Eve adımını attığın ilk anda fırından yeni çıkmış bir kek kokusu yükseliyorsa mutfaktan, seni kendinden daha fazla düşünen biri var demektir. Yaşayan bir mutfaktır o mutfak, duvarlarına anılar düşer. Kabında kapkacağında sevgiyle pişen yemekler vardır. Derli topludur çoğu zaman. Çat kapı gelen misafir her daim atıştıracak bir şeyler bulur, yüzler güler, demli sohbetler oturma odasında değil de hafif gün ışığının girdiği o mutfakta yapılır. Sevinçler çoğalır, kederler dağılır.
Gözünüzün önüne bir mutfak anınızı getirin. Ocakta ya da elektrikli semaverde tındırdayan demli çayın ve fırından kokusu yükselen, üzeri hafif çatlamış ev yapımı kekin bu tabloyu kucakladığını ve başrolleri paylaştığını anımsayacaksınız.
İster kakaolu isterse meyveli olsun bir dilim kekin sorumlulukları arasında mükellef bir ara öğün olması, beş çayını özlemle yaşatması, anne kokması, kahveye katık olması ve kıvamı gibi sohbetleri tatlandırması gelir. Hak ettiği değeri görmek, kabına sığmadan dolup taşmak onun kıymetini bilenlere bir an önce kavuşmak ister. Elbette bunun birden fazla püf noktası vardır.
Eleyin unu, yumurtaları çıkartın dolaptan, bir parça yağ, toz şeker ya da ağırlıklı kuru meyve parçaları, belki biraz süt, çikolata parçaları, çilek ya da kakao... Sevdiklerinize kek çırpmanın vakti geldi de geçiyor. Sizi mutfağa alalım.
Sıcakkanlı hamur işi kek yapımında kullanılan malzemeler oda sıcaklığında olmalı
Dünyanın en kolay işinin kalıbından kolayca ayrılmış, puf gibi kabarmış bir kek yapmak olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Her aşamanın bir püf noktası var, adım adım ilerlemeli ama öncelikle mutfağa güle oynaya isteyerek girmeli.
Evet burası çok önemli. O kekin ikram edileceği insanlar kalben sevilmiyorsa, o gün kendinizi baskı altında hissettiğiniz ve isteksiz olduğunuz bir günse o kek tutmaz. Bunu böyle kabul edin. Benden söylemesi.
Malzemeleri ele alalım. Kalitesi bir yana hepsinin taze olmalarına dikkat. Özellikle kabartma tozu, vanilya ve unun son kullanma tarihlerinin geçmemiş olmasına dikkat edin. Yumurtayı söylemiyoruz bile.
Yumurta, süt, yoğurt, un ve kabartma tozunun oda sıcaklığında olmalı. Kek yapmaya niyetlemeden önce çıkarın onları dolaplardan, alın mutfak tezgahı üzerine. Tarifler pusulanız ama tereyağ gibi katı bir yağ kullanacaksınız onu da kurtarın soğuktan. Ne demiştik sıcakkanlı kek, kutuplara oldukçaaaa uzaktır. Lezzeti dalga dalga yayılan mozaik kekin kokusu yakındır.
Şeker ve yumurta homojen bir hal alana kadar çırpılmalı, un ve kabartma tozu elenmeli
Kek tariflerinde malzemeler belli bir sıraya göre eklenir. Herkes yerini bilsin ve gruplara ayrılsın şimdi. O tereyağ yavaş yavaş yere bırakılsın. Kek fırına verildiğinde hemen ardından en temizlikçi ruh halinizle mutfağa yeniden girmemek için derin bir karıştırma kabı seçilsin. Bu cam, seramik ya da plastik olabilir. Temiz, yıkanmış, kuru ve mümkünse metal olmaması yeterli.
Elbette tazesi elinizin altında ama yumurtaları yine de tek tek kırmakta, dağılıp dağılmadıklarına bakmakta fayda var. Hoş olmayan bir koku alıp almadığınıza da dikkat edin. Kabukları zaten içine DÜŞÜRMÜYORUZ (yumurtalar önceden yıkansa da kabukları bakteri taşıyabilir).
Şimdi sıra toz şekerde. Çırpıcı uçları takılmış mikser elde. Yüksek devire geçiyoruz, sıkı durun. Toz şeker taneleri eriyene kadar yumurtaları çırpıyoruz. Amaç homojen bir karışım elde etmek. Köpük köpük olan çırpılmış yumurtaların rengini fildişinden beyaza yaklaştırmak. Çünkü kabarmaya niyetli bir kek bunu ister, bekler.
Bitti mi? Elbette hayır: Kek hamuru nasıl hazırlanmalı?
Kekin alt yapısı hazır. Şimdi sıra geldi sıvı malzemelere. Tarif esas alınarak ayçiçek, zeytinyağı ya da tamamen sıvı kıvamda olmasa bile tereyağı öncelikli olarak eklenir. Tadını ve kendine has sarı rengini sevenlerin ilk tercihi hamur işlerinde zeytinyağıdır. Yağ çeşidini süt ya da yoğurt takip eder.
Yoğurt; sünger gibi kabaran keklerin püfü, süt ise yumuşak ve ıslak bir yapıda olan keklerin püf noktasıdır. Limon suyu, taze sıkılmış meyve suyu, bir mutfak güzeli ıspanaklı kek tarifinde olduğu gibi ıspanak suyu bu aşamada eklenir. Mikser hızlı devirde bir tur daha çalışır.
Gelelim katılara. Ölçülü unu alıp eleyelim, bu aşamada kabartma tozunu da katalım. Hatta onu bir tık limon suyuyla kızdırıp daha da köpürtelim. Her ihtimale karşı kakao ve vanilyayı da eleyerek kek harcıyla tanıştıralım. Un azar azar elenip yedirilecek keke. Elensin de havalansın katı malzemeler, unutmayın böyle böyle kabaracak o kek.
Kahve katalım örneğin, rendelenmiş limon ya da portakal kabuğu, belki rendelenmiş Hindistan cevizi, tarçın... Bu arada müjdeli bir haber: süt ve kakao bir araya geliyorsa çikolata tadı alırsınız derinden.
Keke katılan kuru meyve parçaları dibe çökmesin diyenler buyursun mutfağımıza
Yedi kekseverden altısının ortak problemiydi bu madde önceki yıllarda. Artık bunun da üstesinden gelindi ancak bilmeyenlerin ağızlarına bir parmak kek çalalım.
Katı malzemeler eklendi malumunuz. Bu aşamada mikserle düşük devirde çırpıldı kek karışımı. Hatta arzuya göre kabartma tozu da işin içinde olduğundan tahta bir kaşık ya da plastik bir çırpıcı girdi devreye. Çünkü metal mikser ayaklarının kabartma tozuna değip kabarmayı azalttığı rivayetleri geliyor kulağımıza.
Sıra onlarda. Ta ta tammm. Kırılmış fındık, ceviz, fıstık parçaları, çikolata kırıkları, kuru meyve küpleri çok az miktarda unla harmanlandıktan sonra giriyor oyuna. Kuru meyveli kek bu ilgiyi tadıyla sonuna kadar hak ediyor. Bu sayede pişme esnasında dibe çökmüyor, son olarak eklendiğinden katı malzemeleri karıştırma esnasında topaklanmayı arttırmıyor. Hamur kolay karışıyor.
Kullanılan kek kalıbı nasıl olmalı?
Kekiniz pişmeye hazırsa artık geri sayım başladı demektir. Onu bir an önce fırına yolcu etmeniz gerekir. Kek hamuruna nüfuz eden kabartma tozu bekletmeye gelmez, etkisi azalmaya başlar.
Yanmaz yapışmaz tabanlı bir kek kalıbı kullanmak yerinde olur. Orta kısmının boşluk olması kekinizin muntazam dilimlere ayrılmasını sağlar. Baton kekler için dikdörtgen kek kalıbı tercih edilmelidir. Cam kek kalıpları, pişirme süresini biraz uzatır. Tam bu noktada biraz nostalji ve karşınızda çaylı kek.
Porsiyonluk silikon kek kalıpları ponçik ponçik kabarmalarını destekler. Kek kalıbınız yoksa yuvarlak ya da dikdörtgen fırın tepsilerinde yağlı kağıt kullanılması önerilir. Bir dilim sade kek isteyen?
Kalıp seçimleri böyle, peki kek kalıbı pişirme işlemine nasıl hazırlanır? Tereyağıyla yağlanır, hatta eşit olarak dağılması için tereyağı yumurta fırçası yardımıyla sürülür. Küçük bir çay süzgeci yardımıyla hafifçe unlanır. Un tanecikleri tereyağına gömülür yavaş yavaş ki kek kolay bıraksın kalıbını.
Kek kalıba dökülür, üzeri eşit olarak yayılır. İçinde bulunan hava kabarcıkları dışarı çıksın diye mutfak tezgahına sertçe vurulur. Sonrası fırının yolu tutulur.
Fırında pişen kek çökmeden nasıl kabarır?
Aslında tüm bu yapım aşamalarını takip ettiğinizde sizi mutlu edecek keklere ulaşmak hiç de zor değildir. Doğru tekniklerle yapılmış ve erkenden hazırlanmış kek kalıbının yolunu tutan kek, kabarmayı ve sizi gururlandırmayı kafaya koymuştur bir kere.
Dikkat edilmesi gereken tek nokta, fırını boylamış bir kek havayla temas etmemelidir. İlk 15-20 dakika özellikle kritik bir süredir ve fırının kapağı açılmamalıdır. Aksi takdirde kabaran kekiniz söner. Umutlar kırılır, iştah üç adım öteye kaçar.
Pişirme işlemi devam ettiği sürece kapak açılmaz, kritik süre sonrası da dışarıdan takip edilir. Süzülür kek, göz atılır arada.
Kek hangi ısıda ve sürede pişirilir? Pişip pişmediği nasıl anlaşılır?
Kek kabardı, kabaracak. Fırından davetkar kokular yükselmeye başladı bile. Servis tabakları, çatal-bıçak takımları hazırlansın. Çay bardakları demliğe yaklaşsın. Eş dost yola çıksın.
İstenilen kıvam ve yumuşaklığa göre değişmekle birlikte ortalamada 35-45 dakika arasında gidip gelen bir süre pişer kek. Fırının önceden ısıtılması ve 180 derece olması ideal olandır. Lezzetli bir yolculuk sonunda açılır fırının kapağı, kürdan testi (pişme süresinin sonuna doğru keke kürdan batırılır ve temiz çıkarsa kek pişmiş demektir) denilen yöntemle pişip pişmediği kontrol edilir.
Yapa yanıla işin ustası olunca bu yöntem de rafa kalkar. Pişen bir kek anında anlaşılır, notu verilir. Üzerinden çikolata sosu akan pasta görünümlü pudingli keke bakın bir.
Kek nasıl dinlendirilmeli? Ne zaman servis edilmeli?
Sabırsızlığın lüzumu yok. Atlı kovalamıyor arkanızdan. Kek pişer pişmez karşınıza alıp seyre dalmayın onu. Fırının kapağını hafif bir şekilde aralayın, 10 dakika kadar fırın içinde kalsın kek. Dinlensin. Sonrasında mutfak tezgahına alın onu, tam anlamıyla soğumamış olacak. Kalıp içinde yine kısa bir süre bekletin ki kalıbından kolay ayrılsın.
Ters çevirip sıcağı sıcağına kalıptan çıkartılmaya çalışılan kek, parçalanabilir. Başınız derde girer, tüm emekler çöpe gider böylelikle. Aman dikkat, biraz sabır. Hem soğumuş kek daha kolay dilimlenir, içi hamur kalmaz, damağınıza yapışmaz. Ayrıca cevizli kek kahveyle de iyi gider.
Nasıl taze kalacak bu kek?
Ters çevirip servis tabağına aldığınız keki, mümkün olduğunca dilimlere ayırmadan saklayın. Tüketeceğiniz kadar kısmını kesin. Üzerini streç filmle sarıp ya da örtüp oda ısısında muhafaza edin. Dolapta saklamayın. Sonradan sertleşmemesi için tekrar tekrar ısıtmayın. Mümkün olduğunca kısa sürede ve taze taze, afiyetle tüketin.
Muhallebi gibi sütlü tatlıların iç ya da taban kısımlarında ev yapımı kek parçalarına yer verin. Sevin onları ve olabildiğince sık yapın.
Eğer sünger kek pişirip ev yapımı doğum günü pastaları hazırlamak istiyorsanız "Ev Yapımı Pastaları Güzelleştirecek Leziz Tüyolar" başlıklı yazımıza bir göz atın.
Kek eksilmesin kalıbınızdan temennesi ve afiyet dilekleriyle aranızdan ayrılıyor, zaman kazanmanız için fırını şimdiden ısıtıyoruz 
Yorumlar
0