Julia Roberts'ın başrolünü oynadığı birçok genç kadının hayallerini zenginleştiren Eat, Pray, Love filmi 2010 yapımı. Aslında mutsuz olduğunu fark eden evli bir kadının dünyanın farklı noktalarını gezerek kendini bulması üzerine de bir konusu var.
Birçok sinema insanının film çıkışında zihninde buruk bir "daha iyisi olabilirmiş" tadı bırakan Eat, Pray, Love'ı sinemasal açıdan değil, yemek sahneleri açısından değerlendirelim. Bu film, izlenirken insanı mutfağa sokan, mutfakta malzeme yoksa ya da saat gecenin bir yarısıysa Yemeksepeti'nden sipariş verdiren filmlerden.
Tabi Taleggio peynirli kızarmış kabak çiçeği siparişi vermek biraz zor, onun için mutfağa girmeniz gerekebilir. Mutfağa girmek istemeyenler için de nefis bir görsel şölen var aşağıdaki videolarda.
Eat, Pray, Love - Spaghetti all'Amatriciana
Eat, Pray, Love'ın en çok konuşulan sahnelerinden biri. Filmin yemek stilisti Susan Spungen bu sahne için "Bu kadar sevileceğini düşünmüyorduk açıkçası. Spagetti sahnesini çok hızlı çektik" diyor. Birçok izleyici için bu sahnenin asıl önemi yakın çekim olması elbette. Roberts'ın ağzından dökülen makarna parçaları, dudağında kalan domates sosu, ardından şarabından yudum alışı. Bunlar çok güzel şeyler.
Filmde geçen makarnanın ismi tam olarak Spaghetti all'Amatriciana. Yani Amatriciana Soslu Spagetti. İsmi gözünüzü korkutmasın, zira yapılışı (ve yemesi, heheh) epey kolay. Soğan, zeytinyağı, domates, biber... Sizi en iyisi tarife alalım: Amatriciana Soslu Spagetti Tarifi.
Eat, Pray, Love - Pizza Margarita
"I'm in love... I'm having a relationship with my pizza." Bu sahneyi anlatan en güzel sözler bunlar. Roberts'ın kocaman ağzına doğru götürdüğü nefis pizza dilimleri, uzayan mozarella peyniri, eline bulaşan domates sosu. Napoli'deyiz. Pizza Margarita yiyoruz.
Ya da evdeyiz, bu filmi izliyoruz ve yine Pizza Margarita yiyoruz (bu arada ilk fırsatta Napoli'ye gitmenin hayallerini kuruyoruz). O zaman sizi şöyle alalım: Ev Yapımı Pizza Margarita Tarifi.
Eat, Pray, Love - Kuşkonmaz Tabağı
Evde oturup hiçbir şey yapmak istemeyenler için geliyor sıradaki tabağımız. Bunun tarifini vermek pek mümkün değil, hoşunuza giden ve birbiriyle uyum sağlayacak olan ne varsa tabağınıza ekleyebilirsiniz. Ama sadeliği unutmayın, tabağınızı bir anlık açlık haliyle tepeleme yapmayın lütfen. Burada önemli nokta doymak değil, tat almak.
Yumurtamızı iyice kaynatıyoruz. Zeytinyağı ile kuşkonmazı birbiriyle buluşturuyoruz. Biraz patates, biraz jambon (filmde prosciutto kullanılıyor, tercih sizin). Birkaç zeytin ve bir de yanında yarım kadeh kırmızı şarap. Öğleden sonrası için nefis bir an bu.
Eat, Pray Love - Taleggio Peynirli Kızartılmış Kabak Çiçeği
Filmin "eat" kısmı İtalya'da geçiyor, dolayısıyla yiyecekler de İtalyan sınıfından devam ediyor. Videoyu izleyenler tabaktan gelen çıtır çıtır sesi hatırlar. Bu çıtır ses kabak çiçeğinin mis gibi kızarmış olmasından, içinden kendini gösteren akışkan şey ise Taleggio peynirinin doğasından. Nefis. Tek kelimeyle nefis.
Merak edenler için "attraversiamo" geçiş yapmak, geçmek, yer değiştirmek anlamında kullanılıyor. Yani bir nevi Julia Roberts'ın filmde oynadığı karakterin durumunu yansıtıyor bu İtalyanca kelime.
Uzatmayalım, sadede gelelim: Peynir Dolgulu Kabak Çiçeği Kızartması
Gözümüz, gönlümüz doydu, afiyet de oldu.
Yorumlar
0