Yaşamak için mi yiyorsunuz yoksa yemek için mi yaşıyorsunuz bilemiyoruz, ama emin olduğumuz bir şey var ki; o da yemeğin paylaştıkça daha da lezzetlenmesi ve güzelleşmesi.
Kalabalık bir masada çok da tanımadığınız yeni insanlarla kaynaştığınız, yepyeni ilgi alanları edindiğiniz ve belki de sonsuza dek hayatınızda olacak dostlar edindiğiniz yemeklerden bahsediyoruz. Ortak ilgi alanlarınızı filtrelemenin ve 'doğru' insanlarla tanışmanın en iyi yollarından biri de yemek topluluklarına katılmak ve hem yemeği, hem sohbeti hem de hayatı paylaşmak...
Yemeklerin atası: Kinfolk
Kinfolk dergisinin dünyanın dört bir yanındaki okuyucularını aynı masa etrafında toplayıp, genelde bir workshop ekseninde dönen sosyalleşme amaçlı yemekleri, hem fotoğraf çekimleri hem de videolarıyla birçoklarına ilham kaynağı oldu.
Website’lerinden satışa sundukları etkinlik biletleri kısa sürede tükenen Kinfolk’un Türkiye ayağına da en az yurt dışındakiler kadar büyük bir ilgi var. Çeşitli partnerlerin de katılımıyla belirli bir tema ve yemek ekseninde dönen buluşmalar, Kinfolk’un naif ruhuna uygun mekanlarda güzel insanların katılımlarıyla gerçekleşiyor.
4 gün 4 gece: James Victore Dinner Series
James Victore tarafından düzenlenen “James Victore Dinner Series”, 8 kişilik katılımcıyla sınırlı bir yemek eventi. Stüdyoda geçirilen 4 gün, sanat, yaratıcılık ve kültür hakkında tartışmalar eşliğinde 4 akşam yemeğinden oluşan program, sabah 09:00’da başlayıp akşam 22:00’a kadar devam ediyor.
James Victore’nin Brooklyn’deki stüdyosunda kahvaltı ile başlayan etkinlik, sağlıklı bir öğle yemeği ile devam ediyor. Akşam yemeğinden önce iki saatlik serbest zaman verilen yemeğe New York’un en iyi şefleri eşlik ediyor.
Her etkinliğe sürpriz konuk olarak önemli bir kültür figürü katıldığı bu yemekte yer almak için 21 yaşında olmanız gerekiyor.
Özel ve lezzetli: Avenue Calgary’s Dinner Series
Dünyanın en zengin bölgelerinden biri kabul edilen Calgary’nin Avenue dergisi tarafından gerçekleştirilen geleneksel yemek etkinliği, her yıl bölgenin en iyi restoranlarının seçilmesiyle başlıyor.
Calgary’nin gastronomik başarısını kutlamak amacıyla düzenlenen yemekler, yemek ile şarabın eşleştirildiği en iyi 5 restoranda gerçekleşiyor. Restoranların baş şefleri, bugüne özel en iyi yemeklerini hazırlıyorlar ve kişi başı bilet satışı ile etkinlik gerçekleşiyor.
Çok eskiden beri: Bon Appetit
Conde Nast’ın takip edilesi yemek kültürü dergisi Bon Appetit, 1956 yılından beri aylık olarak yayınlanıyor. Zaman zaman yemek etkinlikleri düzenleyen derginin, 'Bon Appetit Presents' şeklinde duyurduğu organizasyonlar, gurme konseptlere ve gurme konuklara sahip.
Her an ünlü bir şefle karşılaşma olasılığınızın yüksek olduğu bu etkinliklerde mekan seçimleri hep çok iyi oluyor. Sektördeki bilinirliğini bu tür yemek etkinlikleriyle sosyalleştiren Bon Appetit, özellikle yemek bloggerlarının yakın markajında.
Kadınlara özel topluluk: Nourish Food + Community
Nourish yemek, sağlık ve sürdürülebilirlik üzerine zengin bir konuşma ve kültürel etkileşim imkanı sunan bir girişim. Lokal yemek ve lokal kültür üzerine odaklanan bu grubun en büyük özelliği sadece kadınlardan oluşuyor olması.
Yaş, meslek, din, dil ve ırk gözetmeksizin kapısı bütün kadınlara açık olan bu yemek topluluğu, yemekleri ev sahibi olmaya gönüllü olan topluluk üyelerinin evlerinde gerçekleştiriyor. Her ayın üçüncü haftasonu düzenlenen etkinlik, ev sahibinin seçimine göre cuma ya da cumartesi günü gerçekleşiyor.
Kurgu ve fotoğraf: Marte Marie Forsberg Workshop’ları
Norveçli yemek fotoğrafçısı Marte Marie Forsberg, yemek hakkında yarattığı kurgular ve çektiği fotoğraflar ekseninde dönen workshop’lar düzenliyor.
Dünyanın dört bir yanından katılımcının bilet bulabilmek için elini çabuk tuttuğu workshop’lar kurgu ve fotoğrafın yanı sıra birbirinden lezzetli tatlara da imza atıyor ve yemek severleri aynı düzlemde buluşturmayı başarıyor.
Özellikle seçtiği mekanlar konusunda çok başarılı tercihleri olan Forsberg’in workshop fiyatları biraz pahalı olsa da değeceğine şüphe yok.
Duyarlı beslenme: Slow Food
1986 yılında Carlo Petrini öncülüğünde İtalyan bir grup tarafından kurulan Slow Food Topluluğu, bugün Türkiye dahil 120'nin üzerinde ülkede yüzbinlerce üyesi olan bir oluşum.
Günümüzde yaygınlaşan fast food tipi beslenmeye karşı bir duruş olarak gelişen Slow Food, hayvan haklarına ve insan sağlığına duyarlı bir beslenme anlayışını benimsiyor. Kaliteli, temiz ve adil gıda ürünlerini destekleyen topluluğun üyeleri bilinçli ve duyarlı bir kesimden oluşmakta.
Türkiye’deki topluluğun özellikle balık avlanması hakkındaki duyarlı kampanyası dünyadaki diğer Slow Food topluluklarına da örnek oldu. Slow Food gerçekleştirdiği etkinlikler ve buluşmalarla, sağlıklı beslenmeyi seven damakları bir çatı altında topluyor.
Yorumlar
0