çocuk bulmuş, evet bir çocuk: Buzlu dondurma

floatingkitchen.net

Çocuk illa top oynayıp sokaklarda bisiklet sürecek değil ya, başka uğraşlar da edinebilirler tabii ki. Tıpkı 11 yaşındaki Frank W. Epperson gibi.

Küçük Frank yaşının ötesindeydi sanırız biraz. Bisikletiyle, topuyla ya da arabalarıyla oynamak yerine evde çeşitli icatlara imza atmaya çalışıyordu. Tam bunlardan birine çalışırken yani gazlı içecek üretmeye çalışırken ne olduysa karışımı bahçede bıraktı ve unuttu. Sabah geldiğinde ise donmuş halde bulduğu karışımı deneyince de çok beğendi ve anne babasına mucitliğinin haberini verdi.

Anne baba gururlu, bütün çocuklar mutlu. Artık buzlu dondurmaları var.

Çok yorulmak da iyidir bazen: Tarte tatin

Tarte tatin Fransız mutfağının en nadide, en zarif reçetelerinden biri. Bu sade ama hoş görünüşlü tatlının ortaya çıkışı ise sandığınız kadar asil ve görkemli değil maalesef. Aslında tamamen bir yorgunluk kaynaklı. 1880'lerde Stephanie ve Caroline Tatin kardeşler bir otel işletiyordu. Stephanie elmalı tart yapıyordu ama insanlık hali, yorgun Stephanie elmaları fazla pişirdi. Nasıl kurtarırım, derken elmaları hamurun üstüne koyuverdi ve ortaya tarte tatin çıktı! Keşke yorgunluklar hep böyle şeylere neden olsa.

Milattan önce 6000'ler diyoruz: Yoğurt

wallflowerkitchen

Neredeyse her yemekte, ara öğünlerde olmazsa olmazımız olan yoğurt nasıl ortaya çıktı dersiniz? Ortaya çıkışında başrol atalarımızda. Milattan önce 6000'li yıllarda Orta Asya'da ortaya çıktığı bilinen yoğurtla ilgili iki rivayet var. Birincisi yoğurdun atalarımız tarafından karınca yumurtasıyla mayalandığı, ikincisi ise keçi derisi içinde saklanan sütün, bakteriler tarafından mayalanarak yoğurt olmasıdır. Hatta bu bir yolculuk esnasında gerçekleşmiş. Hangisi doğru bilinmez ama ne olduysa iyi ki olmuş.

Çocuk bereketiyle gelmiş: Fettucini Alfredo

Fettucini Alfredo Tarifi

İtalya'yı da mutfağını da çok severiz. En sevdiklerimizden biri de fettucini Alfredo. Bu lezzete, şef Alfredo de Lelio'nun hamile eşine borçluyuz. Canı yağlı bir makarna isteyen hamile eşini kıramayan şefimiz, sadece tereyağı, makarna ve bolca parmesanla nefis bir tarif hazırlamış. Eşi nasıl beğendiyse artık, ülke ülke yayılmış.

Cakkıdı cakkıdı: Sakız

Sakızın ortaya çıkışıyla ilgili farklı iddialar var. Örneğin ilk sakızın, Amerikan kızılderililerinin ağaçların dışından çıkan sıvıyı çiğnemeleriyle ortaya çıktığı söylenir. Ağaç reçinesinin çiğnenmesi, ağız ve diş sağlığı için kullanılan bir yöntemdi.

1800'lü yılların sonunda ise doğal lateksten lastik yapmaya çalışan Thomas Adams'ın tesadüfen sakızı bulduğu söylenir. Eğer Kızılderililere kadar uzanıyorsa sakız, gerçekten saygı duruşunu hak ediyor.

Keçiler de içmeden duramıyorlardı: Kahve

charlestoncoffee

Tarih ve yer değiştirerek 8. yüzyılın Habeşistan'ına gidiyoruz. Bir çoban ve keçilerinin sıradışı hikayesi. Sıradışı çünkü keçiler garip davranıyor. Böyle bir enerjik, bir hareketli. Sonra keçilerin yediği kırmızı meyveleri takip etmeye başladı Çoban Khaldi. Kendi durur mu? Yiyiverdi bu meyvelerden. Keçileri gibi o da enerjik olunca meyveleri toplayıp kabilesine götürdü. Sonrası bir süre muamma olsa da sonucu günümüzdeki gibi. Kahvesiz ne gün başlıyor, ne iş bitiyor, ne ders. İyi ki var.


Doyamayanlar için bir de videomuz var!

Yorumlar

0

Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha?