starbucks-sakincali-hareketler

Bir Baristaya Göre Starbucks'a Gittiğinizde Yapmamanız Gereken 9 Sakıncalı Hareket

Favorilerime
Ekle

Starbucks'a gidiyor, kahve siparişinizi verip bir masaya geçip keyif yapmak istiyorsunuz. Ama belki de bu sırada istemeden baristanızı kızdıracak hareketlerde bulunuyor olabilirsiniz, hiç düşündünüz mü?

En azından baristalara göre birçok kişi Starbucks'a geldiğinde öyle şeyler yapıyor ki onları çileden çıkarmayı başarabiliyorlar.

İşte bir Starbucks baristasının gözünden Starbucks'a gittiğinizde yapmaktan kaçınmanız gereken sakıncalı hareketler...

Kahve bardağı boyunu söylemiyorsunuz

starbucks-bardak-boylarinin-isimleri-fb

Starbucks baristasına göre gün içinde gelen müşterilerin 3'te biri kahve boyunu belirtmiyor. Ya da ısrarla "küçüğünden olsun", "büyük olsun" demekle yetiniyor. Bu da ortada kocaman bir belirsizlik yaratıp siparişlerin gecikmesine yol açıyor.

Sipariş sırası size geldiğinde telefonla konuşmaya devam ediyorsunuz

Baristamız, daha kapıdan girer girmez telefonla konuşmaya başlayan, sıra boyunca konuşmaya devam eden ve sıra ona geldiğinde de konuşmasını asla sonlandırmayan, konuşmaya devam ederek sırayı aksatan birçok kişi olduğunu söylüyor. "Tek bir ricamız var" diyor barista, "Konuşmanıza bir dakika ara vermeniz karşı taraf için kabalık olmayabilir ama kahve siparişi vereceğiniz zaman telefonla konuşmaya devam etmeniz hem bize hem de arkanızda bekleyenler için saygısızlık. Sadece bir dakikanızı rica ediyoruz, lütfen."

Kahvenizi çöpe boşaltıyorsunuz

Kahvenize bir şeyler eklemek istiyorsanız bunu önceden baristanıza söyleyebilir ve bardakta yer bırakmasını rica edebilirsiniz. Dumanı üstünde kahvenin yarısını çöpe dökmek biraz kötü bir tercih değil mi? Sıvıyla dolu siyah çöp poşeti düşüncesi pek hoş değil, özellikle onu boşaltanlar için...

Sonradan "Ama ben soğuk istiyordum" diyorsunuz

Barista size ne istediğinizi sorduğunda sadece latte diyorsanız örneğin onun sıcak geleceğini bilmelisiniz. Eğer buzlu latte istiyorsanız bunu ayrıca belirtmelisiniz. Sipariş hazırlandıktan sonra sıcak mı, soğuk mu olduğunu söylemenin her iki tarafa da bir faydası yok.

Her hazırlanan bardağı "Bu benim mi?" diye sahipleniyorsunuz

Ödemeyi yapar yapmaz ilk hazırlanan kahvenin sizin olduğunu düşünüyor, orada sizden önce beklemeye başlayan insanları görmezden geliyorsunuz. "Siz tall mocha sipariş etmişken hazır olan venti frappucino'nun sizin olduğunu nasıl düşündüğünüzü hala çözemedik" diyor barista bey.

Aceleniz olduğu için ilk sizin kahvenizin hazırlanması gerektiğini düşünüyorsunuz

Baristalar özellikle vurguluyor: "Biz kahveleri sipariş sırasına göre hazırlamaya başlıyoruz." Baristanıza aceleniz olduğunu söyleyip sizin siparişinizi erken hazırlamasını istemek diğerlerine biraz ayıp değil mi, sizce de?

Starbucks eviniz gibi olabilir ama eviniz değil

Her Starbucks şubesinin ona evi gibi davranan bir müşterisi olduğunu söylüyor baristamız. Sabah açılır açılmaz gelen, bir en fazla iki kahveyle gece kapanana kadar aynı masada kalan kişiler bir yerden sonra orayı evi gibi kullanmaya başlıyormuş. Bu da aşırıya kaçtığında rahatsızlık verebiliyor, biz söyleyelim.

Siparişiniz hazırlandıktan sonra değiştirmek istiyorsunuz

Siparişinizi verdiniz, ödemenizi yaptınız, barista kahvenizi hazırladı ve siz son anda "Yalnız sütü laktozsuz yapabilir miyiz?" Eeee... Bunu söylemek için onca vakit varken neden şimdi? Neden?

Kahve isimlerini telaffuz ederken ekstra çaba harcıyorsunuz

youtube

youtube

Baristamızın son tavsiyesiyle bitirelim: "Starbucks kahve isimlerini telaffuz ederken 'havalı' görünmeye çalışmanıza, kendinizi zorlamanıza hiç gerek yok. Biz sizi anlıyoruz, cidden."

Bonus: İsminiz sorulduğunda baristaları tersliyorsunuz

starbucks-isim-bardak

İsminizi karton bardaklara yazmak bir Starbucks kuralı ve baristalar bu kurala uymak zorunda. Sizin orada baristayı terslemeniz ya da onunla dalga geçmeniz size bir şey kazandırmayabilir ama onun gününün kötü geçmesine sebep olabilir. Üzmeyelim onları, yazıktır.

Kaynak: Spoon University


Doyamayanlar için bir de videomuz var!

Yorumlar

0

Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha?