vinci-power-nap-uyku-cafe

İsteyenin Gidip Şekerleme Yapabildiği Uyku Kafesi: Vinci Power Nap Sleep Cafe

Favorilerime
Ekle

Arkadaşlarınızla sohbet etmek için gittiğiniz, bir şeyler yiyip günün yorgunluğu bir fincan kahveyle attığınız klasik kafeleri şimdilik unutun.

Çünkü birazdan detaylarını anlatacağımız kafede yemek yok ama "şekerleme" var. Zira Polonya'da açılan ve dünyada oldukça ses getiren Vinci Power Nap Sleep Cafe, özellikle çalışan kesime gün içinde gelip "kestirme" şansı tanıyan, konseptiyle, tasarımıyla kendine hayran bırakan sıra dışı bir mekan.

Gelin şimdi onu yakından tanıyalım.

Önce şunu bilmeli "Power Nap" nedir, ne işe yarar?

Polonya'da açılan Vinci Power Nap Sleep Cafe'nin fikir annesi ve kurucusu Magdalena Filcek "power nap"lerin yani "gün içindeki kısa süreli uyku"ların kişiyi daha verimli yapacağına inananlardan. Zira çeşitli araştırmalar da yoğun geçen bir günün arasında verilen 20 dakikalık uyku molalarının kişilerin dikkat seviyelerini, yaratıcılıklarını ve performanslarını artırırken beyni yenileyip stresi azalttığına işaret ediyor.

İşte Polonyalı girişimci kadın da günlük hayatın yoğun temposunda yorgun düşenler, gece uykusunu alamamışlar ya da öğlen paydosunda uyumayı planlayanlar için bu ihtiyacı karşılayacak bir kafe açarak hayalini gerçekleştirenlerden.

İsim babası da çok ilginç

Fikir nefis, peki neden kafenin adı Vinci diye sorabilirsiniz. Evet, tahmin ettiğiniz gibi kafe ismini Leonardo Da Vinci'den alıyor. Bunun sebebi Magdalena Filcek'in büyük bir Leonardo Da Vinci hayranı olması değil yalnızca. Asıl önemli neden ise Leonardo Da Vinci, Thomas Edison ve Albert Einstein gibi ünlü isimlerin başarılarını gün içinde yaptıkları küçük şekerlemelere borçlu olmaları aynı zamanda.

Günümüzde dünyada ve Türkiye'de Yemeksepeti gibi büyük şirketlerin çalışanlarının daha verimli ve mutlu olabilmesi için onlara ofis içinde uyku alanları sunması da tam olarak bu yüzden aslında.

Hamaklarda huzur dolu 20 dakikalık uykular

Bu sıra dışı kafenin müşterilerine deliksiz bir uyku çekmeleri için sunduğu imkanlar da takdir edilesi. Kafenin tüm zemini çim halıyla kaplı ve herkes çıplak ayakla geziyor. Ayakkabıları çıkarmak bir kural burada. Yeşil tonları ise kişiyi rahatlatması ve kendini doğanın içinde hissetmesi amacıyla tercih edilmiş. Ayakkabılarını çıkarıp içeri girenler sonrasında kişiye sarmalanma hissi veren tavana asılmış hamaklara uzanıyor ve kısa sürede deliksiz bir uykuya dalıyor.

Her şey gelenlerin kısa sürede uykuya dalması için özellikle tasarlanmış

Kısa sürede uykuya dalmaları ise tesadüf değil elbette ki. Zira kafe kişilerin uykuya dalmasını kolaylaştırmak için uzmanlarla görüşerek oksijeni bol, biraz nemlendirilmiş ve orman kokusunun hissedilebildiği bir havalandırma sistemi kurmuş durumda. Bu havalandırma sayesinde müşteriler kolayca uykuya dalıyor ve dinlenmiş bir şekilde uyanıyorlar. Tıpkı bir ormanda uyuyakalmış da uyanmışlar gibi...

"Aşırı derecede yorgun, bitkin vaziyetteyiz, hiçbir şeye zamanımız yok, doğru düzgün uyumaya bile"

polonyadan

polonyadan

"Bu kadar insan bir arada uyurken ya biri horlarsa?" diye düşünenler varsa ona da cevap verelim. Rahat bir uyku için dinlendirici müziklerin önemini bilen kafe, içeri giren herkese bir müzikçalarla kulaklık veriyor. Bu sayede hem huzurla uyuyor hem de çevredeki sesleri duymuyorsunuz.

Tüm bu hizmetlerin bedeli ise yaklaşık 20 euro.

Son olarak kafenin kurucusu Magdalena'nın sözleriyle bitirelim yazımızı:

"Genellikle kapasitemizin üzerinde çalışıyoruz. Aşırı derecede yorgun, bitkin vaziyetteyiz, hiçbir şeye zamanımız yok, doğru düzgün uyumaya bile. Bu da bizim hem fizyolojik hem de psikolojik sağlığımıza etki ediyor. İşte bizler bu gibi durumlarda vücudun dengesini bulmasında yardımcı olmalıyız."

Ülkemizde böyle bir kafe açılsa siz gider miydiniz? Yorumlarınızı merakla bekliyoruz.


Doyamayanlar için bir de videomuz var!

Yorumlar

1

Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha?