Osmanlı Devleti'ndeki çeşnibaşı görevini bilenler vardır. Padişaha getirilen yemek önce çeşnicibaşı tarafından tadılır, yemekte zehir olup olmadığı kontrol edilirdi.
Bu adet Osmanlı'ya özel değildi elbette. İkinci Dünya Savaşı sırasında, Nazi Almanyası döneminde de Hitler'in yemeklerini tadan ve zehirli olup olmadıklarını test eden özel bir ekip bulunuyordu. İşte o ekipten kalan son kişi olan 96 yaşındaki Margot Wölk, bir Alman televizyonuna o dönemlerde neler yaşadığını anlattı.
Yaşadıkları ev bombalanınca ve kocası da 1941 yılında Alman ordusuna çağırılınca, Doğu Prusya'ya annesinin yanına taşınan Wölk, yaşadıkları yerdeki Nazi belediye başkanının zorlamasıyla, yemeklerinin zehirli olabileceği konusunda paranoyaklık seviyesinde olan Adolf Hitler'e hazırlanan yemekleri tadan, yani zehirli olup olmadıklarını kontrol eden kişi olarak işe alınıyor.
“İngilizlerin Hitler’i zehirleyeceği yönünde sürekli bir söylenti vardı. Asla et yemezdi. Bize pilav, erişte, biber, bezelye ve karnabahar veriyorlardı”
Vejateryan olan Hitler'in yemeklerini kontrol eden ve aralarında Wölk'ün de bulunduğu bu çeşnicibaşı grubunun tamamını kadınlar oluşturuyordu ve toplam 15 kişiydiler. O zamanlar 25 yaşında olan Wölk, Hitler'in yemeklerini ondan önce yerken gruptaki birçok kadının hüngür hüngür ağladığını söylüyor.
Düşünün; Nazi Almanyası'ndasınız ve dünyanın en büyük nefret paratonerinin (ya da zehir paratonerinin) yemeklerini tadıyorsunuz. Ölümün bir sonraki lokmada olduğunu düşünün. Hüngür hüngür ağlamanız normal.
Yorumlar
0