Sevgili kuzenim Gökhan Kandemir ile uzun zamandır hayalini kurduğumuz İstanbul’un en iyi köftecilerini ziyaret etme planımızı nihayet hayata geçirdik. Pazar günü, köfteye olan tutkumuzun peşinden gitmek için buluştuk ve rotamızı şehrin farklı köşelerine çevirdik.
İlk durağımız olarak, sahil kasabası ruhunu barındıran ve köftecileriyle ünlü Tuzla’yı seçtik. Tuzla'nın nostaljik atmosferi eşliğinde, Filizler Köftecisi’nde başladık köfte yolculuğumuza. Filizler Köftecisi, köftenin Balkan usulü pişirilişini ve sunumunu mükemmel bir şekilde yerine getiriyor. Her ne kadar köftenin pişirme oranı bir tık fazla olsa da, sunum ve görsel estetik açısından göze hitap eden bir tabakla karşılaştık. Köftenin yanında servis edilen pilav ve leziz patates püresi, yemeği tamamlayan unsurlar olarak öne çıkıyor. Mekanın ikramı olan turşu oldukça başarılı, ancak acı sos için aynı olumlu yorumu yapmak zor. Ekmek olarak kullandıkları ekşi mayalı ekmek ise köfteyle mükemmel bir uyum sağlıyor, bu da lezzet deneyimini bir adım daha öne taşıyor. Lezzeti, sunumu, mekanın atmosferi, hizmet kalitesi ve fiyat-performans değerlendirmesi gibi pek çok faktörü göz önünde bulundurarak kuzenim Gökhan Kandemir ile puanlarımızı verdik. İşte Filizler Köftecisi'ne dair değerlendirmelerimiz:
Cüneyt Kandemir: Lezzet:9/10 Sunum: 9/10 Mekan:8/10 Hizmet: 7/10 Fiyat Performansı: 9/10
Gökhan Kandemir: Lezzet: 9/10 Sunum: 8/10 Mekan: 8/10 Hizmet: 7/10 Fiyat Performansı: 9/10
Filizler Köftecisi, damaklarımızda hoş bir iz bırakarak köfte turumuzun ilk durağı olarak hafızalarımıza kazındı. Şimdi sırada İstanbul’un diğer köfte cennetleri var. Bakalım, hangi mekan zirveye oturacak? Değerlendirmelerimizi ve puanlamalarımızı takip etmeye devam edin!
Köfte turumuzun ikinci durağı olarak yine Tuzla’da bulunan ve adını sıkça duyduğumuz Meraklı Köfteci’ye uğradık. Küçük ama şirin bir ortamda müşteri ağırlayan bu mekan, ne yazık ki birçok açıdan beklentilerimizin oldukça altında kaldı. Servis hızı açısından en uzun süre beklediğimiz yer olan Meraklı Köfteci, mekan olarak biraz daha bakımlı olabilir. İçeri girdiğimizde ilk izlenimimiz, mekana dair özenin biraz eksik olduğu yönündeydi. Ancak asıl hayal kırıklığını köfteler geldiğinde yaşadık. Oluklu ızgarada yağın içinde kalan ve yanmış köfteler, hem lezzet hem de görsel açıdan beklentilerimizi karşılayamadı. Yanında sundukları pilav soğuk ve taze görünmüyordu, ayrıca kullanılan ekmek sıradan bir bakkal ekmeğiydi ve köfteye hiçbir ekstra özellik katmıyordu. Hizmet açısından da memnun kalmadığımız Meraklı Köfteci, köfte tutkumuzu karşılamaktan uzak bir deneyim sundu. İşte puanlarımız:
Cüneyt Kandemir: Lezzet: 4/10 Sunum: 4/10 Mekan: 6/10 Hizmet: 5/10 Fiyat Performansı: 5/10
Gökhan Kandemir: Lezzet: 5/10 Sunum: 6/10 Mekan: 7/10 Hizmet: 5/10 Fiyat Performansı: 5/10
Köfte turumuzun Tuzla’daki son durağı, Mercan Yolu üzerinde bulunan Esentepe Köftecisi oldu. İlk izlenimimiz, mekanın dekorasyonu ve atmosferinin daha çok bir pideci havası verdiği yönündeydi. Soğuk bir ortamla karşılaşmamıza rağmen, gelen köftelerle içimizi ısıtmaya çalıştık. Esentepe Köftecisi, lezzet konusunda bizi hayal kırıklığına uğratmadı. Köftelerin pişme oranı oldukça iyiydi, içleri sulu ve dolgun olan bu tombul köfteler damaklarımızda hoş bir tat bıraktı. Yanında sundukları patates püresi de güzeldi, fakat pilav için aynı olumlu yorumu yapmak zor. Masaya büyük bir kavanozda getirilen acı biber salçası sosu, hijyen açısından pek hoş bir görüntü sergilemiyordu. Ayrıca, köftenin yanında sunulan ekmekler çeyrek dilimler halinde kesilmiş sıradan bakkal ekmeğiydi ve bu durum köftenin yanında çok da yakışmadı Puanlarımızı verip Esentepe Köftecisi’nden ayrılırken, Tuzla’daki köfte serüvenimizin bu durakta son bulduğunu fark ettik. İşte Esentepe Köftecisi için verdiğimiz puanlar:
Cüneyt Kandemir: Lezzet: 8/10 Sunum: 6/10 Mekan: 6/10 Hizmet: 7/10 Fiyat Performansı: 6/10
Gökhan Kandemir: Lezzet: 8/10 Sunum: 5/10 Mekan: 6/10 Hizmet: 7/10 Fiyat Performansı: 5/10
Köfte serüvenimizin dördüncü durağı, Zeytinburnu’nda bulunan ve siyaset ile sanat dünyasından pek çok ünlü ismin sıkça ziyaret ettiği Tarihi Merkez Efendi Köftecisi Ahmet Usta oldu. Zeytinburnu’na vardığımızda, buranın adeta minik bir köfteciler kasabası haline geldiğini fark ettik. Ancak biz, en meşhur olanını tercih ederek Merkez Efendi Köftecisi’ne yöneldik. İçeri adım attığımızda, oldukça şık dekore edilmiş, sıcak ve samimi bir ortamla karşılaştık. Mekanın atmosferi, gerçekten de beklentilerimizi karşılar nitelikteydi. Garsonların güler yüzü ve hizmet hızı da bizi oldukça memnun etti. Tabağımız önümüze geldiğinde, sunum olarak da şık bir görünüme sahipti. Köftenin yanında sunulan soğan, domates ve acı sos tabağa zenginlik katıyordu. Ancak büyük bir beklentiyle geldiğimiz bu tarihi köftecide, köftenin tadı tam anlamıyla hayal kırıklığı yarattı. Köfteler, Türkiye’nin dört bir yanında şubeleri bulunan ve çok daha ucuza yiyebileceğiniz Köfteci Yusuf’tan farksızdı. Bu konuda tam anlamıyla bir hayal kırıklığı yaşadığımızı söyleyebilirim. İşte Merkez Efendi Köftecisi için verdiğimiz puanlar:
Cüneyt Kandemir : Lezzet: 6/10 Sunum: 8/10 Mekan: 10/10 Hizmet: 10/10 Fiyat Performansı: 6/10
Gökhan Kandemir: Lezzet: 7/10 Sunum: 8/10 Mekan: 10/10 Hizmet: 10/10 Fiyat Performansı: 5/10
Tarihi Merkez Efendi Köftecisi, görkemli atmosferi ve mükemmel hizmetiyle öne çıksa da, lezzet açısından ne yazık ki sıradan kaldı. İstanbul’daki köfte yolculuğumuzda her durağın kendine has bir tadı olduğunu görüyoruz; ancak bu durakta, mekanın büyüsü ne yazık ki köfteye yansımadı.
Köfte turumuzun son durağı olarak Bağdat Caddesi’nin başlangıç noktasında yer alan Köfteci Şükrü’ye gittik. Eski bir mekan olarak dikkat çeken bu küçük köfteci, hem tarih hem de köfte meraklıları arasında adından sıkça söz ettiriyor. Ancak bu ziyaretimiz, maalesef tam anlamıyla hayal kırıklığına dönüştü. Köfteci Şükrü, mekanın tarihi havasıyla öne çıkıyor, ancak köfte konusundaki başarısızlığı gölgede bırakıyor. Girişte dört masadan oluşan bu dar alanda, köftenin tadı neredeyse yok denecek kadar sönüktü. Bu kadar tatsız ve sıradan bir köfteyi daha önce hiç deneyimlememiştik. Köftenin yanında sunulan sunum, sadece estetik değil, aynı zamanda tat açısından da yetersizdi. Sunumun sıradanlığı, yediğimiz köftenin lezzetsizliğini daha da belirgin hale getirdi Mekan olarak eski ve bakım ihtiyacı olan bu yer, köfte konusundaki beklentilerimizi karşılayamadı. İşletmeci Şükrü Amca’nın güler yüzü ve misafirperverliği takdir edilesi olsa da, köfte deneyimi bu olumlu yönleri gölgeledi. Köfteci Şükrü, tarihe olan bağlılığıyla dikkat çekebilir, fakat lezzet anlamında kesinlikle sınıfta kaldı.İşte Köfteci Şükrü için verdiğimiz puanlar
Cüneyt Kandemir: Lezzet: 1/10 Mekan: 4/10 Sunum: 4/10 Hizmet: 7/10 Fiyat Performansı: 6/10
Gökhan Kandemir: Lezzet: 3/10 Sunum: 4/10 Mekan: 4/10 Hizmet: 5/10 Fiyat Performansı: 5/10
Köfteci Şükrü, tarihi bir mekan olarak ilgi çekici olabilir, ancak köfte kalitesi açısından büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Bu son durağımız, İstanbul’daki köfte arayışımızda beklentilerimizi karşılamaktan uzak kaldı ve tatlı bir kapanış yerine tatsız bir son bıraktı. Köfte yolculuğumuzun bu finali, bizleri köfte dünyasının sadece tarih değil, aynı zamanda kalite de barındırması gerektiğini hatırlattı. Köfteci Şükrü, tarihi bir mekan olarak ilgi çekici olabilir, ancak köfte kalitesi açısından büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Bu son durağımız, İstanbul’daki köfte arayışımızda beklentilerimizi karşılamaktan uzak kaldı ve tatlı bir kapanış yerine tatsız bir son bıraktı. Köfte yolculuğumuzun bu finali, bizleri köfte dünyasının sadece tarih değil, aynı zamanda kalite de barındırması gerektiğini hatırlattı.
İstanbul’daki köfte serüvenimizi tamamladık ve her durağın bize sunduğu farklı deneyimleri yaşadık. Bu yolculuk, her köftenin kendine has bir hikayesi olduğunu ve lezzetin her zaman beklentiyi karşılamayabileceğini gösterdi. Her bir mekanın kendine özgü tarzı ve sunumu, bize köfte dünyasının ne kadar zengin olduğunu bir kez daha hatırlattı. Bu keyifli ve öğretici yolculuğu birlikte geçirdiğimiz için kuzenim Gökhan Kandemir’e özel bir teşekkür borçluyum. Gökhan’ın bu köfte keşif serüvenindeki eşsiz katkıları ve keyifli sohbetleri, gezimizi daha da anlamlı kıldı. Hem tatlı hem de eleştirel gözle değerlendirdiğimiz her durak, köfte tutkumuzu bir adım daha ileriye taşıdı. Köfteci Şükrü’nün hayal kırıklığıyla biten son durağımız, bu deneyimin bir parçası olarak hafızamızda kalacak. Ancak, her serüvenin bir sonu olduğu gibi, bu yolculuk da bizi İstanbul’un köfte kültürü hakkında daha derin bir anlayışa kavuşturdu.Gökan’a bir kez daha teşekkür ederim; bu keyifli ve öğretici yolculukta yanımda olduğu için. Gelecek keşiflerde ve deneyimlerde tekrar bir araya gelmeyi umuyoruz. Köfte dünyasındaki yeni maceralarda görüşmek üzere!
Yorumlar
0