Akdeniz mutfağının şanı sızma zeytinyağı ile hazırlanan besin değerini koruması ve lezzetten ödün vermemek adına “al dente” pişirilen taze makarnalar, pizzalar, etler, deniz ürünleri, salatalar ve iştah açan başlangıçlar...
Şık atmosferinde sunduğu İtalyan mutfağının seçkin örneklerini alışkanlık haline getiren Gina’ya Yemek.com olarak konuk olduk. Akdeniz esintili mutfaktan çıkan Gina tariflerinin ağız sulandıran püf noktalarını sizler için not aldık.
Kanyon Alışveriş Merkezin’de Harvey Nichols’ın girişinde karşılıyor konuklarını Gina. Mağaza içinden de girişlerin olduğu restoran, aynı şıklığı kendi bünyesinde de gösteriyor. Alışveriş merkezinin koridorlarında başlayan rahat masaları, geniş ve ferah bir salona yayılan farklı oturma grupları tamamlıyor. İtalyan mutfağı düşkünü, iyi yemeği kahkaha ve sohbetle tatlandırmayı bilen kalabalık gruplar için seçilmiş yuvarlak masalar hayli avantajlı gözüküyor. Koyu renkli ve taş desenli duvarları, ağırlıklı olarak siyah beyaz fotoğraflar süslüyor. Her birinin bir film karesi tadında olduğunu söylemek yanlış olmaz. Eskitilmiş aynalar salonu daha büyük gösterirken tavanda yer alan geometrik kabartmalar ve şık aydınlatmalarla sanat banyosu yapıyor gözler.
Koyu renk ağırlıklı dekorasyon anlayışı, girişte göze çarpan dev vazo içine yerleştirilen pembe renkli canlı çiçeklerle kırılıyor. Yemek masalarının orta bölümünde yer alan minyatür halleriyle de aynı sıcaklık devam ettiriliyor. Siz kendinizi daha özel hissedin diye yaşam sevinci aşılayan bu çiçeklerle her gün tek tek ilgileniliyor. Bu esnada tüm bu ayrıntılar sizi bir alışveriş merkezi restoranından alıp çok uzaklara taşıyor. Tel dolapların ve ahşap şarap raflarının bulunduğu arka tarafta yer alan loş bölüm, ayrı bir dünya. Bu köşede yemekle çeşnilenmiş bir toplantı ya da özel bir etkinlik planlamak mümkün. Alın notunuzu bir kenara, bulunsun.
Mutfaktan yükselen kokulara kayıtsız kalmak imkansız. Üç Michelin yıldızlı, İtalya’nın en iyi sekiz restoranından birinde çalışma fırsatı yakalamış Berkin Baykoç ve ekibine emanet Gina mutfağı. İtalyan mutfak kültürünü yerinde deneyimleme fırsatı bulan şef, oluşturduğu genç ekiple birlikte bu deneyimi kendi ülkesinde yaşatıyor şimdilerde.
Kum midyeli, domatesli ve kekikli bruschetta, kızarmış deniz mahsulleri, buram buram zeytinyağı kokan deniz börülceli taze enginar ya da domates püreli Burrata peyniri kandırmıyorsa iştahınızı sizi diğer seçeneklere alalım.
Uğruna buluşmaların yapıldığı trüflü/ballı sosla tatlanan ılık keçi peyniri salatası olsun ilk tercihiniz. Ama durun bir dakika taze makarnalar da hiç fena değil. Deniz mahsullü, patlıcan ve domates dolgulu olanları bir kenara siz belki balık yumurtalı linguine makarnayı denemek isteyebilirsiniz. Şöyle göz dolduran ana yemek tabaklarıysa favoriniz; karışık bakliyat ve mevsim sebzelerini kucaklayan dana yanağı, enginarlı kuskusla kendi suyunda pişmiş lagos fileto, Milano usulü panelenmiş dana eti çıktı şansınıza.
Bir tatlı mı dedi? Sütüyle şerbetiyle bizimkiler de pek havalı, pek yaman ama İtalyan tatlıları diye bir gerçek var şu hayatta. Kabul edelim, ettirelim Mascarpone kremalı, kahve likörlü tiramisu desen onlarda, creme brulee onun takım arkadaşı, cheesecake ile parfe arası bir kıvama sahip yarı donuk İtalyan semifreddo, "offf çektiren" çilekli milföy, sorbe, limoncello parfe... Şekerimiz düştü iyice, tamamen ihtiyaçtan yemeli yani.
Bu arada yemekleri tamamlayan zengin şarap kavını, çay servisinde küçük kavanozlar içerisinde gelen minik kurabiyeler tamamlıyor. Nefsi zorluyor. Dekorasyonundan menüsüne kadar ince ayrıntıların tebessüm ettirdiği, hayli donanımlı mutfak ekibi ve servis elemanlarının kaptan olduğu bu lezzet yolculuğunda Gina pişman olunmadan soluklanılacak güvenli bir liman hissi uyandırıyor.
Yorumlar
0