Hayatınızda hiç balık etli bir Japon gördünüz mü? Göremezsiniz.
Özellikle dünyanın en zarif ve güzel kadınlarının başında gösterilen Japon kadınları her zaman incelikleri, oldukları yaştan genç göstermeleri ve uzun yaşam süreleriyle en fazla parmakla gösterilen, özenilen ve belki de küçük küçük kıskanılan kişilerden.
Toplanın, hayatları boyunca hiç diyet yapmadan zayıf kalabilen Japon kadınlarının beslenme alışkanlıklarını ve sırlarını açıklıyoruz. Belki bize de ilham olurlar.
Kısacası Japonlar neden şişmanlamaz?
Zengin ve çeşitli olduğu kadar da dengeli, kalorilerden uzak bir beslenme düzenleri var
"Ben de sürekli haşlanmış pirinç yesem ben de zayıf olurum" diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Zira Japon kardeşler sadece pilav ve sushiyle beslenmiyor. Hatta tam tersine çok zengin bir beslenme programları var.
Mesela Japonların klasik sofrasında ızgara balık, yenebilir yosun türleri, haşlanmış sebzeler, bir kase pirinç, soya, tatlı yerine geçen meyveler ve matcha yani yeşil çay bulunuyor. Yani öyle ağızlarına bir sushi atıp öğünleri geçiştirmiyor, gayet de doyana kadar yiyorlar.
Ancak bu yiyeceklerin hiçbiri yüksek kalorili değil ve fark ettiyseniz fast food da tüketmiyorlar.
"Japanese Women Don’t Get Old or Fat /Japon Kadınları Ne Yaşlanır Ne Şişmanlar" adlı kitabın yazarı Naomi Moriyama bu durumu detaylı bir şekilde şu şekilde anlatıyor:
"Japon beslenme tarzı yüzde 26 yağ içeriyor. Şeker ve kalorisi de oldukça düşük. Balığa dayalı bu beslenme tarzı Japonların daha yüksek dozlarda Omega-3 benzeri ‘iyi yağlar’ aldıkları anlamına geliyor. Japonya’da işlem gören ve rafine edilmiş yiyecekler de batıya nazaran az. Japonlar tarafından tüketilen toplam kalori miktarı da diğer ülkelere göre çok daha az. İşin en ilginç yanı da bir Japon’un çok nadir olarak acıktığını söylemesi."
En önemli öğünleri kahvaltı
Japon kadınlarının olmazsa olmazı güne güçlü ve zengin bir kahvaltıyla başlamak. Sıradan bir kahvaltı sofrası onlar için miso çorbası, omlet, ızgara balık, küçük nori yosunu yaprakları, buharda pişmiş bir kase pirinç ve yeşil çaydan oluşuyor.
Japon kadınlar bu kahvaltı sayesinde güne zinde ve sağlıklı bir şekilde başlıyorlar. Böylelikle kolay kolay da acıkmıyorlar.
Ekmek yok, pirinç var
"Biz her gün pilav yesek 100 kilo oluruz" diyen insanlar görüyoruz. Ama her öğünde pilav tüketen Japonların yediği pilav bizim bol tereyağlı pilavımızdan değil. Zira pirinci hiç tuz ve yağ kullanmadan, haşlayarak yiyor Japon dostlarımız. Yani şöyle de düşünebilirsiniz bizim kültürümüzde nasıl her sofrada ekmek varsa ve onu yemek zorunda hissediyorsak onların ekmeği de haşlanmış pirinç. Hatta Japonca'da "yemek yemek" diye bir şey yok "pirinç yemek" var. 
Pişirme teknikleri mühim: Sadece haşlama, buharda pişirme ve ızgara
Sushiden de anlayabileceğimiz gibi Japonlar neredeyse tüm yemekleri az pişmiş ya da çiğ olarak tüketiyor.
Daha çok haşlama, buharda pişirme ve ızgara gibi yöntemlerle yemekleri hazırlayan Japon kadınları neredeyse hiç kızartma yapmıyor. Bu yöntemlerle yiyecekler daha yumuşak bir şekilde piştiği gibi besin değerlerini de kaybetmiyorlar.
Tereyağının tadını bilmiyorlar bile
Az önce bahsettiğimiz sağlıklı pişirme teknikleri sayesinde Japonların yemekleri yumuşatmak için yağa ihtiyacı yok. Bu yüzden tereyağının tadını bile bilmiyorlar, neredeyse süt ürünlerinin hiçbirini tüketmiyorlar.
Tereyağı dahil hiçbir hayvansal yağ tüketmeyen Japon kadınlar bu ihtiyaçlarını soya ve susam yağlarıyla karşılıyorlar. Dolayısıyla sağlıklı yağlar yaşam kalitelerine de doğrudan etki ediyor.
Tatlı kültürleri neredeyse hiç yok
Bizim gibi tıka basa yedikten sonra üstüne baklava gibi şerbetli tatlıları yemiyor Japonlar. Zira menülerinde şerbetli tatlı ve pastalara rastlayamayacağınız Japonya'da bildiğimiz anlamda bir tatlı kültürü yok. Hatta onlarda tatlının yerini meyveler almış durumda.
Dolayısıyla yemek üzerine tatlı yemek gibi bir alışkanlığı olmayan Japonlar ancak yeşil çay yanında düşük yağ ve şeker oranına sahip tatlılar tüketiyorlar. Pirinçten yapılmış dondurmalar, haşlanmış kırmızı fasulyeden yapılmış tatlılar derken tatlı zevkleri bizden de çok farklı. Ve kabul edin çok sağlıklı... Tatlı porsiyonlarının da yemekler gibi bir lokmalık olduğunu da eklemeden bitirmeyelim.
Kaynaklar: brightside, dostjapon
Yorumlar
0