Her gün kupalarca kahve içmeden duramayanları şaşırtacak ilginç bir haberle karşınızdayız bugün.
Güney Kore'de okullarda uygulanmaya başlayan bu yasak, kahvenin çok faydalı olduğunu düşünenlerle çok zararlı olduğunu düşünenler arasında derin tartışmalar yaşanmasına neden oluyor.
Bakalım, siz bu uygulamanın detaylarını öğrenince ne düşüneceksiniz? Düşüncelerinizi bize yorum olarak yazmayı unutmayın.
E hadi o zaman buyurun başlayalım.
Güney Kore, öğrencilere en sıkı, rekabetçi ve yoğun eğitim verilen ülkelerin başında geliyor
Güney Kore, çocuk ve genç yaştaki insanların oldukça zorlandığı ve rekabetçi bir ortamda yetiştirildiği bir eğitim sistemine sahip. Bir insanın tüm hayatı boyunca elde edebileceği başarının sık sık sınavlardan geçmesine dayalı olduğu bu sistemde, gençlerin ilkokul seviyesinden itibaren düzenli olarak maruz kaldıkları sınavlar da bizim bildiklerimize benzemiyor üstelik.
Çok kapsamlı ve zorlu sınavlara girip çıkmak zorunda kalan çocuk ve gençler, bu dönemlerde başarılı olmak için "Tüm rakiplerimi geride bırakmalıyım" anlayışıyla gece-gündüz çalışıyor, günlerce uykusuz kalıyorlar.
Tabii tüm bu başarı hırsı ve rekabet ortamı bu küçük çocuklarda ve gençlerde psikolojik sorunların oluşmasına da neden oluyor.
Küçük yaşta aşırı stres yaşayan gençlerin intihar ve ölüm oranı da bir hayli yüksek
Çok küçük yaşlarda, daha ilkokul seviyelerindeyken aşırı stres yaşamaya başlayan çocuklar, bu baskıcı sistem nedeniyle kendilerine çok yükleniyor, zaman zaman günlerce 1-2 saat uykuyla idare ederek daha çok ders çalışmak için zaman yaratıyorlar.
Hal böyle olunca çok küçük yaşlarda birçok psikolojik ve fiziksel sorunla da baş etmek zorunda kalıyor, henüz 10-16 yaşlarında intihara meyilli bir ruh haline sahip oluyorlar. Öyle ki Güney Kore'nin dünya üzerinde gençler arasında en yüksek intihar ve ölüm oranına sahip ülke olduğu da söyleniyor.
"Okuldan nefret ediyoruz.", "Daha fazla ders çalışmaya dayanamayacağım." gibi notlar bırakarak intihar eden çocuk ve gençler, zaman zaman ülkenin de gündemine oturuyor ve buna bir çözüm aranıyor.
Durum sadece psikolojik sorunlardan da ibaret değil üstelik. Aşırı stres nedeniyle fiziksel olarak da zarar gören gençler arasında çeşitli kalp ve damar hastalıkları artmış durumda. 15-16 yaşlarında kalp krizi geçirerek hayata veda eden insanlar, artık onlar için oldukça sıradan bir durum haline gelmiş.
Yorumlar
0