Bugün, tıpkı bir hafta boyunca anne sütü içen kadının ya da şekeri üç ay boyunca hayatından tümden çıkaran adamın deneyimleri gibi farklı bir deneye girişen iki kişi bekliyor.
Beslenme alışkanlıklarında belirli süreler için farklılıklar yaratmayı deneyen insanların bu ilham veren, zaman zaman da çokça şaşırtan hikayelerinden çok şey öğreniyor, neyin yanlış neyin doğru olabileceğini aklımızda daha bir oturtuyoruz, doğruya doğru. Ama bu kez durum biraz daha farklı olacak.
Neden mi?
Çünkü tanışacağınız bu iki kişi, hem tek yumurta ikizi hem de doktor. Bu da yapacakları deneyin sonuçlarını aslında çok daha net görebileceğimiz anlamına geliyor.
E hadi o zaman, sizi daha fazla merakta bırakmadan Alexander ve Chris Van Tulleken kardeşlerin giriştiği bir aylık deneye doğru alalım hemen.
Tek yumurta ikizi olan doktorlar, farklı ülkelerde yaşamaya başlayınca kilo sorunu nedeniyle aralarındaki benzerlik giderek azalıyor...
ramwebAlexander ve Chris Van Tulleken, İngiltere'de büyüyen ve tek yumurta ikizi olan iki kardeş aslında. Doktor olmak için çıktıkları yolda Alexander Amerika'ya taşınınca aralarına mesafeler giriyor ve birbirlerine olan benzerlikleri giderek azalmaya başlıyor. Üstelik bunun en önemli nedeni de kilo!
Alexander, doktor olduklarından beri ikisinin de sürekli kilo alıp vermeye başladığını ve bu durumun özellikle kendisi için oldukça can sıkıcı bir hal almaya başladığını söylüyor. Çünkü az buz değil, 60 kilo olduğu da 111 kiloya çıktığını da hatırlıyormuş kendisi. Bu sırada İngiltere'deki hayatına devam eden ikizi Chris de ara ara kilo alıp verse de genelde yaklaşık 80 kilo civarında kalmayı başarıyormuş.
Alexander, bu durumu "Ben resmen onun şişko bir versiyonu gibiydim. Sağlıklı olsam böyle görünürdüm diye düşünüyordum." diye de açık açık anlatıyor.
Alexander, bu durumun nedenlerini araştırsa da sebeplerine dair yeterli bilgiye ulaşamıyor...
telegraph.co.ukDoktor olmalarına rağmen aralarında nasıl olup da böyle bir farklılığın hızla oluşabildiğini anlayamayan Alexander, bir süre konu üzerine araştırmalarda bulunuyor. Kilo alma ve obezitenin, genetik faktörlerden tutun da özgüven eksikliğine kadar birçok farklı nedene bağlanabileceğini ama tüm bu etkenlerin ikiziyle kendisi arasında zaten oldukça benzer olduğunu söylüyor ve ekliyor:
"Problem şurada: Doktor olmamıza rağmen, ikimiz de kilo verme ve sağlıklı beslenme hakkında çok şey bilmiyorduk. Bu konular genelde tıp okulunun kenarında köşesinde kalıyor. Evet, biyokimyayı anladık, metabolizmayı biliyorduk ve kilolu olmanın sonuçlarından haberdardık. Ama hangi diyetin işe yarayacağını, neyi çok neyi az yememiz gerektiğini bilmiyorduk."
Alexander İngiltere'ye döndükten sonra da kilolar peşini bırakmıyor, üstelik bu kez Chris de aynı sorunları yaşamaya başlıyor...
nydailynewsAlexander, Amerika'dan İngiltere'ye kardeşinin yanına döndükten sonra da hızla kilo alıp vermeyle ilgili sorunlar yaşıyor. Özellikle baba olduktan sonra üç haneli sayılara ulaşan kilosunu kardeşi Chris gibi yaklaşık 80 kiloya indirdiğinde de sorunları bitmiyor.
Çünkü 30'lu yaşların ortalarına gelen kardeşler, kiloları ne kadar ideale yakın olursa olsun, bel bölgelerindeki yağlanmadan ve vücutlarındaki şekilsizlikten kurtulamıyor.
Kardeşler, bu sorunu kökten çözmek için 1 aylık farklı bir deneme yapmaya karar veriyorlar...
nydailynewsKilo ve bölgesel yağlanma gibi şikayetleri üzerine farklı çalışmalar yapmaya karar veren chris ve Alexander, bu süreçte sahip oldukları bilgileri ve tabii ki ikiz olmalarının verdiği avantajı kullanmayı ihmal etmiyorlar.
Sonunda, bir ay boyunca biri karbonhidratı diğeri de yağı hayatından çıkararak ne gibi değişikliklerle karşılaşacaklarını gözlemlemeye karar veriyorlar. Alexander bu süreci şöyle anlatıyor:
"Bizim gibi tek yumurta ikizleri, buna benzer deneyler için oldukça kullanışlı çünkü aynı genlere sahipiz. Bu da demek oluyor ki, vücudumuzdaki en ufak değişikliğe hemen hemen aynı şekilde karşılık veriyoruz. Yani olası bir değişiklik, genetik değil diyetle alakalı olacaktı."
Diyetleri boyunca istedikleri kadar yiyen ikili, sadece yağ ve karbonhidrattan uzak duruyor...
vantullekenbrothersİkizler, 1 ay boyunca yapacakları diyette yemeklerin miktarını azaltmanın üzerinde hiç durmuyor ve istedikleri kadar yemeye başlıyorlar. Diyetlerinin tek bir şartı var, o da bu süre boyunca Alexander'ın hiç karbonhidrat tüketmemesi ve Chris'in çok çok az yağ kullanılan yemekler tüketmesi.
Chris neden yağı tümden hayatından çıkarmıyor diye düşünenler için açıklayalım, çünkü yağ, yaşamak için gerekli olan en önemli maddelerden. Bu yüzden Chris bu 1 ay boyunca yağdan tamamen uzak kalamıyor ancak yediği yiyeceklerin %2 ve daha azı yağlı olmasına özen gösteriyor.
Yedikleri yiyeceklerin türleri dışında bu süre boyunca her ikisi de oldukça benzer bir hayata devam ediyor ve egzersizler yapmayı da ihmal etmiyorlar.
Alexander yaptıkları diyet boyunca yaşadıklarını tüm içtenliğiyle anlatmayı da unutmuyor...
telegraph.co.uk"Size hemen söyleyeyim, iki diyet de çok kötüydü. Daha iyi olan teklifi kaptığımı düşünmüştüm çünkü et, balık, yumurta ve peynir yiyebiliyordum.
Ama hayatımdan karbonhidratı kesmek, yemeklerin neşesinin gitmesi anlamına geliyordu. Tüm meyveleri ve sebzeleri, evet onlarda da karbonhidrat var, hayatımdan çıkartmak beni neredeyse delirtiyordu. Hiç bir zaman aç kalmadım ama. Kendimi yavaş ve yorgun hissediyordum ve nefesim çok kötüydü.
Az yağlı diyetiyle Chris de çok iyi bir durumda değildi. Kendisini asla doymuş hissetmiyordu. Sürekli atıştırıyordu. Tüm yemeklerinin tadı kaçmıştı. Zeytinyağsız makarna bile sıkıcıydı.
Bu diyetlerin iyi bir yanı da vardı. O da takip etmenin kolay olmasıydı. Çünkü tek bir kuralımız vardı. Ben karbonhidratsız diyetimle ay sonunda zayıflayacağımı ve sağlıklı olacağımı zannediyordum."
Bir ayın sonunda ise ikizlerin aldıkları sonuçlar ve vardıkları kararlar oldukça şaşırtıcı oluyor...
dailymail.co.ukDiyetlerin sonunda karbonhidratı bırakan Alexander toplamda 4 kilo vererek, yağlı yiyeceklerden uzak duran kardeşi Chris'e göre daha çok kilo vermiş oluyor. Ancak diğer sonuçlar, hiç de tahmin ettikleri gibi olmuyor.
Bu bir ay boyunca Alexander, kendisini hiç düşünmediği kadar enerjisiz ve kendi deyimiyle "kalın kafalı" hissediyor. Basitçe düşünülebilecek işler için bile kardeşine göre kendisini daha çok yorması gerektiğini fark ediyor.
Aynı şekilde yaptıkları egzersiz programları boyunca da Alexander'ın performansı kardeşinden hep düşük kalıyor. Tüm bunları nasıl anlıyorlar derseniz, doktor olan ikiz kardeşler, diyetleri boyunca kendilerini sık sık testlerden geçirmeyi de ihmal etmemişler.
Bu bir ayın sonunda Alexander daha çok kilo vermiş olsa da aslında tüm diyet, Chris için çok daha iyi geçmiş. yaptıkları kan ve diyabet riski testlerinde kardeşler Alexander'ın vücudunun karbonhidrat eksikliği nedeniyle çok daha zor duruma düştüğünü görüyorlar.
Diyeti boyunca ihtiyacı olan enerjinin büyük bir kısmını proteinden karşılamak zorunda kalan Alexander bu nedenle kaslarından da oldukça kaybetmiş. Bunun sonucunda da karbonhidratı keserek daha çok kilo verilebileceğini ama bunun bir insan için aslında o kadar da doğru bir yöntem olmadığını fark etmişler.
"Diyetin sonunda anladık ki yanlış soruyla yola çıkmışız"
independent.co.ukBu süreçten çıkardıkları en büyük ders ise işe yanlış soruyu sorarak başladıkları olmuş. Alexander artık doğru soruyu bulduklarını söylüyor ve açıklıyor:
"Bulduğumuz en ilginç şeyse yanlış soruyu soruyor olduğumuzu öğrenmemizdi. 'Hangisi bizim için kötü, şeker mi yağ mı?' diye sormak yerine 'Hangi yiyecek bize çok kilo aldırıyor ve neden?' olmalıydı.
Yapacağımız herhangi bir diyet, hayatınızın sonuna kadar sürdürebileceğiniz bir diyet olmalı. Diyet bittiğinde düşük karbonhidrata dayalı bir hayat süreceğimi düşünmüştüm ama bir ayın sonunda, karbonhidrat dolu bir yemek yiyince fark ettim ki onun verdiği enerji bana lazımdı. Bir ay boyunca hayatımın her alanında düşük performanslar göstermiştim.
Diyet endüstrisi yağ-şeker ikilisi üzerine odaklanmış durumda çünkü ortada çok para var. Çiftçiler, yiyecek üreticileri, lobiciler, bilim adamları, diyet kitabı yazarları bir tarafı desteklemek zorunda. Güzel haber şu ki, siz birini seçip desteklemek zorunda değilsiniz."
"Eğer kilo vermek istiyorsanız, yağ ve şekeri aynı anda içeren işlenmiş yiyeceklerden kaçınmalısınız"
vantullekenbrothersBu deneyleriyle BBC'de bir belgesel programına konu olan ikiz doktorlar, aldıkları sonuçlar karşısında vardıkları çıkarımları da paylaşıyorlar ve diyorlar ki:
"Bizim keşfettiğimiz şey; kilo almamızın gerçek nedeni yağ veya şeker değildi. Buna ek olarak, şeker de yağ da tek başına çok da bağımlılık yapıcı değil. Modern işlenmiş yağ endüstrisi bunu biliyor ve bu yüzden ikisini ayrı ayrı pek de alamıyorsunuz. Bağımlılık yapıcı olan bu ikisinin kombinasyonu.
Bazı bilim insanlarıyla konuştuğumuzda gördük ki yağ ve şeker kombinasyonu, mesela çikolata ve dondurma, beyinde bağımlılık yapan zararlı alışkanlıklar gibi etkiler gösteriyor. Bu yüzden yediklerinizden bu ikisinden birini çıkarmaya çalışın. Belki iştah açıcı olmayacak ama bağımlılık da yapmayacak. Ayrıca çok daha az kalori içerecek.
Eğer kilo vermek istiyorsanız, yağ ve şekeri aynı anda içeren işlenmiş yiyeceklerden kaçınmanız çok daha kolay hedefinize ulaşmanızı sağlayacaktır. Bu yiyecekler, doğal yiyeceklere oranla beyninizi apayrı bir seviyede etkiliyor ve bunları hayatınızdan çıkarmanız çok daha zorlaşıyor.
Yağı veya şekeri komple çıkaran diyetler, sizin için nahoş, sürdürülmesi zor ve muhtemelen sağlığınız için kötü olacaktır."
Üzerinde denedikleri farklı yöntemler ve testler sayesinde bu ikizler, aslında herkese nefis bilgiler sunmakla da kalmamış, diyet anlayışına yeni bir soluk getirmişler adeta.
Kaynak: dailymail
Yorumlar
5