<p>Güney Amerika kökenli bir bitki olan ve ülkemizde yaygın olarak yetiştirilen mısır, günlük hayatta çorbalardan salatalara kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bu faydalı besin, aynı zamanda içerdiği vitamin ve minerallerle de pek çok rahatsızlığın tedavisine yardımcı olmaktadır.</p>
<h2>Mısırın faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-Hamilelikte artan folik asit ihtiyacı için mükemmel bir kaynak olan mısır, zengin lif içeriğiyle sindirim sistemini rahatlatmaya yardımcı olur. </p>
<p>-Kalbi güçlendirici etkisinin yanı sıra, kan şekeri oranını düzenler. Yüksek kan seviyesi, kalp krizi ve felç gibi rahatsızlıkların oluşmasını engeller.</p>
<p>-Yüksek oranda demir içerdiği için kansızlık yaşayanların tedavisine destek olur.</p>
<p>-Şeker hastalığı olanlar için son derece yararlı bir besin olan mısır, enerjinin kana yavaş bir şekilde geçişini sağlayarak, ani şeker yükselmelerini engeller.</p>
<p>-Kolon kanseri riskini minimum seviyeye indirmesinin yanı sıra, içinde bulunan yüksek miktardaki magnezyum sayesinde depresyon etkilerine karşı savaşır.</p>
<p>-Besin ve oksijenin dengeli bir şekilde dağıtımını sağlayarak, vücut fonksiyonlarını iyileştirir.</p>
<p>-Astım ve migrenin tedavisine yardımcı olurken, akciğer kanserine karşı direnç sağlar.</p>
<p>-İçeriğinde bulunan B1 vitaminiyle hafızayı güçlendirirken, alzheimer hastalığına karşı da koruyucudur.</p>
<p>-Mısır püskülü, böbrek hastalıklarında tedaviyi destekleyici bir öge olarak kullanılmaktadır.</p>
<p>-Kolesterol seviyesini düşüren mısır, karaciğer fonksiyonlarını iyileştirir.</p>
<p>-Mısırın yağı cilt için oldukça faydalıdır. Mısır özü yağı, tahriş ve döküntülerin iyileşmesine destek olur.</p>
<p>-Mısır nişastası ishali kesmek için kullanılırken, mısır koçanı da kaynatılarak suyunun içilmesi suretiyle vücuttan ödem atılmasını kolaylaştırır.</p>
<h2>Mısırın içerdiği vitamin ve mineraller</h2>
<p>Her tanesinde sağlık saklı olan mısır, vitamin yönünden oldukça zengin bir besindir. B1, B3, B5, folat, folik asit ve C vitaminlerinin yanı sıra diyet için destekleyici lifler, fosfor, demir ve magnezyum mineralleri içermektedir. Bir bardak dolusu mısır, günlük lif gereksiniminin % 23'ünü karşılayacak niteliğe sahiptir. </p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Mısır nerelerde kullanılır?</h2>
<p>Çorbalarda, pilavlarda, ana yemeklerde ve salatalarda kullanılan mısırın; haşlama, ızgara ve patlamış mısır gibi çeşitleri bulunmaktadır. Diyet yapanlar için destekleyici bir besin olan mısır, düşük kalorisiyle de ara ve ana öğünlerde sıklıkla tercih edilebilmektedir.</p>

misir-1

SÖZLÜK

Mısır

<p>Güney Amerika kökenli bir bitki olan ve ülkemizde yaygın olarak yetiştirilen mısır, günlük hayatta çorbalardan salatalara kadar geniş bir kullanım alanına sahiptir. Bu faydalı besin, aynı zamanda içerdiği vitamin ve minerallerle de pek çok rahatsızlığın tedavisine yardımcı olmaktadır.</p> <h2>Mısırın faydaları nelerdir?</h2> </p> <p>-Hamilelikte artan folik asit ihtiyacı için mükemmel bir kaynak olan mısır, zengin lif içeriğiyle sindirim sistemini rahatlatmaya yardımcı olur. </p> <p>-Kalbi güçlendirici etkisinin yanı sıra, kan şekeri oranını düzenler. Yüksek kan seviyesi, kalp krizi ve felç gibi rahatsızlıkların oluşmasını engeller.</p> <p>-Yüksek oranda demir içerdiği için kansızlık yaşayanların tedavisine destek olur.</p> <p>-Şeker hastalığı olanlar için son derece yararlı bir besin olan mısır, enerjinin kana yavaş bir şekilde geçişini sağlayarak, ani şeker yükselmelerini engeller.</p> <p>-Kolon kanseri riskini minimum seviyeye indirmesinin yanı sıra, içinde bulunan yüksek miktardaki magnezyum sayesinde depresyon etkilerine karşı savaşır.</p> <p>-Besin ve oksijenin dengeli bir şekilde dağıtımını sağlayarak, vücut fonksiyonlarını iyileştirir.</p> <p>-Astım ve migrenin tedavisine yardımcı olurken, akciğer kanserine karşı direnç sağlar.</p> <p>-İçeriğinde bulunan B1 vitaminiyle hafızayı güçlendirirken, alzheimer hastalığına karşı da koruyucudur.</p> <p>-Mısır püskülü, böbrek hastalıklarında tedaviyi destekleyici bir öge olarak kullanılmaktadır.</p> <p>-Kolesterol seviyesini düşüren mısır, karaciğer fonksiyonlarını iyileştirir.</p> <p>-Mısırın yağı cilt için oldukça faydalıdır. Mısır özü yağı, tahriş ve döküntülerin iyileşmesine destek olur.</p> <p>-Mısır nişastası ishali kesmek için kullanılırken, mısır koçanı da kaynatılarak suyunun içilmesi suretiyle vücuttan ödem atılmasını kolaylaştırır.</p> <h2>Mısırın içerdiği vitamin ve mineraller</h2> <p>Her tanesinde sağlık saklı olan mısır, vitamin yönünden oldukça zengin bir besindir. B1, B3, B5, folat, folik asit ve C vitaminlerinin yanı sıra diyet için destekleyici lifler, fosfor, demir ve magnezyum mineralleri içermektedir. Bir bardak dolusu mısır, günlük lif gereksiniminin % 23'ünü karşılayacak niteliğe sahiptir. </p> <div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Mısır nerelerde kullanılır?</h2> <p>Çorbalarda, pilavlarda, ana yemeklerde ve salatalarda kullanılan mısırın; haşlama, ızgara ve patlamış mısır gibi çeşitleri bulunmaktadır. Diyet yapanlar için destekleyici bir besin olan mısır, düşük kalorisiyle de ara ve ana öğünlerde sıklıkla tercih edilebilmektedir.</p>

irmik_262202078  (4)

İrmik

kırmızı mercimek_220312231

Kırmızı Mercimek

bulgur_262202078

Bulgur

kuru-fasulye-1

Kuru Fasulye

<p>Diğer bir ismi 'ful' olan bakla, baklagiller ailesinden gelen kazık köklü, yıllık bir bitkidir. Kökleri kuvvetli bir açılım gösteren bu bitkinin boyu 1 metreye kadar uzayabilmektedir. Çiçeklerinin kendine has, hoş bir kokusu vardır. Bakla, hem taze hem kuruyken vitamin ve mineral değerlerini korumaktadır. Kuru hali, yeşil baklaya göre çok daha besleyicidir. Farklı iklimlerde yetişmeye elverişli olan bu önemli bakliyat, ülkemizin hemen hemen tüm bölgelerinde bulunurken, en çok ekildiği yerler; başta İçel, Antalya, Aydın olmak üzere Akdeniz ve Ege Bölgeleridir.</p>
<h2>Bakla nasıl pişirilir?</h2>
<p>Zeytinyağlısından etlisine, çorbasından mezesine kadar çeşitli yemekleri yapılabilen baklanın karbonhidrat ve protein değerleri oldukça yüksektir. Yeşil bakla pişirilmeden önce tıpkı taze fasulye gibi iki ucundan koparılarak, kenarındaki kılçıklar temizlenir. Bu işlemden sonra bakla, yeşil rengini kaybetmemesi için limonlu soğuk su içine alınmalıdır. Mayıs ayında yetişen bamya, zamanı geçip kartlaştığında, barbunya fasulyesi gibi ayıklanır. Elde edilen iç bakla, taze baklayla aynı şekilde pişirilir. Diyet yapanların da sık sık tüketebileceği bu yararlı bakliyat, yüksek lif oranı ve doyurucu etkisiyle kilo vermeye yardımcı olmaktadır. Baklanın faydalı etkilerinden daha fazla yararlanabilmek için, C vitamini içeren besinlerle tüketilmesi önerilmektedir. Kuru iç bakla, baharatçılarda ve semt pazarlarında bulunmakla birlikte, tıpkı kuru fasulye gibi bir gün önceden ılık suda bekletilmelidir. Ertesi gün suyu değiştirilerek istenilen şekilde pişirilebilir.</p>
<h2>Kuru baklanın faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-Parkinson hastalığı için tetikleyici olan depamin eksikliğini kapatmaya yardımcı olan kuru bakla, doğal depamin kaynağı olarak tedaviyi destekleyicidir.</p>
<p>-Kolesterol seviyelerini düzenleyerek, kötü kolesterolün minimum seviyeye çekilmesine yardımcı olur.</p>
<p>-Sindirim sistemini düzenleyerek, bağırsakla ilgili şikayetleri azaltır. Aynı zamanda hemoroid ve kabızlık gibi rahatsızlıklarla mücadele eder.</p>
<p>-Kalsiyum açısından çok zengin olan kuru bakla, hamilelerin de sık sık tüketmesi gereken bir bakliyattır. Yüksek demir oranıyla, aneminin tadavisine destek olur.</p>
<p>-Güçlü bir bitkisel protein kaynağı olduğu için, uzun süre tok tutucu özelliklere sahiptir.</p>
<p>-Böbrek ağrısı ve iltihaplarını önlemesinin yanı sıra, böbrekle ilgili rahatsızlıkların tedavisi için de yardımcıdır.</p>
<p>-İdrar yollarını temizleyerek, böbrek kumlarının vücuttan atılmasını sağlar.</p>
<p>-Tanelerinde yüksek miktarda azot ve nişasta bulunan kuru bakla, baş ağrısı şikayetini bertaraf eder.</p>
<p>-Kan dolaşımını artırarak cildin duru ve berrak görünmesini sağlar.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Baklanın zararları nelerdir?</h2>
<p>Baklanın nişasta oranı yüksek olduğu için kan şekerini yükseltici etkiye sahiptir. Bu sebeple şeker hastaları için önerilmez. Akdeniz ve Ege Bölgelerinde sıklıkla tüketilen kuru bakla, favizm hastalığına sebep olabilmektedir. Bakla yendikten sonra alyuvarların parçalanması sonucunda meydana gelen bu rahatsızlık, geç kalındığı takdirde kalp yetmezliği ve ölümcül vakalara yol açabilmektedir. Uzmanlar tarafından, üç yaşından küçük çocuklara yedirilmesi önerilmemektedir. </p>

kuru-bakla

Kuru Bakla

<p>Özellikle kış aylarında vücut direncini arttırarak hastalığa yakalanmaktan koruyan nohut protein ve vitamin içeriği ile kuvvetli bir beslenme sağlar. İçerdiği vitamin, mineral, nişasta ve proteinler nedeniyle besin değeri yüksektir. Değişik tüketim imkanlarının arasında en çok tercih edileni kurutularak kullanımıdır. Leblebi üretiminde de kullanılan nohut, en çok tercih edilen baklagiller arasında en üst sıralarda yer alır.</p>
<h2>Nohutun faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-Nohutun idrar söktürücü özelliği mevcuttur.</p>
<p>-Anne sütünü arttırıcı özellikleri nedeniyle hamilelerin tüketmesi tavsiye edilir.</p>
<p>-Özellikle siyah nohut mesane ve böbrek kumlarını dökmeye yardımcıdır.</p>
<p>-İçerdiği E vitamini ile cildi temizler ve yaşlanmaya karşı korur. </p>
<p>-İçinde barındırdığı A, C, E ve K vitaminleri, fosfor, demir, magnezyum, kalsiyum, selesyum, manganez, bakır ve çinko bağışıklık sistemini güçlendirir ve vücudu dış etkenlere karşı korur.</p>
<p>-Bağırsakları yumuşatır ve bağırsak problemlerini giderir.</p>
<p>-Zihinsel yoğunlukları gidermede etkilidir.</p>
<p>-Östrojen hormonunu dengeleyici özellikleri nedeniyle menopoz dönemlerinde kullanımı faydalıdır.</p>
<p>-Kısırlıkta, bağırsak kurtlarının temizlenmesinde, soğuk algınlığında, mafsal ağrılarının dindirilmesinde, sarılık ve şişliklerde farklı kullanım şekillerine bağlı olarak şifa kaynağıdır.</p>
<h2>Nohutun besin değeri nedir?</h2>
</p>
<p>Nohut nişasta bakımından son derece zengindir. Bitkisel protein açısından önemli bir kaynaktır. Demir ve çinko açısından son derece zengindir.</p>
<p>Nohutun 100 gramında 330 kilo/kalori enerji bulunur. 100 gram nohutta ortalama 16 gr protein ve 41 gr karbonhidrat bulunur. Yüzde 3 civarında bulunan oranı ile nohutun içindeki yağ oranı oldukça düşük seviyededir.</p>
<p>Nohut azotlu maddeler, kalsiyum ve potasyum açısından oldukça zengindir. Bu da günlük besin ihtiyacının önemli bir bölümünün nohuttan karşılanabileceği anlamına gelir.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Nohut nasıl tüketilir?</h2>
</p>
<p>Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden olan nohut denilince ilk akla gelen yemekler etli nohut yemeği, humus, nohutlu pilav, nohut püresi ya da güveç olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle kış aylarında tüketimi artsa da nohut, hem yaz hem de kış aylarında tüketime uygundur.</p>
<p>Yazın sıcak aylarında genellikle nohut ile hazırlanan salatalar tercih edilir. Kış aylarına gelindiğinde ise enerji, vitamin ve protein deposu nohutun et ile birlikte kullanılarak tencere yemeklerinin yapılması yaygındır.</p>

nohut

Nohut

<p>Baklagiller ailesinden gelen barbunya, pembe-beyaz kabuk rengi ve çoğunlukla beyaz renge sahip olan taneleriyle yeşil fasulyeden ayrılmaktadır. Zeytinyağlı yemeği, Türk mutfağının sıklıkla tüketilen soğuk lezzetlerinden biridir.</p>
<p>Özellikle zeytinyağlı tariflerle yazın tazesi ve kışın da kurusu pişirilen ve oldukça rağbet gören barbunya Türk, Yunan, İtalyan ve İspanyol mutfaklarında farklı tarifler içinde yer bulmaktadır.</p>
<h2>Barbunya nasıl pişirilir?</h2>
<p>Yeterli sürede ve doğru teknikle pişirilerek barbunyanın vitamin değerleri korunmalıdır. Diğer kuru baklagillerde olduğu gibi, kuru barbunyanın da pişirilmeden 1 gün önce ıslatılması gerekmektedir. Taze barbunya ıslatılmadan direkt olarak pişirilebilir. Pişirme suyu atılmamalı, B vitamini açısından zengin olduğu için, mutlaka değerlendirilmelidir.</p>
<h2>Barbunya ne işe yarar?</h2>
</p>
<p>-Kemik sağlığı için son derece faydalı olan barbunya, özellikle büyüme çağındaki çocuklar ve yaşlılar için mükemmel bir besindir.</p>
<p>-Diyabetli hastalar için şifa kaynağıdır, vücuttaki şeker oranını dengeler.</p>
<p>-Böbrek rahatsızlıklarının tedavisine yardımcıdır. Aynı zamanda böbrekte bulunan kum ve taşların düşürülmesi için iyi bir destektir.</p>
<p>-Dolaşım sistemi üzerinde olumlu etkileri bulunduğu için, siyatik ve romatizmal ağrıların iyileşmesine yardımcı olur.</p>
<p>-Vücut direncini artıran barbunya, uzun süreli enerji ve zindelik verir.</p>
<p>-Bedensel yorgunlukları gidericidir. Özellikle ağır işlerde çalışanların düzenli olarak barbunya tüketmesi tavsiye edilmektedir.</p>
<p>-Kalp ritmini düzenleyerek, çarpıntıyı gidermeye yardımcı olur.</p>
<p>-Zehirlenmenin üzerine barbunya yenildiğinde, zehri vücuttan hızla uzaklaştırma etkisi bulunmaktadır.</p>
<p>-İçeriğindeki bol miktarda magnezyum ve potasyum sayesinde, kalp rahatsızlıklarını önlemeye yardımcıdır.</p>
<p>-Oksijen ve kan akışını hızlandırarak zararlı maddelerin vücuttan atılmasını sağlar.</p>
<p>-Bileşimindeki zengin protein, lifler ve diğer besleyici maddelerle hücrelerin kendini yenileme sürecini hızlandırır.</p>
<p>-Barbunya, demir yönünden de güçlü bir besindir. Kansızlığı olanların düzenli bir şekilde barbunya tüketmesi, tedavi sürecini destekler. Barbunyanın yanında C vitaminli besinler tüketilerek, içeriğindeki demirden maksimum oranda faydalanılabilir.</p>
<p>-Hücre aktive edici niteliğiyle yaraların çabuk iyileşmesini sağlarken, içeriğinde bulunan folik asit sayesinde de kolesterol seviyesini dengeler.</p>
<p>-Lifli yapısıyla uzun süre tokluk sağlayan barbunya, hazmı kolaylaştırarak sindirim sistemini rahatlatır.</p>
<p>-İzoflavon yönünden zengin olduğu için kanser hücrelerinin oluşmasını ve büyümesini engelleyici özelliklere sahiptir.</p>
<p>-Yoğun miktardaki çinko oranıyla, cilt lekelerinin renginin açılmasını sağlayarak, yeni leke oluşmasını da önler. Cilde berrak ve pürüzsüz bir görünüm kazandırır.</p>
<h2>Barbunyanın içerdiği vitamin ve mineraller</h2>
<p>Sağlık açısından çok faydalı bir besin olan barbunyanın içeriğinde cilt dokusu ve hücreler için vazgeçilmez olan E vitamininin yanı sıra; demir, protein, karbonhidrat, çinko, sodyum, potasyum, kalsiyum ve bol miktarda lif bulunmaktadır.</p>
<p>Barbunya içerisinde A, C ve E vitaminlerini barındırır. Oldukça bol lifli olan barbunya, protein yönünden de bir hayli zengindir. Karbonhidrat ve kalsiyum yönünden iyi bir kaynak olan barbunyanın yağ oranı oldukça düşüktür ve kolesterol içermez.</p>
<h2>Barbunyanın faydaları nelerdir?</h2>
<p>- Kemikleri güçlendirmede etkisi vardır.</p>
<p>- Vücudun direncini arttırmaya yardımcıdır.</p>
<p>- Kandaki şeker oranını düşürmek ve dengelemek için kullanılabilir. </p>
<p>- Böbrek rahatsızlıklarına faydası bulunur. Böbrek taşını ve böbrek kumunu döktürücü etkileri bilinmektedir.</p>
<p>- Vücudun sağlıklı gelişiminde destekleyici rol oynar.</p>
<p>- Kansızlığa karşı etkilidir.</p>
<p>- Siyatik ve romatizma tedavisinde etkisi bulunduğu düşünülmektedir.</p>
<p>- Vücudun zihinsel ve fiziksel yorgunluğunu gidermede etkisi vardır.</p>
<p>- Sinirleri kuvvetlendirici özelliğe sahiptir.</p>
<h2>Barbunya nasıl saklanır?</h2>
<p>Barbunya kurutularak muhafaza edilebileceği gibi derin dondurucuda da saklanabilir. Eğer taze barbunya saklanmak isteniyorsa, ayıklandıktan sonra porsiyonlar halinde poşetlenerek ağız kısımları hava almayacak şekilde bağlanır. Derin dondurucuya bu haliyle yerleştirilen barbunyalar tazeliklerini koruyacak ve ihtiyaç duyuldukça kullanıma hazır halde olacaktır.</p>
<p>Derin dondurucudan çıkarılan barbunyalar pişirme tenceresine buzlu halleri ile konulursa herhangi bir renk değişimine uğramadan pişirilmesi mümkün olur. Aksi durumda buzu çözülen barbunyaların renginde kararma yaşanması beklenebilir.</p>
<h2>Barbunya nasıl kullanılır?</h2>
<p>Taze barbunya, herhangi bir ön işlemden geçirilmesine gerek duyulmadan pişirilebilir. Derin dondurucudan çıkarılan barbunyalar için de durum aynıdır. Eğer pişirilmek istenilen kuru barbunya ise, bir gece önceden suda ıslatılması ve bu su süzülerek pişirmeye geçilmesi gerekir. </p>
<p>Eğer mide rahatsızlığı ve lektin denilen bitkisel proteine karşı alerji durumu var ise, barbunyanın 15 dakika haşlanması, ardından bu haşlanma suyunun dökülerek yeniden su ilavesi ile pişirilmesi yerinde olacaktır.</p>


barbunya

Barbunya

<p>Çorbası öğün fark etmeksizin içilebilen tarhana, kökeni Orta Asya’ya dayanan ve kelime olarak Farsça’dan gelen besin değeri yüksek bir gıda maddesidir. Ülkemizde hemen her yörede üretilir. Aynı adla anılan çorbası, tüm coğrafyada büyük rağbet görmektedir. Bakliyat, ülkenin dört bir yanında temel prensiplerle fakat farklı yoğunlukta lezzetlerde üretilir.</p>
<h2>Tarhana nasıl yapılır?</h2>
<p>Türkler tarafından yoğurdun bozulmaması adına keşfedilen tarhana, yapımı itibariyle yörelere göre farklılık gösterse de temel olarak yoğurt, nane, tuz, un, kırmızı biber, yeşil biber, tarhana otu, kuru soğan ve domates gibi gıda maddeleri kullanılarak yapılır. Bu maddeler kullanılarak oluşturulan harcın mayalanması için üzeri bez ile örtülü bir kap içerisinde 1 hafta ile 10 gün arasında bekletilmesi gerekir. Bekleme süresine göre tatlı veya ekşi olarak elde edilebilecek iki tür tarhana vardır. Yapımı tamamlanan tarhananın elle ufalanarak toz haline getirilebilir. Ayrıca katı halde, değişik boyutlarda simitler şeklinde bırakıldığı da görülmektedir. Bu halde bırakıldığında çeşitli yörelerde çiğ olarak tüketimi de yaygındır.</p>
<h2>Tarhana’nın faydaları nelerdir?</h2>
</p>
<p>-Tarhana gıda takviyesi açısından oldukça zengin vitamin ve mineraller barındırır. İçerisinde bulunan lifler sayesinde kolon kanseri, obezite, hemoroid, yüksek tansiyon, kalp ve damar hastalıklarının azalmasında etkilidir.</p>
<p>-Vücuda gerekli olan aminoasitleri bolca ve dengeli olarak içeren tarhananın vücut direncini arttırdığı da bilinmektedir.</p>
<p>-Kepeğinden arındırılmamış undan üretilen tarhana, B vitamini açısından çok daha zengindir ve mikroplarla savaşma konusunda daha etkilidir.</p>
<p>-Proteinlerin bebekler tarafından sindirilmesinin güçlüğü düşünüldüğünde tarhananın bebekler için en iyi gıda takviyelerinden biri olduğu ifade edilebilir.</p>
<p>-Kış aylarında tüketildiğinde soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklara karşı vücudun bağışıklığını arttırır.</p>
<div class="mobileContentRepeat"><div class="banner"><div id='div-gpt-ad-1469781094398-7' style='width:300px;'><script type='text/javascript'>googletag.cmd.push(function () { googletag.display('div-gpt-ad-1469781094398-7'); });</script></div></div></div><h2>Tarhana nerelerde tüketilir?</h2

Tarhana ülkemizde istisnasız olarak her bölgede üretilen bir yiyecektir. Maraş, Denizli, Beypazarı, Uşak ve Rumeli yörelerinin tarhanaları görece ünlenmekle birlikte hemen her tarhananın birbirine benzediği söylenebilir. Ülkemiz dışında Macaristan’da “tahonya”, Finlandiya’da “talkhuna”, Suriye, Lübnan, Ürdün, Filistin ve Mısır gibi ülkelerde “kinsk”, Irak ve İran’da ise “kushuk” adıyla yapılıp tüketilmektedir.
</p>

Mısır

Mısırın faydaları nelerdir?

Mısırın içerdiği vitamin ve mineraller

Mısır nerelerde kullanılır?

Doyamayanlar için bir de videomuz var!

Sıkça Yenen Konular

Kuru Bakla

Nohut

Barbunya

Tarhana

Yorumlar

Bir Tabak Daha?

Susam

Haşhaş

Muskat

Sumak

Yenibahar

Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha?

İrmik

Kırmızı Mercimek

Bulgur

Kuru Fasulye