"Avrupa kıtasının en uçtaki doğu sınırında, bir zamanlar bir imparatorluğa ev sahipliği yapan eski Zubrowka Cumhuriyeti varmış..."
Wes Anderson’ın, Hugo Guinnes’le birlikte ünlü yazar Stefan Zweig’ın notlarından aldığı ilhamla senaryolaştırdığı ve yönetmenliğini yaptığı film, Anderson’ın tüm diğer eserleri gibi, gerçek bir görsel şölen. Hayali bir ülkede bulunan Büyük Budapeşte Oteli’ni 1968 yılının ölü sezonunda ziyaret eden bir yazar (Jude Law), otelin sahibiyle tanışır. Ve böylece hikâye ayağına gelir.
Bay Zero Mustafa (Tony Revolori), 1932 yılına dönüp anlatmaya başlar. Mösyö Gustave’la (Ralph Fienned) olan dostluğunu, pastacı Agatha’yla (Saoirse Ronan) yaşadığı büyük aşkı ve yaşadıkları olağanüstü maceraları, ince ince işlenmiş mizahi bir dille ve muazzam manzaralar eşliğinde izleriz.
Agatha’nın muazzam güzellikteki o güzel süslü pastaları yaptığı tezgah, o tezgahta duranlar, o renkler, o ışık, başlı başına bir lezzet adeta… Yapılışı göründüğü kadar zahmetli değil ve ortaya çıkan eser, eğer siz de Anderson kadar detaycı iseniz kesinlikle denediğinize değecek. Fazladan ihtiyacınız olan tek şey, pasta kreması torbası ve 3 renkte gıda boyası.
Yorumlar
0