Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar olduğu kadar, nerede ne yapılmasını bilmekten geçer aslında biraz. Hayır hayır, bir sofrada 10 bıçak 15 çatal bulundurmak gibi aristokrat kurallardan bahsetmiyoruz, dileyen istediği kadar çatal bıçak kullanır.
Hepimiz restorana gidiyoruz, hepimiz, yemeğin yapımından bizim midemize gidinceye kadar geçen sürede o yemek için emek harcayan onlarca insandan hizmet alıyoruz. Bize hizmet sunanların hiçbiri aslında hizmetçimiz değil.
Ve tekrarlamış olalım: Medeniyet dediğin nerede ne yapılmasını bilmekten geçer aslında.
Zor olan konuyu ilk dersten işleyelim, mümkünse bahşiş bırakın
Bahşiş bırakma konusu ülkeler arasında değişiklik gösteren bir konu. Mesela İtalya'da hesabın yüzde 10'unu bahşiş olarak bırakmak uygun görülürken, Japonya'da bahşiş bırakmak garsona kabalık olarak algılanır. Ancak ülkeler arasında değişiklik göstermeyen şeyse, restoran çalışanlarının çok büyük paralar kazanmadığıdır. O yüzden eğer mümkünse bahşiş bırakın.
Mutfakta şef var müneccim değil, siparişten önce varsa alerjiniz olan yemeği söyleyin
Kimse sizin neye alerjiniz olduğunu tahmin edemez ya da doktorun ilaç yazmadan önce sorduğu gibi bir alerjiniz olup olmadığını soramaz, sormaz. Sipariş vermeden önce alerjiniz olan yemeği ya da diyetinizle ilgili notu düşün.
Tek porsiyonluk bir yemeği iki kişilik böldürme isteği ucuz bir davranıştır, haberiniz olsun
Velev ki çok fazla kalori almak istemiyorsunuz, düşük kalorili bir yemeği tercih edebilirsiniz. Diyelim ki yeterli paranız yok, bütçenize göre bir restoranı tercih edebilirsiniz. Lakin herhangi bir sebeple tek porsiyonluk bir yemeği iki kişilik böldürme isteğine hiçbir zaman girmeyin.
Kendi menününüzü evde yaparsınız, her restoranın işinde uzman bir şefi var
Bir etin nasıl pişeceğini tabii ki de siz seçeceksiniz ya da makarnanızın sosunu siz belirleyeceksiniz. Gereksiz bir inisiyatif aldıktan sonra şefin yanına gidip kendi menününüzü yaratmaya çalışmayın ama. Orası sizin mutfağınız değil çünkü.
Yemeğinizi geri gönderebilirsiniz tabii ama lütfen bir sebebi olsun
Yemeğinizdeki davetsiz misafirden, olmaz ama altı yanmış ya da sizin sipariş ettiğinizden farklı bir yemek gelmesinden dolayı yemeği geri gönderebilirsiniz mesela. Ancak "Ben bunu beğenmedim" diye geri göndermek o yemeği yapan şefe hakaretten daha fazlası değildir. Hayatınızda ilk defa 'Chicken Tikka Masala' yiyip "Bu olmamış" demek çok mantıklı değil örneğin.
Restoran, fiyatlardan şikayet etmek ya da pazarlık yapmak için doğru yer değildir
Evet, ödediğiniz fiyat yüksek gelmiş olabilir ama yapılan bir hata dışında "Bu fiyatlar ne böyle?" şeklinde itiraz etmek sizi basit göstermekten öteye gitmez. Sırf bu yüzden binlerce restoran için yazılmış milyonlarca yazı vardır. Ayrıca birçok restoranın internet sitesi var. Pazarlık konusuna ise, hiç girmeyelim. Kurbanlık almıyorsunuz, hesap ödüyorsunuz.
Verdiğiniz siparişi unutmayın, unutanlar var, şaka değil
Cidden böyle bir şey var. Bolonez soslu makarna isteyip "Ben bolonez sos istememiştim" diyen var. Siz yapmayın.
O yemek Instagram için yapılmıyor, bilginize
Instagram'da ne paylaşıp paylaşmayacağınız konusuna giremeyiz, asla, haddimiz değil. Aksine yemeğin ilham verici yanına inandığımız için Instagram'da yemek gördüğümüzde mutlu oluruz.
Fakat şimdi Instagram'ın dahil olduğu bir hikaye anlatacağız yalnızca: Yemek söyleniyor, Instagram'a koyulacak fotoğraf için 10-15 deneme yapılıyor, etiket seçiliyor, diğer kanallarda paylaşılıyor. Buraya kadar her şey normal. Normal olmayan, toplamda 10 dakika alabilen bu hikaye sonrası "Bu yemek soğuk" deyip geri göndermek. İşte onu yapmayın.
"O yemeği çatal bıçak kullanarak yeseniz daha güzel olur bayım"
Altar'ın oğlu Tarkan gibi görünmekse niyetiniz, gayet başarılısınız.
"İsterseniz benim evin anahtarını vereyim?"
Restorandasınız, kendi evinizde değil, lütfen erotikleşmeyin.
Garson arkadaşlar, teyzenizin oğlu ya da kızı değil, hatırlatalım
O yüzden "Hooop, abisi, pişt, şişt, güzellik, küçük" gibi nidalarınızı yıllık izne çıkartabilirsiniz.
Dünya üzerinde empati yaptığı için ölen birine rastlanmadı, bilesiniz
Aşçılık ve garsonluk zor meslekler. Bazen onlar da hata yapabilir.
Müşteri, "Müşteri her zaman haklıdır" deyince pek şık olmuyor
Yüzünüzde "Benim olacak fıstık vurucam kırbacı, vurucam kırbacı" ifadesi beliriyor zira. Restoran yeterince biliyor zaten.
Velhasıl dostlar, yemek mideyi doldurmak değil güzel vakit geçirmektir aslında.
Güzel vakit geçirmeniz dileğiyle...
Yorumlar
1