Gerçek Bir Egeli Gibi Sofralar Kurmak İçin Bilmeniz Gereken 16 Lezzetli Bilgi

Zeytinyağı kullanırken elinizi korkak alıştırmayın

Ege mutfağının yüzlerce yıllık vazgeçilmezi zeytinyağı. Sadece sebze ve ot yemeklerinde değil, et yemeklerinde bile korkmadan kullanılır o.

Bir yemeğin sadece tereyağıyla daha lezzetli olabileceği düşüncesini çürütür, içine girdiği her yemeğe sınıf atlatır.

Zeytinin daha lezzetli ve doğal olması için kendi zeytininizi kendiniz hazırlayın

Ege Bölgesi sınırlarına girer girmez sıra sıra zeytin ağaçları karşılar sizi. Anlarsınız ki artık Ege'desiniz.

Madem bu kadar bol zeytin var, neden kendi zeytinlerinizi misler gibi bir hale getirmeyesiniz ki?

Alın ham haliyle zeytini, limon tuzu ve kaya tuzunun da desteğiyle kahvaltılarınıza doğallığı, lezzeti taşıyın. Tam olarak nasıl yapılır acaba derseniz sizi hemen kırma yeşil zeytin tarifimize doğru alabiliriz.

Sabah kahvaltılarında da zeytinyağının gücünü kullanmayı ihmal etmeyin

Gerçek bir Egeli, tıpkı yemek yaparken olduğu gibi kahvaltıda da misler gibi zeytinyağını eksik etmez. İnsan elinin altında böyle nefis bir lezzet varken neden her öğün değerlendirmez ki zaten?

Koyun zeytinyağını bir kaseye, üzerine dilerseniz karabiber, tuz ya da kekik gibi sevdiğiniz baharatları ekleyin. Taptaze ekmeği bana bana afiyetle yiyin.

Çeşitlilik isterseniz yanında yiyeceğiniz tulum peyniriyle kahvaltı keyfinizi en az ikiye katlayabilirsiniz.

Kahvaltıda maydanoz mu olurmuş demeyin, demet demet maydanozla güne sağlıkla başlayın

Bir Egeli için otların değeri sadece pişirip yemeğini yapmaktan ibaret değil elbette. Onlar için kahvaltıda bile tıpkı zeytinyağı gibi olması gerekenlerin başında geliyor otlar.

Özellikle maydanoz söz konusu olduğunda, demet demet bitiriliyor kalabalık kahvaltı sofralarında.

Siz de güne sağlıkla başlamak isteyenlerdenseniz maydanozu sofranızdan eksik etmemelisiniz.

Adını hiç duymadığınız otları denemekten çekinmeyin, büyük ihtimal tadı enfestir :)

Ege'nin bereketli topraklarında aklınızın hayalinizin alamayacağı kadar çok ot bulunuyor. Ot derken, taze taze, haşlanarak ya da kavrularak yenebilen otlardan bahsediyoruz.

Bu nedenle karşınıza çıkan otları, adını bilmiyorsunuz diye es geçmeyin. Bol bol değerlendirin. Olur da ısırgan, cibez, turp otu, kenger, hindiba, şevket-i bostan, gelincik, labada, kuşotu, sinirotu, helvacık, radika, marata, tarla çakısı ya da tarla çivisi gibi isimler duyarsınız, çekinmeden alabilirsiniz.

Yalnız hemen uyaralım, karşınıza çıkınca çekinmeyin derken tezgahlarda satışı yapılan otlardan söz ediyoruz. Dağ tepe dolaşırken karşınıza çıkan her ota, özellikle de daha önce hiç görmediyseniz güvenmeyin elbette.

Otlarla hazırladığınız yemeklerden limon ve zeytinyağını esirgemeyin

Çeşit çeşit ottan söz ettik, peki ya onları sadece tazeyken mi tüketeceğiz?

Bir Egeli için ot hiçbir zaman sadece ot değildir, bunu unutmayın. Haşlaması da yapılır onun, kavurması da. Tabii bunlar yapılırken de birkaç temel kural vardır. Mesela otlar tamamen ölene kadar kavrulmaz ya da iyice yumuşayana kadar haşlanmaz. Her biri besin değerleri içinde kalacak kadar pişirilir.

Lezzetlendirmek adına bolca limon ve tabii ki zeytinyağı devreye girer. Ardından ister meze olarak tüketilir ister ana yemek yerine konulur. Zaten öyle bir lezzetli olurlar ki, yemeye başlayınca durduramaz, midenizde ana yemeğe yer bırakmazsınız.

Yanına da misler gibi bir kase yoğurt koydunuz mu, tamam olur o sofra, bir anda her yan Ege kokusuyla dolar taşar.

Ot yemeklerine "zenginleştirmek" adı altında da olsa et karıştırmayın

Ege otlarını ne kadar anlatsak hep eksik kalacak, biliyoruz. Ama bunu da söylemeden geçmek istemiyoruz.

Ot yemeklerine et karıştırmak gibi alışkanlıklar pek yok Ege mutfağında. Çünkü Egeliler, otun başlı başına bir lezzet olduğunun yıllardır farkında. Az malzemeli, sadece başroldeki otun ön planda olduğu yemekler, zaten yeterince zengin aslında.

Çünkü her şeye et karıştırmak bazen zenginleştirmez, tadını bozar.

Et yemeklerini de ot yemekleri gibi olabildiğince sade tutun

Ot yemeklerinin hakimiyetiyle bilinen Ege mutfağında hiç et yemeği yok sanıyorsanız, büyük yanılıyorsunuz.

Ege'de de özellikle küçükbaş hayvanların etleriyle yapılan yemekler oldukça meşhur. Hatta etin değerini iyi bilen Egeliler, bu yemekleri tıpkı ot yemekleri gibi olabildiğince sade tutuyor ki etin lezzetine doya doya varılabilsin.

Kuyu kebabı, kuzu kapama ya da çöp şiş gibi Ege mutfağında ayrı bir enfes olan yemekleri siz de tam bir Egeli gibi yapmak istiyorsanız tarifin ötesinde aklınıza gelen malzemeleri yemeğinize eklemeyin, etin lezzetinden rol çalmayın.

Özel günlerde sofradan keşkek yemeğini eksik etmeyin

Ege'nin en ünlü yemeklerinden biridir keşkek. Özellikle kutlama ya da özel gün sofralarında mutlaka olsun istenendir.

Siz de özel günlerde gerçek bir Egeli gibi sofralar kurmak istiyorsanız yarma buğdayın doyuruculuğu, içine konulan etin besleyiciliği ve zeytinyağının tüm güzelliğiyle dolu Ege usulü keşkek yemeğini sofranızdan eksik etmeyin.

Patlıcandan tatlı bile yapılabileceğini unutmayın

Otların, sebzelerin baş tacı edildiği bir mutfaktan söz ediyoruz. Elbette onları sıradan tariflerde kullanmayacaklardı sadece.

Mesela patlıcandan karnıyarık yapıp kenara geçmeyecekler, ondan reçel bile yapacaklardı.

Siz de Ege mutfağının hayranlarındansanız patlıcan reçeli gibi farklı ve nefis reçeller yapmaktan çekinmeyin. Tüm yılı patlıcanın tatlılığıyla geçirin.

Bol zeytinyağlı mezeleri sofranızdan eksik etmeyin

Meze deyince aklınıza hemen özel günlerde kurulan, sohbeti bol sofralar gelmesine gerek yok.

Bir Egeli için sofrada meze, ana yemekten bile önce gelir bazen. Kurulan her sofrada şöyle zeytinyağı bol meze olsa mesela, başka hiçbir şey aramaz gözler.

Düşünsenize bir, sofranın bir yanında deniz börülcesi, Girit ezmesi, şakşuka; bir yanında manj, nuraniye, midye dolma, ot mücveri... Mis, mis.

Meyveleri taze taze yemenin dışında onlardan komposto ve hoşaf yapmayı ihmal etmeyin

Ege mutfağında her yiyecek sonuna kadar değerlendiriliyor, mümkün olduğunca lezzeti tüm yıla yayılıyor.

Meyveler de bundan nasibini alıyor tabii. Meyveleri kendi yetiştikleri mevsimde taze taze yemek elbette en güzeli ama sadece bu şekilde yemek haksızlık olur onlara.

Bu nedenle geleneksel Ege mutfağında hoşaf ve kompostolar ayrı bir yer tutar.

"Hoşaf ve komposto aynı şey değil mi?" diye düşünenlere de küçük bir açıklama yapmış olalım: Hoşaf, meyvelerin kurusundan hazırlanırken komposto mevsiminde, taze taze meyvelerden yapılır.

"Denizden babam çıksa yerim" sözünü sonuna kadar yaşayın :)

Ege mutfağının zenginliklerinden biri de tabii ki deniz ürünleri. Öyle sadece balık yemekle geçiştirmiyorlar denizin bereketini.

Midye dolma olsun, kalamar olsun, hatta ahtapot olsun fark etmeksizin denizden çıkan hemen her şey değerlendiriliyor. Mezeler başta olmak üzere birçok yemekte kullanılıp afiyetle yeniyor. Ege mutfağı tutkunlarına da bu çeşitlilikten afiyetle faydalanmak düşüyor.

Arpacık soğanı hep elinizin altında bulunsun, bol bol kullanın

Yemeklik soğan olarak bilinen soğanlardansa mini mini halleriyle dikkat çeken arpacık soğanlarına şans vermeye başlayın mesela.

Ege mutfağında daha bir değeri bilinen, mümkünse yemeklerde diğer soğanlardan daha çok tercih edilen bir soğan türü arpacık soğanı.

Et yemeklerine ayrı bir yakıştığını da söylemeden geçmeyelim.

Damla sakızını reçelden Türk kahvesine kadar her yerde kullanın, elinizi korkak alıştırmayın

Mutfağınıza Ege esintisi getirin, gerçek bir Egeli gibi sofralar kurun dedik ya başından beri, işte damla sakızı tam bir Ege esintisi.

Misler gibi kokusu, dahil olduğu her tarife kattığı lezzetle mutfaklardan eksik olmaması gerekenlerden o.

Onlarca faydası ve kullanım alanı varken zaten bugüne kadar neden yeteri kadar değeri bilinmedi ki?

Mutfaklara Ege esintileri getiren damla sakızını daha yakından tanımak, onun gizemli tarihini öğrenmek ve dahil olduğu enfes tarifleri görmek isteyenleri şu yazımıza doğru da alabiliriz.

Ege'de hala yaygın olarak sürdürülen en tatlı geleneklerimizden lokma dökme ve dağıtmayı unutmayın

Genellikle, hayır yapmak için ya da adak adayanların adakları yerine geldiği için yapılan bir etkinlik olan lokma dağıtımı, en tatlı geleneklerden biri.

Adı gibi tek lokmalık hamur işi olan lokma, hala Ege'de birçok şehirde tatlı ya da tuzlu olarak yapılıp sık sık dağıtılıyor. Hatta öyle ki yolu Ege Bölgesi'ndeki şehirlerden geçip de lokma dağıtıldığını görmeyen çok az kişi vardır.

Sözün özü, Ege mutfağının bu kadar şahane geleneği, lezzeti varken neden herkes öğrenip uygulamasın ki? Anlatması bizden, uygulaması sizden. :)