Yemeğin insanı zamanda ve mekanda yolculuk yaptırdığına inananlardanım. Bir somun sıcak ekmeğin, suyuna ekmek bana bana yediğimiz bir yemeğin, kana kana içtiğimiz suyun, ayranın, şerbetin bile bizi çocukluğumuzdaki bir zamana taşıması, zihnimizdeki bir anıyı tetiklemesi pek mümkün.
Gazoz tatlısı da benim için öylesi bir lezzet. İç malzemesinin olmayışı, kat kat yufkalar açmayı gerektirmeyişi, dolayısıyla nispeten kolay yapılır bir tatlı oluşuyla annem sık sık yapardı. Aslında çok da bir numarası olmayan, şimdilerin tabiriyle nasıl ki "yalancı mantı" var, bu da adeta o hesapta bir tatlı olarak görülebilir. Ama haksızlık da etmeyeyim.
Gazoz tatlısı bilindik tatlılardan ayrışan hamuru ve dolayısıyla ağızda bıraktığı lezzet ile farklı bir tatlı. Mayayı kabartırken gazoz kullanılmasıyla da enteresan sayılabilir. İç harcı olmadığı için fazladan bir lezzet beklenmese de, ağıza attığınızda şerbetin foşşşşşş diye, evet tabir bu "foşşşşş diye" ağızda patlaması çocukluğuma götüren bir sebep. Tatlının o rulo katlarını yaprak yaprak açıp yermişiz mesela. Şimdi sen bana de ki; "Yemeğin zamanda yolduluk yaptırdığı bir masaldır !" Geçin onları bir kalem. Sizin de mutlaka böylesi bir lezzetiniz vardır. Annemden bir tarif olması bile benim için yeterince kıymetli. Hadi lafı uzatmayalım da tarife geçelim.
Yorumlar
3