Kahve çekirdeği ile ne kadar ileri bir düzeyde gastronomi yaratabilirsiniz? Bunu öğrenmek için doğru adrestesiniz. Kronotrop'un farkı kahve çekirdeklerini dünyanın dört bir yanındaki bölgelerden, doğru zamanlarda, büyük bir özenle, ekolojik-sürdürebilir tarıma dayanan yerlerden getirmeyi tercih etmesi. Getirdiği kahveleri özen göstererek doğru şartlarda depolaması, kavurması ve taşımasıyla birlikte usta ellerde kahve sanatı yaratması.
Erol Beşli bir şirkette satın alma direktörü olarak çalışırken kahveye ilgi duymuş olacak ki Kronotrop ile tanışıp, Davutpaşa şubesinin başına geçmiş. İlk önce mutfağın tarihçesine girdik ki kendisinin bu konu ile sadece hobi olarak ilgilenmediğini ilk dakikalarda kavrayabildim. Kendisini gastronomi alanında geliştirirken Kronotrop'un dolayısıyla Mehmet Gürs'ün kahve konusundaki işini ne kadar ciddiye aldığından bahsetti. Sadece işletmenin açılışında değil işletme süresince de düzenli olarak alınan eğitiminden ve işletmenin sürekli gelişim ve değişiminden bahsetti.
İşletmenin ilk açılışından sıkça bahsetti. Teknopark içinde olduğundan mütevellit gelenlerin büyük kısmının araştırmaya ilgi duyan insanlar olduğunu ve ilk açıldığında oluşan kuyruğunun ana sebebinin öğrenilmek istenen kahvenin hikayesinden ötürü geldiğinden bahsetti. Neyse ki Teknopark kısmını yeterli bilgi ile donattıktan sonra sadece gelen insanlara bu hikayeden bahsederek sıranın önüne geçilmiş. Nitekim genede o soğuk günde bile ortalıkta bayağı kişi olması beni şaşırttı. Gerçi uygun fiyata güzel bir kahve içmenin Türkiye'de ne kadar zor olduğunu düşünürsek o kadarda garip bir durum değil aslında.
Türkiye'de mutfağın ardından kahvenin tarihinden bahsettik. Kahvenin aslında ilk kullanım alanlarından birinin bu topraklar olduğunu fakat kahvenin Türkiye dışında başka ülkelerde marka haline geldiği konusuna değindik. Ama benim daha çok merak ettiğim mahalle aralarında dahi açılmaya başlanan vasat kalitedeki kafeler. Kalitesinin oldukça düşük olduğu ve düşük olduğu kadarda pahalı olduğu aşikar. Nedenini sorduğumda halkımızın daha iyi kahveyi daha önce hiç tadamaması ve 3. dalga kahve akımının henüz tam olarak yayılamaması olduğundan bahsetti. Erol Bey'e göre tadılan ilk gerçek kahve sonrası bir daha asla o kafelere itibar edilmeyeceği. Ona katılmakla birlikte insanımızın gastronomiye yeteri kadar değer verip araştırmamasını da katınca ortaya böyle sadece kâr amacı güden kısa süreli kuruluşlar ortaya çıkıyor. Vedat Milor'un da sık sık değindiği uzun süre ayakta kalamayan kuruluşların başarısız olma sorunu da bu değil mi zaten?
Kronotrop sadece kafelerinde değil internet sitesinde de kaliteli ve dönüştürülebilir kese kağıtlarında dünyanın dört bir yanından gelen kahveleri satışa sunmuş. En beğendiğim ise küçük deneme paketleri. Size uygun olan kahveyi öğreniyor ve sürekli müşterisi olmak isterseniz abone olabiliyorsunuz. Sadece kahve de değil kahve ekipmanlarını da bulabileceğiniz bir platform da yaratmışlar. Şu soğuk kış günlerinde sıcak bir kahveyle birlikte esen kalın.
Yorumlar
0