Manevi işsizlik diye bir kavram var. Yanlış anlaşılmasın belirli bir ücret karşılığı bir işi yapıyor olmaktan bahsetmiyoruz. Manevi bir işsizlik, ruh işsizliği bahsettiğimiz. Her bünyede görülmez, herkese nasip olmaz. Birazdan tanışacağınız kızda ise, vücut bulmuş işsizlik.
Melissa Ibbitson.
Kahvaltı dahil olmak üzere yediği her yemeğe, her öğüne ketçap ekleyen hanım kızımız. Öğlenleri ketçaplı başka bir yemek; akşamları da ketçaplı ne olursa olsun. Haftada üç şişe ketçap yiyor. Hatta yeri geliyor bardaktan direkt tüketiyor. Cidden, bardağa ketçap döküp ramazan şerbeti içiyormuş gibi içiyor.
Henüz 19 yaşında Melissa. Restoranlardan küçük küçük ketçap alıp çantasına dolduruyor. Haftalık 3 şişe satın aldığı ketçapların ona yıllık masrafı yaklaşık 1000 TL. En çok sevdiği ketçap markası Heinz. Doğum günlerini ketçap şeklinde bir pastayla kutluyor. En çok sevdiği hediye de ketçap şişesi. Tam bir çılgınlık hali.
"Çocukluğumda başladı bu ketçap sevdası" diyor Melissa, "Küçükken McDonalds'a gitmiştik ve o günden beri ketçap yiyorum". Bu ketçap sevdasının hangi ara bağımlılığa dönüştüğünü de bilmiyor üstelik. Mesela bir restorana gitti, 12 adet küçük ketçap poşetlerinden istiyor. Garson şok.
Kilosunda ve sağlığında ise, herhangi bir anormallik yok Melissa'nın. Normal insan kadar sağlıklı. En azından şimdilik. 19 yaşında çünkü. Bu ketçap manyaklığının ona yapacağı küçük şakalar olabilir tabii. Umarız olmaz.
Yorumlar
0