Şahsen evde gerekli malzemelerimiz mevcut olduktan sonra istediğimiz her şeyi layığıyla pişirip afiyetle yiyebileceğimize inanıyorum. Yemek konusunda da diğer bazı konularda olduğu gibi içimde gizli bir anne var ve sık sık kulağıma "Ben sana evde aynısını (hatta daha güzelini) yaparım" diye fısıldıyor. Bunun özgüvenle hiçbir ilgisi yok çünkü bende özgüvenin zerresi yok desem yeridir. İşin püf noktası kendini iyi tanımak, taze malzemeler kullanmak, acele etmemek ve panik yapmamaktan geçiyor sanırım; ki ben aslında pimpirikliyimdir.
Neyse efendim şimdi geçelim beni. Tamam en güzelini, en doyurucu porsiyonu, en damağımıza uygununu evde yapabiliriz ama hiçbir yere gitmeyelim mi, yeni yerler yeni tatlar keşfetmeyelim mi?
Saçmalamayın lütfen. Aksine ufkumuzu olabildiğince genişletelim.
Geçtiğimiz günlerde birkaç restoranda tattığım yemeklerden bahsetmek istiyorum. İlki epeydir gitmek istediğim fakat ancak fırsat bulabildiğim Eataly. Zorlu Center’da yer alan ve yaşadığım evin x5 büyüklüğünde harikulade bir marketi olan bu hoş İtalyan restoranına gidip de teras kısmına oturduğumda menüdeki tuhaflık dikkatimi çekti. Çünkü ben Eataly’ye elbette çook sevdiğim makarna ve pizzalardan yemek için gitmiştim fakat elimdeki menüde hiç pizza veya makarna yoktu. Dehşete kapılmamaya çalışarak görevli arkadaştan bilgi aldık, meğer pizza ve makarnalar üst kısımdaymış. Hatta hiç et servis edilmeyen bir bölüm de mevcutmuş. Yani güzel bir mutfak bölümü yapılmış mekanda fakat keşke girişte bunu bize bildiren bir şeyler olsaydı. Ama olsun, bu vesileyle içinde hayatımı geçirmekten keyif alacağım o cânım marketi bol bol gezmiş oldum, tekerlek büyüklüğündeki o mükemmel peynirleri alıp gece onlara sarılarak uyumak istedim.
Gelelim siparişlerimize. Bir restoranda pizzaların lezzetli olup olmadığını en sadesinden anlarız diye düşünüyorum. Bu sebepten, arkadaşım Margarita söylerken ben de makarna denemeden olmaz diyerek ıspanaklı ve ceviz ezmeli ravioli söyledim. Açıkçası bir İtalyan restoranı için makarna ve pizza menüsünün oldukça zayıf olduğunu düşünüyorum. Bir daha gidersem alt kattaki menüden bir şeyler seçerim. Servis hızlıydı, ama masamız aşırı sadeydi, tuzu bile istemek gerekti açıkçası, insan masaya bir tutam parmesan getirmez mi arkadaş. Bu arada bunlar şikayet değil yalnızca gözlemlerim. Pizzanın hamuru ince, büyüklüğü iki kişiyi doyuracak ölçüdeydi. Porsiyonun cömert olması her zaman artı puandır. Makarnamın ceviz aroması inanılmaz yoğun olduğu için bir süre sonra mola verip devam etmem gerekti, ama oldukça başarılıydı. Normalde pek de ıspanak yemeyen bir insan olmama rağmen pişman olmadım. Fiyatlar da beklediğim kadar yüksek değil, gidilir.
Yorumlar
0