migren-agrilarindan-kurtaran-beslenme-one-cikan

Beslenme Düzeninde Yaptığı Değişikliklerle Migren Ağrılarından Kurtulan Kadın

Favorilerime
Ekle

Ataklar halinde bir anda gelen baş ağrılarına siz de çok aşinasaysanız, migren ağrıları başınızdan eksik olmuyor ya da migren atağı geldiğinde bir anda ne yapacağınızı bilemiyorsanız Tara Spencer isimli bu genç kadınla tanışmanızın tam zamanı.

5 yaşından bu yana migren ataklarıyla mücadele eden, sonunda beslenme düzeninde yaptığı değişikliklerle migren ataklarını en aza indiren bu azimli kadından hepimizin öğrenecekleri var.

Sözü fazla uzatmadan sizi Tara ile tanıştıralım.

Tara Spencer için her şey henüz 5 yaşındayken başladı...

Tara Spencer şimdilerde değiştirdiği hayatı ve beslenme düzeni sayesinde migren ataklarından kurtulmuş genç ve başarılı bir kadın. Ama onun bu başarıyı yakalamadan önceki hikayesi hatırladığı kadarıyla 5 yaşına dek dayanıyor. 5 yaşından itibaren şiddetli baş ağrıları çeken ve ailesinin götürdüğü birçok doktordan "Yaşı ilerledikçe geçer" yanıtını alan Tara, o dönemlerde yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

"Migrenin ne demek olduğunu öğrendiğimde 5 yaşındaydım. Ailem beni doktorlara götürdü ve hepsi 'Yaşı ilerledikçe geçer.' dedi. Ama geçmedi. Yaşım ilerledikçe migrenim daha da kötü oldu. Dayanılmaz ağrılar en az haftada bir geliyordu ve 10’lu yaşlarımdayken ağrıdan kusacak kadar kötü oluyordum. Tek yapabildiğim karanlık odada yatmaktı, baş ağrılarım geçene kadar uyuyamıyordum da. Doktorlarım önce bildiğimiz ağrı kesicilerden almamı önerdiler. Ardından da özel ilaçlar yazdılar ama hiçbirinin yardımı dokunmadı. Migrensiz bir hayatın olabileceğini hayal bile edemiyordum."

20'li yaşlarının başlarında beslenme uzmanı olmak isteyen genç kadın araştırmaları sırasında harika bir şey fark ediyor

Tara, migren atakları nedeniyle zorluklar ve ağrılar içinde geçen yılların ardından, 20'li yaşlarının başlarında beslenme uzmanı ve spor eğitmeni olmaya karar veriyor. Genç kadın, dersleri için yaptığı araştırmalar sırasındaysa migrenden kurtulmasına yardımcı olabilecek bir şey fark ediyor: Beslenme düzenini değiştirmek.

"Bazı yiyeceklerin baş ağrımı tetiklediğini öğrendim "

Tara, eğitimi için yaptığı araştırmalar sırasında casein isimli bir maddeyle tanışıyor. Süt, peynir gibi birçok süt ürününde bulunan bir çeşit protein olan casein'in baş ağrılarıyla ilişkilendirilebileceğini öğrenince konuyla ilgili daha çok araştırma yapmaya karar veriyor ve şöyle sonuçlara varıyor:

"Bazı araştırmalar süt ürünlerini ve başka yiyecekleri keserek baş ağrısını önleyebileceğini söylüyordu. İlgimi çekti ve bir süre sonra diğer migren derdinden muzdarip insanların anlattıklarını okumaya başladım. Aralarında süt ürünleri tüketmeyi tamamen bırakan insanlar vardı.

Okumaya devam ettikçe öğrendim ki kan şekerindeki düşüş, ki aynı zamanda yüksek şekerli yiyecekleri yedikten hemen sonra da bu olur, migren tetikleyicisi olarak biliniyormuş. Ardından anladım ki işlenmiş şeker bulunan her şey potansiyel bir migren tetikleyicisi olabilir.

Migrenden o kadar çekmiştim ki beslenme düzenimi komple değiştirmek benim için hiç sorun olmayacaktı. Bunun dışında çözüm olabilecek hemen her şeyi çoktan denemiştim zaten."

"Değişim başlarda kolay değildi çünkü süt ürünleri ve tatlı benim olmazsa olmazlarımdı"

Genç kadın, araştırmaları sonucunda süt ve süt ürünleri ile işlenmiş şekerli yiyeceklerin migren ataklarını tetikleyebileceğini öğrenince kolları sıvamış ve beslenme düzenini tümden değiştirmeye karar vermiş. Elbette bu, kendisi için çok kolay olmamış ama yavaş yavaş azaltmaya başladığında sonuç almaya da başlamış.

Tara, bu süreçte yaşadıklarınıysa şöyle aktarıyor:

"Süt ürünlerini ve tatlıyı bir anda kesmek yerine azalta azalta ilerledim ve birkaç hafta sonra ancak tamamen kesmeyi başarabildim. Bu süreç işimi biraz kolaylaştırdı. Tatlı düşkünlüğümü yenmemde de zaman yardım etti. Günlük beslenme düzenim pek değişmedi ve bu durum hoşuma gitti. Stresli bir iş, aldığım dersler ve tek başıma çalışmaya ek olarak yiyecek bir şeyler düşünmek zordu. Yeni beslenme düzenime bu sayede çok daha kolay alışmıştım ve kısa bir süre sonra süt ürünlerini ve tatlıları hiç özlememeye başladım."

"Vücudum bu beslenme düzenine sandığımdan daha çabuk adapte olmaya başladı"

instagram

instagram

Genç kadın, beslenme düzenini değiştirdikten sonra bir gün içinde genel olarak şöyle besleniyormuş:

Kahvaltı: Genel olarak yumurta yedim. Sabahları bir bardak kahve de içiyordum. Birçok insana göre kafein migren tetikleyicisi ama bana negatif bir etkisi olmadı.

Öğle yemeği: Tavuklu salataya bulduğum taze meyveleri ekledim. Onların üstüne de süt ürünü içermeyen sos koydum.

Akşam yemeği: Et ve patatese sadık kaldım. Büyük porsiyonlar yedim ki yemekten sonra canım tatlı istemesin.

Atıştırma: Çok yemedim. Eğer öğünler arası canım bir şey istediyse meyve ya da bir avuç fındık, fıstık yedim.

Tara, süt ürünlerini ve işlenmiş şekeri hayatından çıkardıktan yaklaşık 1 ay kadar sonra sonuç almaya başlamış. Migren atakları ayda 1 gibi kendisi için oldukça seyrek sayılabilecek bir hale dönüşmüş. Azimli kadın, değiştirdiği beslenme düzeninin vücudundaki etkilerini şöyle anlatıyor:

"Bu yiyecekleri kestikten bir ay kadar sonra migrenlerim ayda bire kadar indi. Ağrılarım başladığında da eskisi kadar uzun sürmüyordu. Yakında 48 saatlik ağrılardan 12 saatlik ağrılara ineceklerdi.

Sonuç beni motive edince deneye devam ettim. Birkaç ay sonra işi bir adım daha öteye götürüp paleo diyetine başladım. Bu diyeti de bir yıl denedim. Ardından güç antrenmanlarına başlayınca kesmek zorunda kaldım çünkü daha fazla kalori ve karbonhidrat almam gerekiyordu. Yine de temiz yeme alışkanlığıma sadık kalabildiğim kadar sadık kaldım."

"Bu süreç boyunca öğrendim ki her insanın migreni farklıymış"

Migren ataklarını en aza indirecek yöntemleri kendi kendine keşfeden Tara Spencer, şimdilerde kendisi gibi migrenden muzdarip insanlara yardımcı olmaya çalışıyor ve vardığı sonuçları şöyle özetliyor:

"Bu süreç boyunca öğrendim ki her insanın migreni farklıymış. Her insanı etkileyen iyi ya da kötü yiyecekler de farklıymış. Son üç yılda belki toplamda üç migren ağrım olmuştur. Haftada birden yılda üçe kadar indi ve bu benim için devasa bir fark.

Süt ürünlerini ve şekeri hayatımdan çıkaralı 9 yıl oldu. Şimdi bu konuda eskisi kadar katı değilim çünkü migrenim kontrol altında. Geçtiğimiz günlerde haftada bir peynir yemeye bile başladım. Ara sıra tatlı bir şeyler de yiyorum. Kendimi biliyorum, ne zaman migrenimi tetikleyeceğini biliyorum ve ne zaman duracağımı biliyorum.

Beslenme düzenimde bu değişikliği yapmaya başladıktan sonra çok sevdiğim işim olan beslenme uzmanlığına başladım, fitness’ı daha ciddiye almaya başladım ve hayatım ciddi bir biçimde değişti. Spor için çok daha fazla enerjim oluyor. Uyandığımda enerjik oluyorum. Cildim daha parlak. Kilo bile verdim.

Ama en güzel sonuç migrenden kurtulmam oldu. Küçükken migrenle savaştığım sıralarda okulda, arkadaşlarımla, ailemle geçirebileceğim güzel zamanlar o kadar verimsiz geçiyordu ki şu anki gibi dolu dolu bir hayat yaşayabileceğimi hiç sanmıyordum."


Doyamayanlar için bir de videomuz var!

Yorumlar

0

Vallahi Bırakmayız, Bir Tabak Daha?