Şimdi durup içimizden kendimize şunu sorabilir miyiz: Yardım nedir ve kimseyi kırmadan, incitmeden insanlara nasıl yardım edilir?
Günümüzde öyle hayatlar var ki bazılarımız bolluk bereket içinde yaşarken, bazılarımız ise hepimizin bildiği üzere sadece tek bir ekmeğin derdinde.
Yukarıda içli içli yazdığım cümleler sizi üzmesin, şimdi sizlere bir güzel oluşumdan bahsedeceğim. Son zamanlarda tekrardan adını sıklıkla duyduğumuz, güzel mi güzel, buram buram iyilik kokan bir yardımlaşma organizasyonu var: “Askı’lı Dayanışma”
Şimdi gelin hep birlikte Askı’da geçmişte ve bugünlerde neler olduğuna hep birlikte bir göz gezdirelim.
İtalya'da kahveyle başlayan gelenek: Askıda kahve
Bu uygulamada belirli mekanlarda hesap öderken ekstra ödediğiniz bir kahve ile ihtiyacı olan birine bir kahve ısmarlayabilirsiniz. Ünlü İtalyan sinema sanatçısı Vittorio De Sica bir röportajında İtalya’da geçen bu olayı şöyle anlatmış efendim, bilen bilmeyene anlatsın:
İtalya’da Napoli’nin kenar mahallerinden birinde, bir cafe-barda, espressolarımızı içiyorduk. İçeri giren müşterilerden biri, barmene “due cafee, uno sospeso” (iki kahve, biri askıda) dedi. İki kahve parası verdi, bir kahve içip gitti. Barmen de tezgahın üzerinde asılı duran çiviye bir küçük kağıt astı.
Bir süre sonra kahveye, üstü başı biraz eski, belli ki yoksul bir kişi girdi ve barmene “un caffee sospeso” (askıdan bir kahve) dedi. Barmen hemen bir kahve hazırladı ve yeni müşterinin önüne koydu. Yoksul kişi kahvesini içtikten sonra para ödemeden çıktı, gitti.
Barmen ise tezgahın üzerindeki askıya taktığı kağıtlardan birini kopardı, parçalayıp çöp kutusuna attı.
Türkiye’de ilk önce 2006 yılında dillere düşen Askıda Kahve yardımlaşması halen bazı kafelerde devam ediyor.
Kökeni Osmanlı'ya dayanan: Askıda ekmek
Aslında Türkiye’de bu geleneğin mazisi Osmanlı’dan önceye kadar uzanır.
Askıda ekmek, yurt dışında gerçekleşen “askıda” yardımlaşması örneğinden sonra Türkiye’de hızlı bir şekilde bu isimle birçok fırında uygulamaya konulmuştur. Daha sonra çeşitli mahalle bakkallarında da ekmeğin yanı sıra un, yağ, şeker vb. temel ihtiyaçlar için de uygulanmıştır. Sıcacık bir fırına girip, siz de yardıma muhtaç birisi için 2 ekmek ücreti ödeyerek, bir ekmeğin askıya alınmasını sağlayabilirsiniz. Şu an Isparta, İstanbul, Malatya, Eskişehir, Ankara, Sivas ve daha birçok ilde halen bazı fırınlarda devam eden bir yardımlaşma olarak günümüzün güzel örneklerindendir.
Başta İstanbul olmak üzere Türkiye'de askıda ekmek uygulamasını görebileceğimiz yerlerin listesi ise şurada: Askıda Ekmek
Artık simit de askıya girdi: Askıda Simit
Bildiğimiz üzere, her sokak başında mutlaka rastladığımız simitçi amcalarımız, teyzelerimiz var...
Ve bunlardan bazıları artık Askıda Simit fikrini uygulamaya başladı.
Ben en son Bağdat Caddesi üzerinde bir simitçi amcada rastladım ama daha fazlası olduğunu da duyuyorum arkadaşlarımdan, tanıdıklarımdan. Sokaklarda yaşayan, yardıma muhtaç kişiler için en temel ve kolay ulaşılabilen bir yiyecek olduğu için, belki de Askıda Simit daha çok yaygınlaşmalı kendi fikrimce.
Çoğu zaman, sıradan bir A4 kağıdına, kendi el yazılarıyla “Askıda Simit” yazan amcalara, abilere, teyzelere, ablalara ya da kardeşlere belki siz de denk gelirsiniz ve sizin de şu hayatta askıda bekleyen bir simidiniz olur.
Yorumlar
0